Atatürk, vefatının 76. Yılında törenlerle anıldı

Cumhuriyet Meydanındaki gerçekleşen anma programına Bilecik Valisi Ahmet Hamdi Nayir, vali yardımcıları, Bilecik Belediye Başkanı Selim Yağcı, Garnizon ve 2. Jandarma Eğitim Tugay Komutanı Tuğgeneral Halis Zafer Koç, İl Emniyet Müdürü Eyüp Özüdoğru, Şeyh Edebali Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Azmi Özcan, Cumhuriyet Başsavcısı Kamil Yaşar, kurum müdürleri, sivil toplum örgütlerinin temsilcileri, siyasi partilerin temsilcileri ve askeri erkan katıldı.
Program ilk olarak Cumhuriyet Meydanı’nda bulunun Atatürk Anıtı’na kurumların ve derneklerin çelenk sunulması ile başladı. Konulan çelenklerin ardından saat 09.05’de çalınan siren ve 2. Jandarma Eğitim Tugay Komutanı bandosu eşliğinde 2 dakikalık saygı duruşu ve akabinde İstiklal Marşı söylendi. İstiklal Marşının söylenmesinin ardından Cumhuriyet Meydanı’ndaki program sona erdi. Cumhuriyet Meydanı’ndaki tören sonrası protokol üyeleri, İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü sergi salonunda “Atatürk” konulu resim sergisinin açılışını gerçekleştirerek, sergiyi gezdiler.
“Mustafa Kemal’in fikirlerini iyi bilmemiz büyük önem arz etmektedir”
Anma programı Bilecik Şeyh Edebali Kültür ve Kongre Merkezi’ndeki program ile devam etti. Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan programın açılış konuşması Ertuğrul Gazi Lisesi Müdürü Yunus Karaağaç tarafından yapıldı. Karaağaç konuşmasında şu ifadelerde bulundu:
“Bıraktığı ölümsüz eserlerin varisi olmakla daima gurur duyduğumuz Türkiye Cumhuriyeti devletinin kurucusu büyük önder gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün edebiye intikalinin 91. yılında onu her zamankinden daha iyi anlamak ve hatırlamak üzere bir araya gelmiş bulunuyoruz.
Tarih ancak onu dikkatle ve şuurla inceleyenlerin elinde, geleceği aydınlatan bir ışık kaynağına dönüşür. Dünyamızda yaşanan hızlı değişimleri doğru okuyabilmemiz ve anlamlandırabilmemiz için dün olduğu gibi bu gün de tarihin rehberliğine ihtiyaç duymaktayız. Bu sebeple Cumhuriyetimizin nasıl kurulduğunu ve hangi temel ilkelere dayandığını sürekli hatırda tutmamız gerekmektedir. Bu çerçevede Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün fikirlerini, ön görülerini ve tespitlerini iyi bilmemiz büyük önem arz etmektedir.
Milli bağımsızlık ve milli hakimiyet fikrinin Cumhuriyetimizin temel ilkesi olmasının altında Gazi Mustafa Kemal Paşa ve silah arkadaşlarının verdiği kahramanlık mücadelesinin bu mücadele ile pişen ve olgunlaşan yüksek milli şuurun bulunduğuna hiç şüphe yoktur.
Atatürk gibi düşünmek ve Atatürk gibi öz güven duygusu ve sabırla milli bağımsızlığı, milli şuura dönüştürecek adımları atmaya devam ettiğimiz sürece geleceğimize daha bir güvence altında olacaktır. İnanıyorum ki bu adımları kararlılıkla attığımız sürece Türkiye’mizin geleceği çok daha aydınlık, insanlarımız huzur içinde olacaktır.
Bu duygu ve düşünceler bizlere ve inancı miras bırakan büyük önder Atatük’e bütün silah arkadaşlarına ve şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyor hepinizi saygıyla selamlıyorum.
