“Köylülerimizle tarlada, bahçede çalışırken buluştuk. Kadın Kollarımız köy kadınlarıyla birlikte domates topladılar, fasulye topladılar birlikte salça kaynattılar. Onların sorunlarını dinlediler.
Köy muhtarlarından randevu alarak gittiğimiz köylerde tüm köylülerle beraber konuşma olanağı bulduk. Köylülerin kendi sorunlarını ve ülkenin sorunlarını açık açık tartıştık. Tüm toplantılarımız samimi bir hava içerisinde geçti.
Esnaf ziyaretlerimizde hiç bir esnafımızı ayırt etmeden tek tek ziyaret edip en az 10 – 15 dakika konuşma imkanı bulduk. Bu ziyaretlerimiz çok olumlu ve yaralı geçti. Esnaf ve köylülerimizle Cumhuriyet Halk Partisi hakkında ne düşündüklerini, niye iktidara gelemediklerini veya niye oy vermediklerini sorduk ve yine samimice bizi eleştirmelerini istedik. Gerçekten eksikliklerimizi ve yapmamız gerekenleri dürüstçe bize izah ettiler. Tüm esnafları ziyaret ettik. Sadece iki esnafımız hayatlarından ve ülke ekonomisinden memnun olduklarını diğer tüm esnafların ise hayatından ve ülke ekonomisinden memnun olmadıklarını ifade ettiler. Esnaf ve köy ziyaretlerimizde partimiz hakkındaki eleştiriler dışında ülkemizin sorunlarını da tartıştık.
Ziyaret ettiğimiz esnaf ve köylülerimiz ülkenin birinci sorununun terör sorunu olduğunu bizimle paylaştılar. Hatta daha ileri giderek mevcut iktidarın bir dönem acemiliği, bir dönem kalfalığı, şimdi de ustalık dönemi olduğu halde hala günde ortalama 5 – 10 şehit cenazesi geliyorsa burada bir eksiklik ve yanlışlık olduğunu hiç çekinmeden bizimle paylaştılar. Tüm ziyaret ettiğimiz vatandaşlar bu kaygılarını dile getirerek kamuoyuyla paylaşmamızı istediler.
Esnaflar kendi sorunlarını bizlere şöyle aktardılar;
“Sabah siftah edemediğimiz günler olmakta, insanların alım gücü olmadığından veresiye defterlerimiz doluyor, alacaklarımızı zamanında alamıyoruz, sıkıntı içindeyiz, vergi ve sigorta primlerini ödemede zorluk çekiyoruz.” dediler. En çok büyük alışveriş merkezlerinin çokluğundan yakındılar. Bazı esnaflar Dedeoğlu Caddesi’nde trafiğin sıkıştığını hiç olmazsa Dedeoğlu Caddesi’nin okullara öğrenci taşınması nedeniyle tek taraflı trafiğe açılmasını istediklerini belirttiler.
Köy ziyaretlerimizde köylülerimiz hayvancılık ve tarımın bittiğini gübre ve yem fiyatlarının çok pahalı olduğunu, bin bir zorlukla ürettikleri mallarının ve alın terlerinin karşılığını alamadıklarından yakındılar.
Bazı köylerimizin istekleri ise şöyle;
Sarmaşık köylüleri Bursa – Adapazarı bağlantılı olan köy yollarının çok bozuk olduğunu hiç olmazsa köylerinin içinden geçen yolun yapılmasını, Okluca köylüleri köylerinin içinden büyük tırların geçerek yollarını bozduğunu ve köylerinin toz toprak içinde kaldığını bu nedenle yollarının yapılarak tırlar için ayrıca alternatif yol yapılmasını istediler.
İlyasbey köylüleri tarıma elverişli yerleri için damlama sistemi yapılmasını istiyorlar. Bekdemir köyünde dağdan gelen selin yollarını bozduğunu bu nedenle sel gelen derenin ıslahının yapılmasını istiyorlar. Alpagut köyündekiler köylerine yapılan foseptik çukurundan rahatsız olduklarını ve borularla köy dışına çıkarılmasını talep ediyorlar. Ayrıca Erkoca, Alpagut, Koyunköy, Hasandere, Künçeğiz ve Kapaklı köylerimizde tamamen çoğu köylerimizde de kısmen cep telefonlarının çekmediğinden şikayetçiler. Parti olarak bu konuda gerekli girişimlerde bulunduk. En son olarak Gölpazarı'nın Üzümlü köyü ile İkizce köyüne alıcılar konulacağını ancak bununla ilgili dosyanın Başbakanlıkta olduğunu, dosyanın iki aydır Başbakanlıkta onay beklediğini, onaydan çıktıktan sonra iki köydeki alıcının en kısa sürede yapılacağı tarafımıza bildirildi. Necmiye köylüleri yol sorunlarının olduğunu söylediler. Sulama içinde gölet yapılmasını istiyorlar. Ayvacık köylüleri 2/B yasası gereği babalarının tapulu tarlalarının kendilerine dönümünün 900 TL’den satılmak istendiğini ve alacak imkanlarının olmadığını söylediler. Aşağıköy’lüler sokaklarının dar olduğunu yangın söndürme aracı ve 112 acil yardım araçlarının giremediğini söyleyerek yollarının biran evvel genişletilmesini talep ettiler.
Beyce, Cumalı ve İlyasça köylüleri ise yollarının bozuk olmasından şikayet ederek yollarının bir an evvel yapılmasını talep ettiler. Koyun Köylüler ise tedaş tarafından kesilen elektrik nedeniyle içme suyu şebekesine su verilmediğinden mağdur duruma düştüklerini söylediler. Kavaklı Köyü köylüleri ‘Göletimiz olsa Bilecik'in ihtiyacını karşılayabilecek kadar çilek üretimini yapabiliriz.’ diyerek gölet talebinde bulundular. Karaağaç köylüleri Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu gereğince koruma altında bulunan meşe ağaçlarının da bulunduğu alana gereken ilginin gösterilmesini talep ediyorlar. Başköylüler, çevreyolu nedeniyle Başköy ile Küplü köyü arasındaki alt geçidin kapatıldığını ve bu nedenle hayvanlarını otlatmak üzere Başköy’den Küplü’ye geçmek için alt geçidin yeniden açılmasını talep ediyor. Küplülüler ise yine bu çevreyolu nedeniyle dolmuşların geliş yönüyle sol taraftaki yolun Başköy çatısına bağlanmasını talep ederek tüm köylülerin dolmuştan istifade etmelerini istemektedirler.
Kısacası; esnaf dertli, köylü dertli. Ancak hükümetimiz ekonomimizin iyiye gittiğini, her şeyin güllük gülistanlık olduğunu söylemekte. Takdiri kamuoyunun vicdanına bırakıyorum. Cumhuriyet Halk Partisi olarak halkla bütünleşmeye dertlerini dinlemeye devam edeceğiz. Sorunlarını en azından basın yoluyla ilgililere duyurmaya çalışacağız. Bundan böyle zaman zaman esnaf ve köy ziyaretlerimize devam edeceğiz.”
