“Biyolojik çeşitlilikte bir kıtayla kıyaslanacak kadar zenginiz”

Bilecik Valisi Ahmet Hamdi Nayir, Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Konferans Salonu'nda gerçekleştirilen çalıştayın, 13 Mayısta Soma'da yaşanan kazadan dolayı, Türk milletinin 7'den 70'e hissettiği hüznü paylaştığını ifade ederek, bu acıların tekrar yaşanmamasını diledi.

Hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı, yaralılara da acil şifalar dileyen Nayir, biyolojik çeşitliliğin ülkenin sahip olduğu önemli kıymetlerden olduğunu vurguladı.

"Bunun azalması da önemli riskleri insanlık olarak yaşayabileceğimiz problemleri beraberinde getirecek ve küresel tehdit oluşturacak bizler için" diyen Vali Nayir, şöyle konuştu:

"Biyolojik çeşitlilik, tarım, hayvancılık, tıp, eczacılık, sanayi, temiz hava ve su için önemli. Biyolojik çeşitliliği kaybetmememiz lazım. Bu zenginliğimiz, bir Avrupa ülkesiyle kıyaslanacak zenginlik değil, bir kıtayla kıyaslanacak zenginlik. Dolayısıyla bitkide, hayvanda ve mikroorganizmalarda biyolojik çeşitliliğimizi, ekosistem, tür ve gen çeşitliliği olarak muhafaza etmemiz gerekiyor. İşin diğer boyutunda bir kaçakçılık olayı var. Bir kıymet ifade ediyor ki kaçakçılık var. Dolayısıyla kolluk birimlerimizi de yakından ilgilendiren bir husus."

Şeyh Edebali Üniversitesi Rektörü Azmi Özcan da "Sadece süs bitkileri değil, stratejik anlamda, tıp ve sağlık alanında pek çok bize ait olan değerler bir şekilde dışarıya kaçırılıyor ve başkalarına ait oluyor. Cenab-ı Hakk onları bu coğrafyada yarattığına göre öncelikli olarak bu coğrafyanın değerleri, bizim de onları korumamız lazım" diye konuştu.

Orman ve Su İşleri 2. Bölge Müdürü Yahya Güngör ise Avrupa-Sibirya, Akdeniz ve İran-Turan olmak üzere üç farklı biyocoğrafik bölgenin kesişim yerinde bulunan Türkiye'nin biyolojik çeşitlilik açısından küçük bir kıta özelliği taşıdığını kaydetti

Ilıman kuşakta bulunan ülkelerin biyolojik çeşitliliği bakımından karşılaştırıldığında, hayvan biyolojik çeşitliliğinin ülkede oldukça yüksek olduğunun göze çarptığını anlatan Güngör, şunları söyledi:

"Türkiye'de 460 kuş, 161 memeli, 141 sürüngen, 480 deniz balığı ve 236 tür de tatlı su balığı tür yaşamaktadır. Bugüne kadar belirlenen toplam omurgalı hayvan türü sayısı bin 500'e yakındır. Türkiye’nin, bitki türleri bakımından sahip olduğu zenginliği anlamak için ise Avrupa kıtası ile karşılaştırmak yeterli olacaktır: Tüm Avrupa kıtasında 12 bin 500 açık ve kapalı tohumlu bitki türü varken, sadece Anadolu'da bu sayıya yakın yaklaşık 11 bin tür olduğu bilinmektedir. Bu sebeple zengin biyolojik kaynaklara sahip olan ülkemiz bilimin ve teknolojinin ilerlemesiyle gelişmiş ülkeler tarafından bir cazibe merkezi haline gelmiştir."

Çalıştay'da Orman ve Su İşleri Bakanlığından Hüsniye Kılıçarslan, "Biyokaçakçılıkla Mücadelenin Önemi ve Türkiye'de Biyokaçakçılık", Aksaray Üniversitesinden Doç. Dr. Alptekin Karagöz,, "Bitki Genetik Kaynaklarının Korunmasına İlişkin Ulusal ve Uluslararası Mevzuat", Çankırı Karatekin Üniversitesinden Yrd. Doç. Dr. Tarkan Yorulmaz, "Omurgalılar ve Biyokaçakçılığı", Ege Tarımsal Araştırma Enstitüsünden Dr. Ayfer Tan, "Biyolojik Çeşitlilik ve Bitki Genetik Kaynaklarının Korunması, Türkiye'de Dünyada Yapılan Çalışmalar", Geçit Kuşağı Tarımsal Araştırma Enstitüsünden İsmail Kara, "Bilecik'te Yetişen Tıbbi ve Aromatik Bitkiler ile Süs Bitkilerinin Potansiyeli ve Biyokaçakçılığı" ve Şeyh Edebali Üniversitesinden Yrd. Doç. Dr. Hayri Sağlam da "Asma Genetik Kaynakları" konu başlıklı sunum yaptı. 



E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir