Yeni Eğitim-Öğretim Yılı 16 Eylül’de Başlıyor

Okullar açılmadan önce ziyaret ettiğimiz İl Milli Eğitim Müdürü Süleyman Şişman, yeni eğitim-öğretim yılı öncesinde gazetemize açıklamalarda bulundu. Veli ve öğrencilere tavsiyelerde de bulunan Şişman, “Eğitim sadece okulun, sadece anne-babanın, sadece öğretmenin gayretiyle olmaz. Ancak bu üçünün karışımıyla ortaya güzel sonuçlar çıkar.” dedi.

 

66 aylıklar 9 Eylül’de uyum eğitimine başlayacak

 

İl Milli Eğitim Müdürü Şişman 9 Eylül 2013’de başlayacak olan 66 aylıkların uyum eğitimi hakkında bilgiler vererek başladığı açıklamasında şunları aktardı:

“Okullarımızda 16 Eylül itibariyle fiilen eğitim-öğretime başlayacağız. Ancak anasınıfına başlayacak çocuklarımız ile ilkokul 1. sınıfa başlayacak çocuklarımız 9 Eylül ile 13 Eylül tarihleri arasında uyum eğitimi programına alınacaklar. Yani büyük ağabeyleri-ablaları okula gelmeden birbirlerini tanımaları, öğretmenleri tanımaları, okula gidiş-gelişleri tanımaları, büyükler okulda olmadan sadece anasınıfı öğrencileri ile 1. sınıf öğrencileri gelerek okula olan o psikolojik duvarın yıkılması ve onların okula alışmasını sağlamak amacıyla bir program yapılacak. Bu konuyla ilgili arkadaşlarımız kayıtlarına devam ediyorlar. Çocuklarımıza duyuruyorlar.

 

Velilerin talebi doğrultusunda 66 aylıkların eğitimine 1 yıl erteleme mümkün

 

Bilindiği üzere Bakanlığımız geçen sene bu 66-67-68 aylık çocuklarımızın okula devamlarıyla ilgili bir zorunluluk getirmişti. Ama devam edemeyecek olanlarının doktor raporuna bağlı olmasını istemişti. Bunu Bakanlığımız kolaylaştırdı, 66-67-68 aylık çocuklarımız velilerin ‘Çocuğum bu sene okula başlamasın’ yazılı talepleri doğrultusunda doktor raporuna ihtiyaç duyulmadan okula devam etmeleri istenmeyenleri ettirmeyeceğini söyledi. Etmek isteyenler varsa onların okullara kayıtlarını velilerin isteğine bağlı olarak yapmaya devam edeceğiz. Ancak 69-70-71 aylık çocuklarımız ise eğer okul çağında başlamaları doktor raporuyla uygun görülmüyor ise onların da 1 yıl okulu ertelenecek hem 66 aylıklarımız hem bu söylediğimiz çocuklarımız okul öncesi eğitimine yönlendirmek suretiyle onların da eğitim öğretim hayatına devamları bir şekilde sağlanacak. Geçen sene, anaokuluna gitmiş de olsalar yine onların okul öncesi eğitime gitmeleri konusunda yardımcı olacağız. Okullarımıza alacağız.”

 

“Kılık-kıyafet konusunda veliye ek yük getirmeyecek düzenleme yapmaya çalışacağız”

 

Kılık-kıyafet konusunda da açıklamalarda bulunan Şişman, üniforma kullanımına geri dönülmesinin velilerin kararına bağlı olduğunu söyledi. Şişman açıklamasında şöyle konuştu:

“Kılık-kıyafet noktasında, serbest kıyafet uygulaması çıkmıştı. Bu uygulamada, Sayın Bakanımız Ömer Dinçer zamanında çıkan uygulamada özel okullara bir ayrıcalık getirilmişti. % 60 veli talebi doğrultusunda üniforma giyebileceklerdi. Bu resmi devlet okullarına da geldi. Şu anda veliler arasında anket yapılarak ya da oylama yapılarak üniforma uygulamasına devam edilebilir. Geçen eğitim-öğretim yılının başında her okulumuzun kendine has bir forması vardı. O formalara öncelik verilmesi suretiyle bir tavsiyede bulunuldu. Bunları okullarımıza bildirdik. Çeşitli mağazalar ‘Biz de okul kıyafetleri hazırdır.’ diyebilir. Ama bizim öyle bir talebimiz olmadı. Okullarımız serbest kıyafete mi devam edecek yoksa bir okul üniforması mı giyecek bunu velilerden gelep talepler doğrultusunda belirleyeceğiz. Ki velilerimize ek yük getirmemesi amacıyla geçen eğitim-öğretim yılının başında belirlenen kıyafetlerin devam ettirilmesi tavsiye edildi. İşin içine para girecek. Filan mağaza, filan firma benden alsın, senden alsın diyecek. Kıyafetlerin belirlenmesi konusunda arkadaşlarımızı bir kez daha uyaracağız. Veliye ek yük getirmeyecek şekilde bir düzenleme yapmaya çalışacağız. Doğrusu da budur, güzel bir genelge hazırlanmış.”

