Başkan Selim Yağcı yaptığı açıklamaya şu şekilde devam etti:
“Bilecik Belediyesi olarak toplumun her kesimine hitap ederek her kesimini sosyal hayatta görmek istiyoruz ve onların katılımını sağlama noktasında bir çaba ve arayış içerisindeyiz. Gerçekten Bilecik şehir olarak baktığımızda köylerimizden gelen hemşerilerimizden oluşan bir şehir. Bunun için köylerimizde yaşayan gençleri de sosyal hayata çekmek, onları sportif alanda ön plana çıkararak belki de geleceklerini kazanmasına katkı sağlamayı amaçlayan köyler arasında sevgi, saygıyı, dostluğu ve hoşgörüyü geliştirmesini ümit ettiğimiz köyler arası futbol turnuvasını yapmayı düşündük ve ilkini geçen yıl gerçekleştirdik.
Geçen sene düzenlenen turnuva oldukça başarılı geçti ve övgü aldı. Dolayısıyla bu sene de ikincisini gerçekleştirme konusunda karar aldık. Belediye olarak bununla ilgili girişimlerde bulunduk. Çok şükür bu sene de 17 takım katıldı turnuvaya.
Fakat havalardan ya da şartlardan bilemiyoruz olayların gelişiminde bir gariplik var. Böyle bir sıkıntılı turnuva başladı ve sanki burada hedef birlik, beraberlik, kardeşlik, sevgi, saygı ve hoşgörü değil de birinci hedef kazanma ve karşısındakini mağdur etme anlayışı varmış gibi köylerimiz maalesef bu turnuvada iyi bir sınav veremediler.
Biz tüm çabalarımıza ve turnuvayı bitirme noktasında bütün gayretlerimize rağmen son olaylar bizleri de üzüntüye sevk etti. Ama bu yapılan turnuvanın yanlış bir turnuva olduğundan ve yapılan işlerin yanlışlığından değil, maalesef içerisinde yer alan unsurların bu ağırlığı ve bu pozisyonu kaldırmaktaki sıkıntılarından kaynaklandı.
Profesyonel maçlarda da hakem hatalarının ve teknik hataların olduğunu düşünürsek burada bizim yaptığımız amatör bir turnuvada da hataların olması doğaldır. Bu turnuvayı başarıya götürecek şey, hepimizin el birliği içerisinde ve turnuvayı olumlu sonuçlandırma noktasında yapacağımız çabalardır.
Tüm sporcularımızı ve köylerimizi bu anlamda suçlamak istemiyorum ama her kesimden, her köyümüzden, sporcumuzdan ve yöneticimizden aynı hoşgörüyü, katılımcılığı ve turnuvanın pozitif sonuçlanması noktasındaki çabayı göremedik.
Ulusal basına da yansıyan son olaylar hepimizi derinden üzmüştür. Sporun amacının hiçbir zaman böyle olmadığını bilenlerdeniz. Bilinçli olarak bu olayları farklı yönde yansıtma çabaları olanları da açıkçası kınıyorum. Bilecik Belediyesi, üzerine zaruri bir görev olmadığı halde, sosyal sorumluluk çerçevesinde böyle bir girişimde bulunuyor ve bunu yapma gayreti içerisindeyken bazı çevreler köylerimizin ve köylerdeki gençlerimizin bir araya getirilmesinden tanışmalarından ve yarışmalarından rahatsızlık duyarak bu turnuvanın başarısız olması noktasında çaba harcadılar.
Bu anlamda da bu turnuvayı farklı platformlarda göstermek isteyenleri de bu anlamda ayıplıyorum ve kınıyorum. Çünkü amacımız burada falan köyü veya filan köyü şampiyon yapmak, onları ön plana çıkarmak değil. Amacımız gençlerimizi topluma kazandırmaktır.
Uygulama aşamasında da gördük. Bu maçlarda beş altı tane köy gencimize başka takımlardan transfer teklifi gelmiş. Geçen yıl 8 takımın katıldığı turnuva başarı ile devam etse; bu sene 17 idi belki gelecek sene 25 takım katılacak. Bilecik’te belki futbolun alt yapısını oluşturabileceğimiz geleceğe yönelik daha kapsamlı projelerimiz vardı. Ama uygulamaya baktığımızda köylerimizin böyle bir organizasyonu devam ettirebilecek konumda ve kapasitede olmadıklarını maalesef üzülerek gördük.
Bu turnuvayı oluşan şartlar içerisinde yine de sonuçlandıracağız. Bu turnuvanın sonucunda bir birinci, bir ikinci, bir de üçüncü tespit edilecek. Emniyet Müdürü’müzle de gerekli görüşmeleri yaptık.
Fakat gelecek turnuvalar açısından bu seneki davranışlar ve tarzlar belediye yönetimi olarak bizlere ümit vermedi. Umarım herkes bu olaylardan üzerine düşen dersi alır ve bu sorumluluk içerinde hareket eder.
Herkes şunu bilsin. Ben çoğunluğun oyu ile seçilmiş Bilecik Belediye Başkanıyım. Selim Yağcı olarak yapmış olduğum bu ulvi ve şerefli göreve, kendime yönelik özel mensubiyetlerimi hiçbir zaman karıştırmadım.
Ben bu turnuvaya katılan köylerin birinden doğan ve bu köyde doğmaktan da gurur ve şeref duyan bir insanım. Kendimin organize ettiği bir organizasyonda kendi köyüme veya başka bir köye ayrıcalık tanıyarak orada farklı bir durumun ortaya çıkmasına neden olacak bir hal içerisinde bulunacak kadar küçük çaplı düşünecek bir insan olmam mümkün değil. Bunu düşünen insanlar kendi küçük dünyalarında yaşıyorlar. Bu yakıştırmaları da ayıplıyorum.
Temenni ederdik ki bu organizasyon güle oynaya bir festival içerisinde başlasın ve bitsin. Ama demek ki Bilecik bu tür organizasyonlara daha hazır değil. Bu anlamda da toplumumuzun biraz daha sosyal eğitime ihtiyacı var.
Birbirimize hoşgörüyü artırmamız lazım. Çünkü yapılan bir yarışmada mutlaka bir galip çıkacaktır. Sonuçta siz olmasanız başkası olacak. Bu turnuvaya cesaret edip, takım kurup giren her takım başarılıdır. Her takım toplumsal gelişmeye katkı sağlamıştır. Ben katılımları sebebiyle her köyümüzü ve takımı kutluyorum.
Olumsuz davranışlarla kim olursa olsun bu turnuvayı sabote eden ve huzursuzluk çıkarak herkesi de kınıyorum. Herkes umarım bu konuda gerekli dersleri alır.
Bilecik’te çıkan olayları ulusal basına aktarmanın, Bilecik’in bu anlamda olumsuz reklamını yapmanın, çok da marifetmiş gibi manşetler atmanın anlamsız olduğunu düşünüyorum.” HASAN GÜNER
