Bilecik Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü spor salonunda düzenlenen programa Vali Yardımcısı Mehmet Taşdöğen, İl Müftüsü Necati Akkuş, Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdür Vekili Hasan Kocatepe ve öğrenciler katıldı.
Programın açılış konuşmasını Müftü Necati Akkuş yaptı. Akkuş yaptığı açıklamada “Bizi cennete götürecek şey birbirimize saygılı ve sevgili olmamızdan geçiyor” dedi. Spor salonundaki öğrencilere seslenen Akkuş “Siz Allahu Teala’nın yeryüzüne gönderdiği en değerli varlıklarsınız. Bu nedenle kendinizi pasif, değersiz görmeyin. Sizi kucaklıyor, dua ediyorum, siz bizim gözümüzün nurusunuz. Rabbim sizi bizden mahrum bırakmasın” ifadelerini kullandı.
Akkuş şunları aktardı:
“Allahu Teala bizim her birimizi bir tarağın dişleri gibi eşit görüyor”
“Dünyaya teşriflerinin 1444.yılında ,onun sevgisiyle ve muhabbetiyle bir araya geldiğimiz Peygamberimiz Efendimiz Hasreti Muhammed Mustafa(S.A.V)nın üzerine Salat ve Selam olsun.
İnsan, gaye varlık, insan kainatın özü,insan Allahu Teala’nın yeryüzüne halife olarak, hükümran olarak göndermiş olduğu ve bütün varlıkların,mahlukatın,zerrelerin ve kürrelerin,habbelerin ve kübbelerin,ayın, güneşin, yıldızın, toprağın, havanın ve suyun bütün görünen ve görünmeyen,bilinen ve bilinmeyen varlıkların kendisine hizmet ettiği kainatın özü,kainatın zübbesi.ve insan,Allahu Teala’nın yeryüzüne hakim kıldığı kendisini Rabbine kul olarak hazırlamış olduğu müstesna bir varlık.İnsanın yeryüzündeki değeri onun rengi ile,boyu ile,etnik kimliğiyle,cinsiyetiyle veya zenginliği ve fakirliği ile ölçülmüyor.Allahu Teala bizim her birimizi bir tarağın dişleri gibi eşit görüyor.Biz bir anne ile bir babadan dünyaya geldik.Peygamberimiz Efendimiz buyuruyorlar ki insanlar Adem'in çocuklarıdırlar.Adem ise topraktan yaratılmıştır.Allahu Teala Kur'an-ı Keriminde muhakkak ki biz sizi bir erkek ve dişiden dünyaya getirdik ve birbirinizi tanıyasınız,birbirinizden haberdar olasınız diye sizi kabilelere, aşiretlere, boylara, milletlere ayırdık.Ama unutmayın Allah katında,üstün olanınız Allahın emir ve yasaklarına en çok riayet edeniniz ve saygı göstereninizdir.Biz dünyaya gelirken annemizi, babamızı cinsiyetimizi, hangi ülkede dünyaya geleceğimizi,hangi zaman dünyaya geleceğimizi ve hangi özelliklerle dünyaya geleceğimizi kendimiz seçmedik.Dolayısıyla boyumuz, pozumuz zenginliğimiz veya fakirliğimiz,güçlü veya zayıf olmamız,erkek veya kadın olmamız bizim için bir üstünlük vesilesi değildir.Bizim Allah katındaki değerimiz, Allaha olan saygı ve sevgimiz onun Peygamberine olan itaatimiz ve ona olan muhabbetimizdir.Unutmayın,bizim imanımızın gereği birbirimizi sevmemizden ve saymamızdan geçer.Peygamber Efendimizin bir hadis-i şerifleri var buyuruyor ki; Cennete giremezsiniz ta ki iman etmedikçe,iman etmişte olmazsınız birbirinizi gerçekten sevmedikçe.
“Bizim üzerimize düşen vazife, büyüklerimize saygı, hürmet göstermek”
Öyle ise bizim cennete girmemizi sağlayacak olan şey birbirimizi sevmekten geçiyor, birbirimize saygı göstermekten geçiyor. Peygamber Efendimizin başka bir hadis-i şerifleri var,''büyüklerine saygı ve hürmet göstermeyen küçüklerine sevgi ve şefkat göstermeyenler bizden değildir'' buyuruyor.
Dolayısı ile bizim üzerimize düşen vazife, büyüklerimize saygı,hürmet göstermek ve kardeşlerimize,onlar bizim anne babadan kardeşlerimiz olmayabilirler,sınıf arkadaşlarımız,okul arkadaşlarımız,mahalle arkadaşlarımız,aynı zamanda din kardeşlerimizdir.Peygamber Efendimiz öyle buyuruyor.Müslüman Müslüman’ın kardeşidir.Ona zulüm etmez,onu çaresiz bir halde bırakmaz.Birbirinize kin beslemeyin,birbirinizin arkasından kuyu kazmayın.Birbirinize sırt çevirmeyin,birbirinize haset etmeyin,Ey Allahın kulları,kardeş olun diye Peygamber Efendimiz bizi birbirimizle kaynaşmaya,kenetlenmeye,kucaklaşmaya ve hayatı birlikte yaşanır hale getirmek için elimizden gelen gayreti göstermeye davet ediyor.Bizim üzerimize düşen vazife anne babalarımıza karşı gereken hürmeti saygıyı göstermek, büyüklerimize karşı saygı göstermek. Kardeşlerimize karşı,hem öz kardeşlerimiz, hem de din kardeşlerimiz olan arkadaşlarımıza karşı muhabbet beslemek,onlara candan davranmak,hata ve kusurlarını görmemek,gizli hallerini araştırmamak,sırlarını ortaya çıkarmamak.Mümin müminin aynasıdır diyor aleyhissalatu vesselam Peygamberimiz.Yani kardeşinizde kusurlar gördüğünüzde kendi kusurlarınızı araştırıp,onları düzeltmek.Kişi aynaya baktığı zaman ne yapıyor?Kendi üstünü başını düzeltiyor,kendi hata ve kusurlarını görüyor ve böylece kendini düzeltiyor.Öyle ise kardeşimizde görmüş olduğumuz kusurları,kendi kusurlarımız bilip,onu kendimizin kusurları gibi,düzeltmeye çalışmak,kötülüklere meydan vermemek,iyiliklerin üzerine birleşmek.Nitekim Peygamber Efendimiz(S.A.V) buyuruyor ki,''Müminler birbirlerini sevmede,birbirlerini desteklemede,bir binanın taşları,tuğlaları gibidirler.''Nasıl ki taşlar,tuğlalar birbirlerine kenetlenir,bir binayı meydana getirirlerse,aynı şekilde müminler bir araya gelirler ve İslam toplumunu huzur toplumunu,emniyet toplumunu meydana getirirler.Bizim ahlak toplumunu,erdem toplumunu,fazilet toplumunu oluşturmaktaki yegane önderimiz peygamber Efendimiz(S.A.V)ve onun sahabeleridir.”
Program Kur’an-ı Kerim tilaveti ve ney dinletisi ile devam ederken Vali Yardımcısı Mehmet Taşdöğen’in Kur’an-ı Kerimi güzel okuma yarışmasında dereceye giren Anadolu İmam-Hatip Lisesi öğrencilerine ödüllerini takdim etmesiyle son buldu.
CANER ALKAN
toka – dövme yaptırmak günah mıdır hocam