İl Milli Eğitim Müdürü Şişman açıklamalarının devamında veli ve öğrencilere tavsiyelerde bulundu. Şişman, “Ben eğitim-öğretim yılı başlangıcında değerli velilerimize sene başından itibaren çocuklarımızın eğitim-öğretimlerini bizatihi tekrar tekrar takip etmelerini hep söylüyorum yine de söyleyeceğim. Eğitim sadece okulun, sadece annenin-babanın, sadece öğretmenin gayretiyle olmaz. Bu üçünün bir araya gelmesiyle olur. Halk tabiriyle şekerin, unun, yağın bir araya gelmesi en güzel helvayı ortaya çıkarır. Herkesin bu konuda, çorbada tuzu olacak.

 

‘Devamsızlık hak değil, haksızlıktır’

 

Özellikle lise ve dengi okullarda öğrencilerimizin gelişim çağına bağlı olarak da yanlış arkadaş seçimi sonucunda devamsızlıklar ve buna bağlı olarak da başarısızlıklar söz konusu oluyor. Sene başından birinci günden itibaren sevgili yavrularımızın devamsızlık yapmamalarını rica ediyorum. Zira devamsızlık bir hak değildir insanın kendisine yaptığı bir haksızlıktır diye ifade ediyorum. Niye bunu böyle söylüyorum? Herhangi birimiz öğrenciyiz, siz okula gelseniz de gelmeseniz de okulun kapısı açılıyor. Okulun kışın kaloriferi yakılıyor, lambaları yanıyor, suları akıyor, öğretmenler derse giriyor, yöneticiler gelip görevlerini yapıyor. Bütün bunlardan kendinizi mahrum etmeniz hak değil haksızlıktır. Devamsızlık ne zaman yapılır? Yarın çok önemli bir sınavınız vardır ona çalışacaksınızdır ya da annenizin babanızın bir işi çıkmıştır kardeşinize bakacaksınızdır ya da çok önemli bir işiniz vardır onun için devamsızlık yaparak o işinizi yaparsınız. Keyfi devamsızlık insanın kendisine yaptığı bir haksızlıktır diye düşünüyorum.

 

‘Öncelikli görevimiz eğitim, eğitim, eğitim’

 

Sevgili öğretmenlerimize, annelerimize, babalarımıza söylüyorum, öncelikli görevimiz eğitim, eğitim, eğitim sonra öğretim. Neyi kastediyorum? İyi insan, faydalı insan, zararlı olmayan insan, iyiyi kötüden ayırt edebilen insan, yanlışı doğrudan ayırt edebilen insan, hele hele haramdan ayırt edebilen insan, iyi eğitim sonra öğretim. Başkalarının hakkına saygı duyan, sınırsız özgürlüğünün olmadığını bilen, ötekinin özgürlüğünün başladığı yerde kendi özgürlüğüne sınır geleceğini düşünebilen bir nesil yetiştirmek bizim önceliğimiz. İnsan sevgisiyle dolu, insanlar yetiştirebilmek öncelikli görevimiz olmalıdır.

 

‘Devler gibi eserler bırakmak isteyenler karıncalar gibi çalışmak zorundadırlar’

 

İyi de bizim eserimizdir olumsuzluklarda bizim eserimizdir. Eğitim hayata gelmeden, anne rahminde başlar. Çocuk orada canlandığı zaman duyar, doğduktan sonra görür, duydukları, gördükleri onun kişiliğinin oluşmasında çok ama çok önemli temel taşlarıdır. Duydukları ve gördükleriyle, gönlünde kalbinde bir yapı kurar. Bu yapı faydalı bir yapıysa hali hayatında da faydalı işler yapar. Bu yapı faydalı bir yapı değilse hayatında zararlı işler yapar. Bu yapı çok önemli. Ahlaktır, terbiyedir, hayadır, doğrudur, yanlıştır, helaldir, haramdır bu sistemin insanda manevi olarak kurulması lazım. Bu da eğitimdir, eğitimdir, eğitimdir sonra öğretimdir. Unutulmasın ki devler gibi eserler bırakmak isteyenler karıncalar gibi çalışmak zorundadırlar.” dedi.

Okullarda tadilatların hızlı bir şekilde devam ettiğini ifade eden Şişman, 15 Eylül itibariyle okullardaki hazırlıkların tamamlanacağını ve 16 Eylül’de öğretmen ve öğrencilerin buluşacaklarını belirtti.

Okul Sütü projesinin bu sene de devam edeceğini ifade eden Şişman, tablet dağıtımı konusunda 20 tane okula akıllı tahta kurulduğunu, 3 okulda internet bağlantısı kurulduğunu ve tabletlerin dağıtıldığını geri kalan 17 okulda da internet bağlantısının devam ettiğini söyledi. ZEYNEP KILBAHRİ



E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir