BİLECİK’TEKİ SESE SES VERMEYE GELDİM

GAZETEMİZ MUHABİRİ ERHAN TOKA İLE YÖNETMEN ALPER AKDENİZ’İN RÖPORTAJI:

 

Toka: Merhabalar Alper Bey, öncelikle Bilecik’e hoşgeldiniz.Geçmişinizde Dramatik Yazarlık ve Sahne Sanatları üzerine eğitim aldığınızı biliyoruz. Daha sonrasında neden sinemaya yöneldiğinizi anlatır mısınız?

 

İçinde “Sanat” Olan Her Şey Beni Heyecanlandırıyor

 

Akdeniz: Hoşbulduk. Farklı disiplinlerde çalışmayı ve bir şeyler öğrenmeyi seviyorum. İki sanat dalı da birbirinden çok farklı asla bir ayrım ya da bir kıyaslama yapmam. İkisinin de bende uyandırdığı haz başkadır. Aslına bakarsanız içinde “sanat” olan her şey beni heyecanlandırıyor. Onun için tiyatro benim için hep özel ve hep özel kalacak olan bir şey. Sinema ise beni benden alan başka bir değer ve kendimi ifade ederken daha rahat hissediyorum.

 

Toka: Biz sizi ‘Leke’ adlı kısa filminizle tanıdık ve yurtiçi-yurtdışı aldığınız onlarca ödülle… Bu filmi çekmeye sizi iten sebep ne idi?

 

Kadına Uygulanan Şiddet Beni Her Zaman Tetiklemiştir

 

Akdeniz: Leke'den önce ve sonrada filmlerim oldu. Ödül bizi bir sonraki adıma götürmek için bir vesile. Ödül için asla film yapılmaz, filmlerimi ne kadar çok insan izlerse benim için en büyük ödül odur. Toplumsal baskılar ve kadına uygulanan şiddet beni her zaman tetiklemiştir. Ondan dolayı böylesi bir film yapmak beni ve ekip arkadaşlarımı heyecanlandırdı. Geçmeyen bir hastalık bu ne yazık ki, kadına uygulanan şiddet ne yazık ki gün geçtikçe artıyor. Sanırım üzülerek söylüyorum ki artmaya da devam edecek.

 

Toka: Peki ya neden Bilecik? Buraya gelmeye nasıl karar verdiniz?

 

Direnişimiz Ve Sesimiz Hiç Kesilmeyecek            

 

Akdeniz: Burada bir avuç yürekli insanın hayata karşı duruşu, insanca verdiği kavga da en önde olmak ve onlarla omuz omuza direnmek için geldim. Kadına uygulanan şiddetin son buluncaya kadar direnişimiz ve sesimiz hiç kesilmeyecek. Bilecik'te ki sese ses vermeye geldim.

 

Toka: Bilecik çalışmanızı kısaca değerlendirir misiniz?

 

Bilecik Şeyh Edebali Üniversite’nde Okuyan Ezgi Bağcı’nın Yazıp Okuduğu…

 

Akdeniz: Klip çekimi için geldim. Sevgili Murat Durmaz'ın muhteşem bestesi yol boyunca arabamda çaldı durdu. Şarkının ortasında bir şiir vardı Bilecik Şeyh Edebali Üniversite’nde okuyan Ezgi Bağcı’nın yazıp okuduğu… O şiir ölen binlerce kadının çığlığıydı. Ben o çığlığı en derinlerimde hissettim. O çığlığı herkes duysun istedim. Herkes bilsin ve o acıyla empati kursun diye düşündüm. Uzun bir yolculuğun ardından Bilecik'e tam geldim derken. Son 20 kilometrede bir sis vardı ve önümü göremiyordum. O yirmi kilometrelik yolu bir saatte geldim. Yolda çok düşünme şansım oldu. Nasıl bir şey çekeceğimi kafamda kurdum. Yola çıkmadan önce ön hazırlıklarımı zaten bitirmiştim. Bilecik tabelasını gördüğümde ne çekeceğimi, ne yapacağımı çok iyi biliyordum. Başka bir bakış açısı ile simgesel bir anlatımla çektim klibi.

 

Toka: Üzerinde çalıştığınız, yönetmenliğini üstlendiğiniz ‘Sesimizi Duyan Bize Katılsın’ Projesini sizin gözünüzden biraz dinleyebilir miyiz?

 

Bu Ses Bilecik'te Yaşayan Bir Avuç Üniversite Öğrencisinin Haykırışı…

 

Akdeniz: Projenin adı zaten beni davet etmişti. O sesi duydum ve geldim hepsi bu. Eğer yapılan işin sonunda sesimizi duyan daha çok kişiden bize katılacak olan insanlar olacak biliyorum. Bu ses büyüyecek. Bu ses Bilecik'te yaşayan bir avuç üniversite öğrencisinin haykırışı ve direnişi olarak bütün Türkiye'ye yayılacak.

 

Toka: Bu proje için çekilen klip çalışmasını ne zaman izleyebileceğiz?

 

Akdeniz: Tam tarih vermek istemiyorum ama Nisan ayı içerisinde izleyeceğiz. Kurgu masasında çalışmalarımız devam ediyor.

 

Toka: Şarkı ve klip için nasıl bir hedef var kafanızda?

 

Akdeniz: Yaptığım her iş, doğru ellerde olduğunda huzurla uyurum. Burada da doğru bir iş yaptığımızı biliyorum. Bütün ekip arkadaşlarım yorulmadan yılmadan saatlerce çalıştılar. Sonunda çıkan iş emeğimizin karşılığı olacak.

 

Toka: Bundan sonra ki projeleriniz hakkında biraz bilgi verir misiniz?

 

Ben De Sesimize Ses Verecek Birilerini Bekliyorum

 

Akdeniz: Bundan sonra ki projeler çok; çektiğim bir belgesel ve yeni başlayacağım bir filmim var. Hazırlıklar devam ediyor. Ben de sesimize ses verecek birilerini bekliyorum bir nevi. Hayat devam ediyor ve kavganın tam ortasında nefes alıp veriyorum bir şekilde. Yeni projeler yakında sizlerle olacak. Gazeteniz Değişim’e ve şahsınıza bana bu fırsatı verdiğiniz için teşekkür ediyorum.

 

Toka: Röportajımızı kabul ettiğiniz, bize vakit ayırdığınız için biz size teşekkür ederiz.

 

 

 

 

 

 

 



E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir