İl Başkanlığında düzenlenen toplantıda başvurusunun nedenlerini anlatan Arabacı, 2009 seçimlerinde AK Parti’den Bozüyük Belediye Başkan aday adayı olmasını da değerlendirdiği açıklamasında Milletvekili aday adayı olmasının nedenini anlatarak başladı.
7 Haziran seçiminin Cumhuriyet tarihinin en önemli seçimlerinden biri olduğunu kaydeden Hüseyin Arabacı, “Türkiye’nin kader seçimi sonrası ya üniter devlet devam edecek, ya da federal devlete geçiş çabası söz konusu olacak” ifadelerini kullandı. 12 yıllık AK Parti iktidarında siyasetin değişime uğradığını söyleyen Arabacı, eskiden siyasette ideolojik ayrılıkların olduğunu bugün ise seçmenlerin etnik yapılarına ve dini inançlarına göre oy kullandığını vurguladı.
“Eskiden Kürt ve Türk aynı partiye oy verirdi”
12 yıldır ‘Sen Kürtsün, senin partin budur’ düşüncesi işleniyor. Ülke siyasi olarak bölünmüş durumda. Bu çok büyük bir tehlike. İçinde bulunduğumuz durum Türkiye’nin varlığını tehdit edecek aşamaya gelmiştir. Eskiden her konuyu tartışırdık, din konusunu tartışmazdık. Şimdi dini tartışır hale geldik. Cemaat ve tarikatlar karşısında Müslüman olmanızın bir değeri kalmadı” diyen Arabacı, ırk ve din üzerinden yapılan siyasetin tehlikesine değindi.
“Türkiye’sinin yıllık 50 milyar dolar cari açığı var”
Konuşmasının büyük bölümünde 12 yıllık AK Parti hükümetini eleştiren Arabacı, bu süreçte ülkemizin altına girdiği borç yükünü rakamlarla gözler önüne serdi. 2002 yılından bu yana Türkiye’nin dış borcunun %450, iç borcunun ise %800 arttığını söyleyen Arabacı, 2001 yılındaki ekonomik krize 5 milyar dolar cari açığın sebep olduğunu hatırlattı ve günümüz Türkiye’sinin yıllık 50 milyar dolar cari açığı olduğunu ifade etti. Arabacı, hükümetin yanlış politikalarının halka anlatılması gerektiğini, bu kritik dönemde 7’den 70’e herkese görev düştüğünü söyledi ve bu yanlış politikaların 7 Haziran’da durdurulması için eski bir Milletvekilli olarak yeniden aday adayı olduğunu söyledi.
2009 yılında AK Parti’ye geçerek Bozüyük Belediye Başkan aday adayı olmasının nedenlerini anlatan Hüseyin Arabacı, konu hakkında açıklamalarda bulundu. Arabacı, şu sözleri aktardı:
“AKP’nin siyasi programını hiçbir zaman kabul etmedim”
“Bu konu, benim açımdan konuşulması gereken bir konu. Parti içerisindeyken de arkadaşlarımızla bu konuyu konuştuk, konuşuruz, konuşacağız da. 2002 yılında AKP’nin kurulduğu dönemde, Meclis’te başkalarına gidildiği gibi Hüseyin Arabacı’ya da teklif geldi. “AKP’ye geçin, bizde siyaset yapın” diye. Meclisteyken o gün gelen teklifi hiç düşünmeden reddettik. Hal böyleyken 2009’da niçin böyle bir kabul söz konusu oldu? Onun nedeni şudur; Hüseyin Arabacı olarak ben AKP’nin siyasi programını hiçbir zaman kabul etmedim. Böyle bir şey söz konusu değil. O döneme özgü bir projeydi. Bunu bilmekte de fayda var. Bilecik’in en önemli ilçesi Bozüyük, 1980’lerdeki yükselme trendini kaybetti. Bozüyük, Bilecik’in en kozmopolit, en büyük, en riskli ilçelerinden bir tanesidir. Burada yaşayan insanımızın sosyal ve iş ihtiyaçlarını Bozüyük karşılayamıyor. Bozüyük’e yeniden ivme kazandıracak çalışmaların yapılması lazım. 2009 yerel seçimleri bunun için bir fırsattı. Bozüyük eşrafına bir teklifimiz oldu. Bu eşrafta, MHP’li, AKP’li, CHP’li, yani herkes vardı. Bir sohbet ortamı oldu denildi ki: “Bozüyük ile Eskişehir arasında 40 bin kişinin çalışabileceği, otomotiv yan sanayi projesini hayata geçirebilirsek, başta işsizlik olmak üzere ilçenin 50 yıllık sorunları halledilir. Bu partiler üstü güzel bir düşünceydi.
“Biz başka bir şey düşünürken onlar çok başka şeyler düşünmüşler”
Bu düşünceyi ya bir siyasi partinin gündemine sokalım, ya da bizzat girelim bunu oluşturalım dedik. Burada birinin adım atması lazımdı. Bozüyük için hepimize bir görev düşüyordu. Bu projenin Bozüyük’e, Bilecik’e, ülkemize yararlı olacağı düşüncesi ile prensip olarak yapılan görüşmelerden yola çıkarak, bunun bana getireceği faturayı bilerek, inisiyatifimi ve irademi ortaya koydum. “Söz konusu vatansa gerisi teferruattır” diye meşhur bir söz var. Söz konusu Bozüyük’ün, Bilecik’in kazanmasıysa, biz de bu işin faturasını göze aldık. Ama masada konuşulanlarla tavırlar bir olmadı. Biz başka bir şey düşünürken onlar çok başka şeyler düşünmüşler. Bu projeyi hayata geçirmek nasip olmadı.
“Bu proje benim yanlışımdır”
Bu olay çok farklı şekilde yorumlandı ve algılandı. Bugün burada kamuoyuna duyurmak üzere hiç tereddütsüz şunu söylemek istiyorum: Hepimizin hayatında başarılar başarısızlıklar, iyiler, kötüler var. İnsanız ve bazı şeyleri yanlış yapıyoruz. Bu proje benim yanlışımdır. 2009 seçimlerinde Bozüyük’ten AKP aday adayı olmaya kalkmak Hüseyin Arabacı’nın şahsen yanlışıdır. Hiçbir yerde de savunmuyorum. Şunu da söyleyeyim, kamuoyunda yanlış bilinen bir şey var. Ben AKP’de kalmadım. Orada kalıp siyaset yapmam söz konusu değil. 2-3 aylık bir mevzuuydu. Konu gündeme geldi konuştuk ve gündemden düştü, biz de ayrıldık. Ben ikbal peşinde olsaydım, meclisteyken yapılan milletvekilliği teklifini kabul ederdim. Çok da müsaitti her şey. AKP’nin siyasi görüşlerini hiçbir şekilde kabul etmedim. Yerel yönetimler biraz farklı biliyorsunuz. Bozüyük’e Bilecik’e bir şeyler kazandırmak istemiştim. Ama gördüm ki Bozüyük’teki arkadaşların böyle bir milli davaları söz konusu değildi.
“Ben ait olduğum yerdeyim”
Netice olarak, 2009 seçimlerinde Bozüyük’ten AKP aday adayı olma kararımın arka planı budur. Benim gerçekten siyasi bir yanlışım olmuştur. Bunu rahatlıkla dile getiriyorum. Bugün de çok mutluyum. Bu bana bir fırsat sunuyor şu anda. Ben ait olduğum yerdeyim. Benim siyasi hayatım 1976-77’de Bursa’da Ülkü Ocakları Başkanlığıyla başladı. O, siyasi hayatımın içinde bir yalpalamaydı, geldi ve geçti. Biz Ülkücüyüz, Ülkücü olarak da ölmek istiyoruz.”
Hüseyin Arabacı’nın basın toplantısına MHP İl Başkanı Ahmet Gürses, Merkez İlçe Başkanı Mustafa Aydemir, eski İl Başkanları Tuncer Arıkan, Mehmet Erdem, Hüseyin Arabacı'nın oğlu Burak Arabacı, Yönetim Kurulu Üyeleri ve partililer katıldılar.
ERHAN TOKA
