Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Muhammet Balta, Bilecik’e geldi.

Ziyareti sırasında konuşan Bakan Yardımcısı Balta, Bilecik’in nüfus ve yüzölçümü bakımından küçük görünmesine rağmen gönüllerdeki yerinin büyük olduğunu ifade etti.

Balta yaptığı konuşmada şunları aktardı:

“Ben özellikle 1989 yılında kısa dönem asker, acemi er olarak gelmiştim Bilecik’e. 1989 ile 2014 arasında dağlar kadar fark var. Özellikle son 12 yılda Türkiye’deki gelişmelere baktığımız zaman Bilecik’e girerken dahi görüyoruz bir tarafta hızlı trenin inşaatı bitti, bir taraftan yol. İlimizde 6 organize sanayi bölgesi olması, her alanda tarihi derinlikleri, zenginlikleri olan bir ilimiz ama bunun yanında da belki etrafındaki iller gelişmiş ama apayrı olarak Bilecik’te gelişme yönünde baya bir mesafe kat etmiş. Böyle bir ilimizde elbette ki bizim de Çevre ve Şehircilik Bakanlığı olarak baya sorumluluklarımız var. 6 organize sanayi bölgesinin olması bunun yanında da Türkiye’de de afet riski taşıyan alanlarla alakalı Kentsel Dönüşüm Çalışmaları, bu konuyla alakalı özellikle İl Müdürümüzün yaptığı program çerçevesinde Bozüyük ilçesini ziyaret edeceğiz. Bozüyük ilçesinde Kentsel Dönüşüm adı altında bilgilendirme toplantısı yapacağız.

Bu bizler açısından çok önemli. Kentsel Dönüşüm belki insanlarımızın kafasında çok önemli gözükmüyor ama bu zihniyet değişikliğinin yaşanması lazım. Ülkemiz bir afet bölgesi, ülkesi. Özellikle afet dendiği zaman deprem geliyor akla. Bu aktif deprem faylarının, 24 bin km uzunluğunda ki deprem fayların olduğu yerlerde nüfusumuzun büyük çoğunluğu %90 üzeri buralarda yaşıyor. Riskli yapılarımız, riskli alanlarımız var. Van depreminden sonrada sayın Başbakanımızın talimatıyla Kentsel Dönüşüm yasası çıktı. Bizim amacımız, sosyal devlet anlayışına uygun olarak vatandaşlarımızın rahat, huzurlu ve güvenli mekanlarda yaşamasını temin etmek. Bunun için biz bakanlık, devlet, hükümet olarak öncülük yapıyoruz. Bu manada Türkiye’de toplantılar yapıyoruz ama biz çok erken unutan bir milletiz. Depremin, afetin ne zaman olacağı belli değil. Bunu sürekli canlı tutmak lazım. Sürekli insanlarımızın zihinlerinde, beyinlerinde bunu canlandırmak lazım. Afet olduğunda insanlarımız, sevdiklerimiz öldükten sonra geri gelmiyorlar. Ama maddi olarak Van depremini hatırlayın 11 ay gibi kısa bir süre içerisinde 15 bin konut yapıldı ama 650 vatandaşımız geri gelmedi. Burada da özellikle biz bu işin yasal altyapısını hazırladık. Bu işi yapan insanları, kentsel dönüşüm yapan Belediyelerimize yardımlarda bulunuyoruz. Her yönden bizim üzerimize düşen ne varsa bu çalışmaların üzerimize düşen sorumluluğu yerine getirmek zorundayız, yerine getiriyoruz ama yetmez. Belediyelerimizin taşın altına elini koyması lazım, hatta vücudunu koyması lazım. Sivil toplum kuruluşlarının bu işe önem vermesi lazım, basınımızın bu işe önem vermesi lazım ama en önemlisi vatandaşımızın bu işe çok önem vermesi lazım. Bu riskli alanlardaki binaları yenilemede kolaylıklar sağlaması lazım, niye? Bu esasında bizim vatandaşımıza yapacağımız bir hizmet. Belki işin başında bazı şeyleri vermek istemiyor. Şu bekleniyor belki. Evlerimiz yapılsın, bize teslim edilsin. Ama her zaman şunu söylüyoruz eski arabayı değiştirmeye gittiğiniz zaman bir fark veriliyor.

‘Önemli olan insanların enkazın altında hiç kalmaması’

Burada işin esası yapacağımız sadece yenileme değil çevreye duyarlı binalar yapmak istiyoruz. Esasında eskiye göre bu binaların değeri daha fazla artıyor ve en önemlisi vatandaşımızın huzurlu, sağlıklı, güvenli yaşamasını sağlıyoruz. Gelişmiş ülkeleri örnek veriyoruz, Japonya’yı örnek veriyoruz. Japonya’da deprem oluyor, sadece binalar sallanıyor. Biz şunu söylüyoruz. Deprem olduğu zaman binaların enkazlarından insan çıkarmakla sağ insan çıkarmakla bunu başarı saymamamız lazım. Önemli olan insanlarımızı bu enkazların altına bırakmamak. Böyle ortamları şimdiden dizayn edip, sağlıklı, güvenilir binalar yapmak lazım. Bizim amacımız, hedefimiz bu. Bu düşünceyle beraber Bilecik’e geldik. Hem ecdadımızın kokusunu almaya geldik, onu da söyleyeyim. Burada çok değerli valimiz, ekibimiz var. Bilecik ilimize yapılacak çalışmaların hayırlı olmasını diliyorum.

‘İktidarıyla muhalefetiyle kentsel dönüşümde başarılı olmak zorundayız’

Şöyle bir şey var. ‘Bu kentsel dönüşüm değil rant dönüşümüdür’ diye. Esasında bu işin muhalefeti, iktidarı yok. Bu bütün toplumun, 77 milyon insanın sorunu. Biz burada iktidarıyla, muhalefetiyle hep beraber olup bu kentsel dönüşüm çalışmalarında başarılı olmak zorundayız. Bunun siyasi yönü yoktur. Amaç burada insanımızın sağlıklı, huzurlu, güvenli yaşamasıdır. Burada herkesin elini taşın altına koymasını istiyoruz. Ben size tekrar teşekkür ediyorum. Çok değerli Valimize, değerli arkadaşlarımıza başarılar diliyorum, hepinizi saygıyla selamlıyorum, Ramazanınızı da tebrikediyorum."

Vali Nayir ise, “Hem Osmanlı Devleti’nin kuruluşunda hem de Cumhuriyetin kuruluşunda önemli görevler ifa etmiş olan ilimize hoş geldiniz. Çevre illere biraz küçük kalmış Eskişehir, Bursa, Sakarya arasında ama hem bu tarihi özellikleri hem de son zamanlarda gelişen sanayisiyle güzel, huzurlu bir ilimiz, sizleri de ilimizde görmekten mutluluk duyduğumuzu ifade etmek istiyorum.” diye konuştu.

Valilik Anı Defterini imzalayan Balta’ya Vali Nayir tarafından Osmanlı Arması’nın bulunduğu tabak hediye edildi.

CANER ALKAN



E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir