BBP REFERANDUM KARARINI VERDİ

featured

Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Destici, 16 Nisan’daki anayasa değişikliği halk oylamasında “evet” oyu kullanacaklarını açıkladı.

2

Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destic, Anayasa Değişikliği Partimizin Referandum ile ilgili açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

“Büyük Birlik Partisi kuruluş mayasından, kurucu liderinden ve kurulduğu günden bugüne varlığı ve faaliyetleri ile hatta aldığı her nefeste devletin bekasının yanında olan, “Vatan”, “Millet”, “Din” ve “Devleti” siyasi varlığının gerekçesi olarak gören büyük ve köklü bir siyasi harekettir.

Partimiz vatanımıza, milletimize ve kardeş coğrafyalarımıza yönelik bu dönemdeki tehditleri ve tehlikeleri yüksek feraseti, ehil kadrolarının tecrübesi ile iyi okuyup görmekte, teşhis etmektedir.

Büyük Türk Milleti’nin ve tarihin huzurunda açıkça ilan ve ifade ediyoruz ki “Müslüman Türk Milletinin beka davasının safında Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin yanındayız.”

Partimiz temel felsefesi itibari ile demokrasiyi özümsemiş, milliyetçi, maneviyatçı bir siyasi harekettir. 16 Nisan’da milletimizin yüksek tercihine sunulacak olan Hükümet Sistemi Değişikliği teklifini de bu çerçevede değerlendirmekteyiz. Cumhuriyet ve öncesi siyasi hayatımızın çok pahalı yaşanmış acı tecrübelerini de dikkate alarak Türkiye’mizin darbe anayasası ile oluşturulmuş mevcut sistemden kurtarılarak tam demokratik yeni bir sistem değişikliğine ihtiyaç duyduğu da muhakkaktır. Yeni bir sistem tartışılırken bizim için şu beş kriter azami derecede önem taşımaktadır.

1-            Devletimizin üniter yapısının muhafazası,

2-            Türk kimliği ve Türkçemiz,

3-            Kuvvetler ayrılığı prensibi,

4-            Temel haklar ve inanç hürriyeti,

5-            Darbe hukukunun ve vesayetin ortadan kaldırılması.

Halk oylamasına sunulan sistemde bu kriterlerimize önemli ölçüde uyum tespit ettik. Lâkin şu kaydı da düşmek mükellefiyetimiz açısından çok önemlidir. Türkiye Büyük Millet Meclisimizin güçlendirilmesi ve özellikle kuvvetler ayrılığının temel prensiplerinin yerine getirilmesi bakımından darbe yasalarının ürünü olan siyasi partiler yasası ve seçim kanununun acilen demokratikleşmesi gerekmektedir. Yine bir takım yasal düzenlemeler ile parlamentomuzun çok daha güçlü ve fonksiyonel olması mümkün hale getirilmelidir. Yine yasal düzenlemeler ile hukuk sistemimizdeki aksaklıklar giderilmeli yargının tarafsızlığı ve bağımsızlığı güçlendirilmeli ve yargıya olan güven azami seviyelere çıkarılmalıdır.

Partimiz bu şartlar altında otonomik bir pozisyon alma kararı vermiş, milli iradenin bir parçası olarak hükümet sistemi değişikliğinin dışında kalmamanın daha doğru olacağı kanaatine varmıştır. Mevcut sistemin; darbeler, muhtıralar, kalkışmalar ve çeşitli vesayetler marifetiyle işlemez bir hale geldiği herkesçe malumdur.

Biz bu süreçte kararımızı oluştururken partimizin geleceğini düşünmedik. Hadiseye öteden beri savunduğumuz değerler açısından baktık. Ayrıca teklifin sağın iki büyük siyasi partisi tarafından hazırlanması ve hür seçimle oluşmuş Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından kabul edilerek halk oylamasına sunulması tarafımızda dikkate değer bulunmuştur. Yine 16 Nisan’da milletimiz yeni bir Cumhurbaşkanı ya da parlamento seçimi için sandık başına gitmeyecek, sadece 18 maddelik sistem değişikliği paketini oylayacaktır. Elbette ki bu metin hazırlanış safhası ve daha sonrası çalışmalarla daha iyi olabilirdi. Biz hazırlamış olsaydık elbette ki en mükemmelini hazırlardık. Lâkin bizler uyum yasaları ile önemli eksikliklerin giderilebileceğine inanmaktayız.

Yüzyıl sonra devletimizin, ülkemizin çok ciddi saldırılarla karşı karşıya kaldığı bugünlerde sistem mi, devlet mi sorusuna elbette ki “Devlet” ve “Millet” diyoruz. Sistemler yanlışsa değiştirilerek telafi edilebilir. Ancak devletin bekası ve milletin güvenliği tehlikeye atılırsa, bir önlem alınmazsa bunun telafisinin mümkün olmayacağını hepimiz biliyoruz. Devletin ve milletin bekası, istikbali ve istiklali söz konusu olduğunu gördüğünde Büyük Birlik Partisi ve onun idealist kadroları hiçbir siyasi ikbal düşünmeden devletin ve milletin yanında durur. Bunun için “EVET” demeye karar vermiş bulunuyoruz.

Başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere, tüm parti liderlerine ve temsilcilerine büyük bir sorumluluk düşmektedir. 16 Nisan’a gittiğimiz bu süreçte kamplaştırıcı, ayrıştırıcı ve ötekileştirici dil, hâl ve tavırdan herkes uzak durmalıdır.  HAYIR tercihinde olanlar da bu memleketin evlatlarıdır, EVET tercihinde bulunanlar da bu memleketin evlatlarıdır. Herkesin tercihine saygı duyulmalıdır. Karşıt tercih sahiplerine şiddet ve baskı asla kabul edilemez. Bununla ilgili önlem ve tedbirleri almak devletin ve bizatihi hükümetin asli görevidir. Ve referandum sonucu ne olursa olsun Türkiye her sahada büyük bir yenilenme ve reform çağını başlatmak zorundadır.

Ayrıca terörle mücadele asla taviz verilmemeli, ekonomik olarak ülkemizin güçlenmesini sağlamak için her türlü girişimin önü açılmalıdır. Yine sonuç ne olursa olsun Türkiye 2019 seçimlerine kadar iki yıllık sürecin bir saniyesini bile boş geçirmemeli, demokrasiyi güçlendirmek, hukukun üstünlüğünü tesis ettirmek, kuvvetler ayrılığını tam olarak sağlamak için her türlü yasal düzenlemeleri hayata geçirmelidir. ”

 



E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir