BİLECİK SOL SİYASİ TARİHİNİN İLK PARTİ MECLİSİ ÜYESİ TAYFUR ÜN: “İnönü ile ilgili kitap yazacak kadar çok anılarım var”

1986 – 1991 yılları arasında 4 kez seçimle parti üyesi üyeliğinde bulunan Bilecik eski milletvekili Tayfur Ün’ün o yıllarda 44 kişilik olan parti meclisine girmenin çok zor olduğunu ayrıca parti meclisindeki toplantıların bazen 2 gün sürerek çok tartışmalı geçtiğini, alınan kararların parti ve ülke için çok önemli kararlar olduğunu ifade etti. O yıllarda Sosyal Demokrat Halkçı Parti’de oluşturulan gölge kabinede Basın – Yayından sorumlu “Devlet Bakanı” olan Ün’ün SHP Genel Başkanı Prof. Dr. Erdal İnönü ile yaşadığı hatıralarından bir bölümü:

'Anti demokratik kararın oylaması olmaz'

Prof. Dr. Erdal İnönü'nün vefatının ardından, yıllardır dava arkadaşlığı yapan ve bir an olsun yanından ayrılmayan Bilecik eski Milletvekili Tayfur Ün, İnönü ile olan anılarını anlattı. Ün, İnönü'nün Parti Meclisi Toplantısında sigara içilmemesi yönündeki kararına 'Bunu da oylayalım' diye itiraz gelince, 'Anti demokratik kararın oylaması olmaz' dediğini söyledi.

Prof. Dr. Erdal İnönü'nün vefatının ardından, yıllardır dava arkadaşlığı yapan ve bir an olsun yanından ayrılmayan Bilecik eski Milletvekili Tayfur Ün, İnönü ile olan anılarını anlattı. Ün, İnönü'nün Parti Meclisi Toplantısında sigara içilmemesi yönündeki kararına 'Bunu da oylayalım' diye itiraz gelince, 'Anti demokratik kararın oylaması olmaz' dediğini söyledi. İnönü'nün beyefendi, sakin ve saygın bir kişiliğe sahip olduğunu belirten Ün, İnönü için, "Sayın İnönü, adam gibi mükemmel bir insan, güzel bir insan, saygın bir kişilikti" dedi. SHP döneminde 4 dönem Parti Meclisi'nde de görev alan ve İnönü ile birlikte Türkiye'nin dört bir tarafını dolaşan Bilecik Milletvekili Tayfur Ün, seçim otobüslerindeki ateşli konuşmaları İnönü'nün sevgisini kazanmış. Bu yüzden yurt gezilerinde İnönü'nün yanından bir an olsun ayrılmamış. Ün, İnönü'nün hayatını kaybetmesi ile birlikte geçen ilginç anılarını anlattı. Milletvekili Tayfur Ün'ün unutamadığı anıları arasında toplantılarda sigaranın yasaklanması geliyor. Ün, sigarayla ilgili hatırasını şöyle anlattı: "Eskiden, partide en yüksek karar organı olan Parti Meclisi 44 kişiydi; kurultaylar çok zorlu geçer ve kendi alanında başarılı olmuş, bölgelerinde etkin kişiler demokratik bir şekilde seçilirlerdi. İki gün süren uzun parti meclisi toplantıları yapılırdı. Bu arada sigara tiryakileri de Sayın İnönü'nün hoşgörüsünden faydalanarak sigaralarını toplantı süresince tüttürmeye devam ederlerdi. Erdal Bey bir gün baktı ortalık nerdeyse dumandan görünmez halde. Dedi ki; 'Bundan böyle toplantı salonunda sigara içmeyelim' Arka sıralarda oturan Fehmi Işıklar; 'Efendim bunu da oylayalım' dedi. Erdal Bey'in cevabı hazırdı; 'Anti demokratik kararın oylaması olmaz." Ün'ün 15 günlük oğlu ve İnönü arasında geçen anısıysa şöyle: "Küçük oğlum Yiğit henüz 15 günlüktü, biz uzun süren Doğu ve Güneydoğu gezisinden birlikte Güneş-1 adlı seçim otobüsüyle Bilecik'e gelmiş, buradaki konuşmadan sonra beklemeksizin Bursa'ya geçecek, oradaki mitinge yetişecektik; dolayısıyla ben eve uğrayamayacak, sadece kirli giysi dolu bavulu diğeriyle değiştirtebilecektim. Bizim evin yakınına geldiğimizde Fikret Ünlü 'Efendim şu tepedeki ev Tayfurların' deyince, Erdal Bey bana 'Yiğit'e seslen, merhaba de' dedi. Ben utanarak konuşamadım. Erdal Bey, hiçbir zaman yapmadığı bir şeyi yaptı, elimden mikrofonu aldı, otobüsün ön camından, evin balkonunda annesinin kucağında olan Yiğit'e; 'Yiğit hoş geldin, mutlu yarınlar, babanın da selamı var' dedi. Otobüste bulunan tüm gazeteciler, başta Metin Toker, Mustafa Ekmekçi olmak üzere bir alkış kopardılar. Ben bayağı mahcup olmuştum." Tayfur Ün Amasya'da yaşadıkları ile ilgili olarak ise "Sayın İnönü ile ilgili kitap yazacak kadar çok anıları olduğunu söyleyerek, bir kaçını sizlerle paylaşmak isterim" dedi. Ün, şöyle devam etti: "Referandum gezisinde Amasya'ya uğramıştık. Ben otobüste şehre girerken, heyecanlı sloganlarla halkı mitinge hazırlıyor, konuşmamı sürdürüyordum. Bu sırada Amasya İl yöneticileri Erdal Bey'e 'Efendim, bugün konuşmanızda Amasya'ya iktidarımızda ikinci şeker fabrikasını yapacağımızı söyler misiniz?' diye baskı yapıyorlardı. Erdal Bey susuyor bir şey söylemiyordu. Yöneticiler birkaç kez üsteleyince, onlara 'Ben hayali bir şey söylemem, söylemedim. Tayfur Bey'i ikna edin heyecanlı konuşması sırasında söylesin' dedi. Tabi bunu benim söylemeyeceğimi bildiği için, bu zor andan kurtulmak için çareyi hemen bulmuştu. Sonucu tabii ki ben de söylemedim. İl yöneticileri darıldılar."

ERHAN TOKA 



E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

1 Yorum

  1. hım – buda bilmeyenlere kapak olsun

    Cevapla