“Atatürk, Anadolu’nun sefalet günlerine bir armağandı”
Karaağaç’ın ardından ise Ertuğrul Gazi Lisesi Tarih Öğretmeni Pınar Yavuz tarafından günün anlam ve önemini belirten bir konuşma yapıldı. Yavuz, şöyle konuştu:
“Atatürk 10 kasım gününün sabah saatlerinde görevini tamamlayıp ayrıldı. Aramızdan. Türk milletinin yoksulluk, sefalet ve acı dolu günlerinde sunulmuş bir armağan gibiydi Anadolu’ya
Yıllar var ki görmemişti bu topraklar böylesine cesurunu, böylesine baştanbaşa vatan millet sevgisiyle olanını. Görmemişti bu halk, kendini değil halkını düşünenini. Bu sebeple kulak verdi çağrısına erkeği kadını genci yaşlısı atasına gözlerindeki inanç yeterdi elde kalanı da feda edip düşman üstüne yürümeye öyle de yaptılar paslanmış bir tabanca belki deden kalma bir tüfekle kazmalarla küreklerle yürüdüler ölümün üzerine beşikte bebeklerin göz yaşlarına bakmadan onlar içindi çünkü yapılan bağımsız bir gelecek içindi
Ben size savaşmayı değil ölmeyi emrediyorum dediğinde mavi gözlü insan anladılar nasıl savunulacağını vatanın namusun dinin ve geleceğin nasıl korunacağını anladılar. Bir tek canları vardı bir tek davaları vardı bir tek vatanları ve bir tek önderleri. Verecekleri canlarını sürdürecekleri davalarını kurtaracakları vatanlarını ve önderlerine verdikleri sözü tutacaklardı.
Toplandılar yurdun dört bir yanından geldiler bir oldular bir bütün oldular daha bir kuvvetlendiler her yeni katılımla ve baktılar ki binlerceler artık. O an anladılar yurt toprağı üzerinde oynanan oyunu verilen tavizleri masalarda kaybedilen toprakları yoksa bunca vatansever varken nasıl işgal altında olurdu yurt toprağı. Güvenmek yoktu Mustafa Kemal’den başkasına. Sakarya dedi lider koştular, İlk Hedefiniz Akdeniz dedi koştular. Can dostlarını kardeşlerini savaş meydanlarına bıraktılar.
Bitince meydanlardaki işleri geleceğe diktiler gözlerini bağımsızlık savaşından sonra şimdi de çağdaşlık, uygarlık savaşındaydı sıra. Yurtta barış dünyada barış temel ilkeydi, baştan başa yeni, yepyeni bir vatan inşa ettiler enkazların altından Değişmeliydi bu yasalar, bu kurallar, yazıyı kıyafeti, ölçüleri, yasaları ve eğitimi baştan aşağı yenilediler. Hiçbir şeye muhtaç değillerdi. Tek ihtiyaçları çalışkan olmaktı çok çalıştılar hiç durmuyordu lider. Yetişmek de mümkün değildi. Öndeydi yine savaş meydanlarında olduğu gibi çağdaşlıkla. Atasıydı Türklerin Atatürk dediler.
10 Kasım’da gözlerini yumunca hayata büyük insan anladılar ki yapacakları daha ne çok iş vardı kalan. Sahip çıkacak yüceltilecekti vatan.”
Yavuz’un konuşmasının ardından Atatürk’ün resimlerinden oluşan bir slayt gösterisi düzenlendi. Program son olarak ise öğrenciler tarafından fon müziği eşliğinde Mustafa Kemal’in hayat hikâyesinin seslendirilmesiyle sona erdi. Program çıkışında Bilecik Belediyesi tarafından katılımcılara aşure ikramı yapıldı. 
 
 
 


E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

1 Yorum

  1. ATAM – ATAM SENİ 76 YILDIR ANIYORUZ FAKAT SENİ HALA ANLAYABİLMİŞ DEĞİLİZ…RUHUN ŞAD OLSUN,RAHAT UYU ATAM…İZİNDEYİZ…

    Cevapla