BAYRAKÇI: “MUHAFAZAKAR DEMOKRAT YAPIDA BİR AİLEDEN GELİYORUM”

Bayrakçı açıklamasında siyaset ile ne zaman tanıştığını, siyasi tercihini neden Ak partiden yana kullandığını, 11 aday adayı içinde kendisinin ne derece şanslı olduğunu, aday adaylığını açıklamasının ardından partililerden ve vatandaşlardan ne gibi olumlu tepkiler aldığını anlatarak, dayısı Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Nabi Avcı’nın adaylık açıklamasından sonra kendisine ne dediğini çarpıcı sözlerle ifade etti. Bilecik’in sorunlarını gayet iyi bildiğini ve milletvekili seçildiği taktirde sorunların çözümü için Ankara’da neler yapılabileceğini de vurgulayan Bayrakçı, yaklaşan genel seçimlerde diğer partilerin adaylarının da kesinleşmesinin ardından çok seviyeli bir seçim kampanyası geçireceklerini de kaydetti.

Gazetemiz muhabiri Erhan Toka ile yaklaşık 1 saat röportaj yapan Ak Parti Bilecik Milletvekili Hüsnü Bayrakçı’nın Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Nabi Avcı’nın öz yeğeni olmasına rağmen dayısından hiç bahsetmemesi de dikkatlerden kaçmadı.

Yaşının genç olmasının kendisi için bir avantaj olduğunu da açıklayan Bayrakçı, diğer partilerin adaylarına da başarılar dileyerek, cep telefonunun 24 saat açık olduğunu ve kendisinin ulaşılabilir bir milletvekili olacağının altını çizerek, seçimlerin gelip geçici olduğunu önemli olanın Bilecik’te hep beraber birlikte yaşamanın verdiği mutluluğu paylaştıkları da belirtti.

Erhan Toka: Hüsnü Bayrakçı kimdir?

Hüsnü Bayrakçı: “Bu topraklarda bu civarda hayatı geçirmiş bir insandır”

 26 Şubat 1975’te Bilecik’in Pazaryeri ilçesinde doğmuş, 40. yaş gününü kutlayan bu 40 yılın 2 yılında Afyon’da şube müdürlüğü yaptım, 40 yılın 38 yılı Bilecik, Bozüyük, Pazaryeri’nde geçirmiş, 13 yıl da bankacılık sektörü içerisinde bulunan, 1 yıl ücretli öğretmenlik yapmış memleketimizden bir insandır. Sürekli bu topraklarda bu civarda hayatı geçirmiş bir insandır.

Toka: Futbol ile ilgili bir geçmişiniz var. Ondan da bahsetmek ister misiniz?

Bayrakçı: Futbol’daki geçmişim Bilecik amatör lig’de 11 yıla yakın Pazaryerispor’da oynadım. Öğrencilik yıllarımda okul takımında oynadım, orta okul yılında da Eskişehir şampiyonu olmuşluğumuz vardır. Üniversitede okurken de 1 sene Eskişehir’de amatör lig’de top oynamışlığım vardır. Amatör sporlara uzak değiliz, hala da iyi kötü takip ediyoruz, halı saha maçlarına da devam ediyoruz.

Toka: Bilecikspor’u sevdiğinizi, yakın olduğunuz biliyoruz. Neler söylemek istersiniz?

Bayrakçı: “Çam sakızı çoban armağanı kulüp için bir şeyler yapmaya çalıştık”

“Bizim amatör spor kulüplerinin hepsine sevgimiz vardır. Ben Bozüyük’te çalışırken o zaman Bozüyükspor çok iyi bir dönem geçiriyordu. Hatta 3. lig’den 2. lige çıktığında ben Bozüyük’te çalışıyordum. O zaman ki havayı, ilçenin bütünleşmesini biliyorum. Bilecikspor ile ilgili alakamızda zaten amatör spor ile ilgi ve alakamız olduğu için sürekli olarak takip ediyorduk. Bilecikspor geçen yıl 2. amatörden 1. amatöre yükseldi. İlk maçına da çıkamamıştı. İkinci maçına çıkamasa biliyorsunuz küme düşüyordu. Otomatikman kendi aramızda eş dostla herkes ufak tefek yardım yaparak lisans paralarını son gün yetiştirdik. Ondan sonrada herkes çam sakızı çoban armağanı kulüp için bir şeyler yapmaya çalıştık. Şimdi kulüp epey iyi bir düzeye geldi. İnşallah daha iyi olur ama tabi Bilecikspor’un iyi olabilmesi için onu tetikleyici Bozüyükspor’un da iyi olması lazım. Bilecikspor ne kadar iyi olursa Bozüyükspor o kadar iyi olur. Bozüyükspor ne kadar iyi olursa Bilecikspor o kadar iyi olur. Çünkü arasındaki tatlı rekabetin altını çiziyorum tatlı bir rekabetin olması lazım. İki kulübün de olumlu yönde motive edeceğini düşünüyorum.”

Toka: Siyasete atıldınız, aday adaylığınızı resmen yaptınız. Aday tanıtımı toplantınız vardı. Öncelikle neden Ak Parti?

Bayrakçı: “Muhafazakar demokrat yapıda bir aileden geliyor olmam”

“Öğrencilik yıllarımda yüksek lisansı Ankara’da yaparken üçlü koalisyon hükümetindeki yaşananları gördükçe insan bu siyasi anlayışla ilgili olarak o dönemki partinin yetersizliğini görüp yeni bir umut olan Recep Tayyip Erdoğan önderliğindeki Ak Parti’yi Türkiye’nin çıkışı için önemli bir mihenk taşı olarak gördüm. Tayyip bey 1994’teki İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminden beri takip ediyorum. Siyaseti öğrencilik yıllarımdan beri takip ediyorum ve siyaset öğrencilik yıllarıma kadar dayanıyor. Aktif olarak olmasa da iyi bir takipçiydim. Tayyip beyin kişisel özellik ve şahsi karizması ve toparlayıcı özelliğinden dolayı partiyi de çok kısa sürede iktidara taşıdı ve Türkiye Cumhuriyetinden de kimseye nasip olmayacak bir şekilde son 13 yıldır girdiği seçimlerin hepsinde başarılı oldu ve oyu sürekli ivmeli bir şekilde arttı. Tabi ki Ak Parti’yi seçmemdeki en büyük neden ailevi olarak da muhafazakar demokrat yapıda bir aileden geliyor olmam. Onun için tercihimi Ak Parti’den yana kullandım”

Toka: Aday Adaylığınıza müracaatınızı yaptınız. Sizle beraber 11 tane adayınız var partide. Temayül yoklaması oldu, akabinde genel merkeze gitti. Sonrası?

Bayrakçı: “Ankara’daki temaslarımızı sürdüreceğiz”

1 Mart’ta tüm Türkiye’de Ak Parti’de aday adaylığı temayül yoklamaları yapıldı. 1 Mart’ta burada oylar kullanıldıktan sonra oylar Genel Merkeze gitti. Bizim aldığımız bilgilere göre tarihini bilmiyorum veya belirlenmemiş bir tarihtir. Genel merkezle birebir görüşülerek ondan sonra anketlerle çalışmaların neticesinde adaylık süreci tahmin ediyorum 27 Mart gibi belli olup 7 Nisan’da da Yüksek Seçim Kurulu’na verilecek diye biliyorum ama takvim çok net değil. 1 Mart’ta temayül yoklaması oldu, akabinde Ankara’daki temaslarımızı sürdüreceğiz.

Toka: “Siz birde beni Ankara’da görün” diye bir söyleminiz oldu. Çok güzel bir söylem ve çokta tuttu bu söyleminiz. Bunu açar mısınız biraz?

Bayrakçı: “Ankara’daki dengeleri iyi kötü biliyorum”

Her adayın kendine göre bir özellikleri var. Ben kendimde şunu görüyorum. Yıllardır özel sektörde çalışıyorum. Bilecik’i de yıllardır tanıyorum. Çalışma şeklimi, stilimi herkes biliyor. Ben çalıştığım süre içerisinde hiçbir zaman makam odasının kapısını hiç kapatmadım, hep açıktı. İnsanların kapıyı çalmadan direk girebilmelerini istiyordum. Neden? Ben memleket çocuğuydum, içinizden biriyim. Araya bir mesafe koymayı kendime zül görürüm. Aynı performansı Ankara’da da sürdüreceğimi düşünüyorum. Yaşım da müsait buna. Aktif olarak çalışabilecek hem iş anlamında tecrübeli hem de siyasi olarak da siyasetin içine yine girsek de geçmiş dönemlerde sürekli siyasetin bir köşesinde bulunmuş bir insan olarak başarılı olacağımı düşünüyorum. Ankara’daki dengeleri iyi kötü biliyorum. Onun dışında bu konuda başarılı olabilmek için mutlaka ve mutlaka istekli olmak önemli. Bu istek, arzu içimde var. Bu iş nasip işidir, birine nasip olacak. Bize nasip olursa çalışmalarımızı inşallah hemşehrilerimize ispat ederiz. Bize nasip olmazsa kim aday olur Ankara’ya giderse arkasında duracağımızı defalarca deklare ettik.

Toka: Bilecik’in belli başlı sorunları var. Aşılamamış, kangren haline gelmiş sorunları var. Bunlara tüm kamuoyu gibi siz de vakıfsınız. Siz bu sorunları geçtiğimiz günlerde yine bir yerde deklare ettiniz. Bu sorunları ve çözümlerini anlatır mısınız bize?

Bayrakçı: “Bilecik’te kronikleşmiş çok büyük sorunlar yok”

Aday adaylığı tanıtım akşamında önceki İl Başkanımız sayın Ramazan bey Yenişehir yoluyla ilgili olarak konuşmalar yaptı. Tabi biz aktif siyasetin içinde bulunmadığımız ve o merci olmadığımız için bazı sorunlara vakıf değiliz, sadece basından takip edebiliyoruz. Bu süreç içerisinde Ramazan beyin açıklamaları bizi ümitlendirdi. Çünkü kangren olmuş bir Yenişehir yolumuz var. Çeşitli nedenlerden dolayı yıllardır hallolamamış. En büyük nedeni de ihaleyi alan iki firma arasındaki mahkeme sürecinden kaynaklı olduğu. Bu sürecin tamamlandığını öğrenmiş bulunuyoruz. Bu bizi mutlu etti. Bilecik ile ilgili olarak en önemli sorun Yenişehir yolu ve yeri henüz tam net belli olmayan Bilecik Devlet Hastanesi. Bilecik Devlet Hastanesi’nin de şu anki İl Özel İdaresinin olduğu yere 250 yatak kapasiteli olacağı bilgisini öğrendik. Yer olarak gayet iyi ulaşılabilmesi açısından. İnşallah orada bir takasa gidilerek işin hallolması lazım. Devlet Hastanesi, Yenişehir yolu ve bir de Bilecik’in girişiyle ilgili olarak çünkü marka şehir olduğumuzu iddia ediyoruz ki bu iddiamızın arkasındayız. Bilecik şehir girişiyle ilgili olarak bir sıkıntı görüyorum. Onların da aşılamayacak bir sorun olduğunu düşünmüyorum. Bilecik’te kronikleşmiş çok büyük sorunlar yok. Kolay zamanda, kısa zamanda el birliğiyle yerel siyaset olsun, genel siyasetin işbirliğiyle kısa zamanda çözüleceğine inanıyorum.

Toka:  Bilecik’te geçmişi, mazisi çok yeni ama emsallerine bakıldığında çok hızlı yol kat etmiş bir üniversitemiz var. Başta rektörümüz prof. Dr. Azmi Özcan’ın katkılarıyla. Bilecik’teki üniversiteyi, yapılanmasını nasıl buluyorsunuz?

Bayrakçı: “Üniversitemizin bu seviyeye gelmesindeki en önemli etken Azmi hocadır”

 İlçelerden başlayalım. İlçelere gittiğimiz zaman yüksek okulların ciddi anlamda revaç gördüğü ve öğrenci sayılarının arttırılmasıyla ilgili ciddi bir talep var. Çünkü malum ilçelerimiz bizim Bozüyük’ümüzü ayırırsak nispeten bir ilçe ölçeğine göre küçüğüz ve özellikle daha küçük ilçelerimizde öğrencinin ekonomiye katkısı büyük. Otomatikman öğrenci sayısının çok olmasını istiyorlar. En azından bin seviyelerine gelmesini istiyorlar. Üniversitemizin bu seviyeye gelmesindeki en önemli etken hiç kuşkusuz Azmi hocadır. Azmi hocanın hem Bilecik’teki sosyal, ekonomik gelişmişliğe katkısı hem de üniversiteye olan katma değer ölçülemez. Biz Bilecik’te bu konuyla çok şanslıyız. Azmi hocanın naif, kaliteli yapısından ve kendi kişisel ilişkilerini kullanarak Bilecik üniversitesine katma değer olarak çok ciddi anlamda faydaları olmuştur. Azmi hocadan azami bir şekilde faydalanmaya devam etmemiz lazım. Bilecik üniversitesinin oluşumundan sonra Bilecik ekonomisine çok ciddi anlamda katkı sağladı. Bununda hepimiz ciddi olarak farkındayız. Katkının daha da artabilmesi için özellikle bizim bölgemize uygun yeni yeni fakültelerin kurulması için YÖK kanalından olsun, Ankara kanalından olsun desteği alıp ilçelerde bulunan yüksek okullarımızın seviyesini yükseltip öğrenci sayısını ve o dönemin ihtiyaçlarına yönelik bölümler açılarak takipçisi olmak önemli diye düşünüyorum.

(Röportajın devamını gazetemiz ve internet sitemizden takip edebilirsiniz)