1. Haberler
  2. Manşet
  3. DEDESİNDEN KALAN YAĞHANEDE EKMEĞİNİN PEŞİNDE

DEDESİNDEN KALAN YAĞHANEDE EKMEĞİNİN PEŞİNDE

featured

Bilecik’in Pazaryeri ilçesinde yaşayan 60 yaşındaki Mustafa Çevik, dededen kalma yağhanede geleneksel yöntemle doğal ayçiçeği yağı üretiyor.

Çevik, bir asrı aşkın süredir ilçe merkezinde faaliyet gösteren dede mirası yağhanede, mesleği çok küçük yaşlardan itibaren babasından öğrendi.

Babasının ilerleyen yaşı nedeniyle işlere devam edememesi üzerine üretimi devralarak yağhanenin son 6 yıldır faaliyetini sürdüren Çevik, yanında çalıştırdığı bir kişiyle birlikte bölgedeki vatandaşların ayçiçeğini geleneksel yöntemle doğal yağa dönüştürüyor.

Yağhaneyi ailesinin üçüncü kuşak ve son temsilcisi olarak işleten Çevik, iki kızının iş ve eğitim hayatı dolayısıyla bu mesleği sürdürmeme düşüncesinden dolayı asırlık işletmeyi girişimci biriyle yapacağı ortaklığın ardından zamanla devretmek istiyor.

Mustafa Çevik, dedesinden kalan doğal yağ imalatını, 3’üncü nesil olarak devam ettirmeye çalıştığını söyledi.

İşletmenin ilk kuruluş tarihini tam olarak bilmeseler de 100 yılın üzerinde bir geçmişe sahip olduğunu kaydeden Çevik, “Çünkü düşman işgali sırasında o zaman ki mevcut makine, ekipman Eskişehir tarafına doğru götürülmüş Kurtuluş Savaşı’ndan sonra tekrar bu tarafa gelinmiş. Zaman içinde çağa uyulmaya çalışılmış ancak üretim prosesi hep aynı kalmıştır. Sadece ekipman değişikliği olmuştur. İlk zamanlarda hat gücüyle, değirme taşıyla soyma ve ezme yapılırken daha sonra dizel motor ardından da elektrikli makineler kullanılmış. İlk zamanlar pres el yardımıyla yapılırken şu an hidrolik pres kullanmaktayız.” diye konuştu.

Üretim sürecinin başlıca 4 aşamadan oluştuğunu söyleyen Çevik, “Kabuğun soyulması, silindirlerle ezilmesi, tavada kavrulması ve preslenmesi. Bu aşamadan sonra yağ çıkmış oluyor ancak bir bulanıklık söz konusudur. Bu yağ 2-3 gün dinlendirildiği zaman içindeki tortu tabaka dibe çöktüğünde üst tarafı alarak tortuyla ayrıştırıp natural vaziyette kullanıma geçiliyor.” dedi.

Ayçiçeğinin yağa dönüştürülme aşamalarında her malzemesinin değerlendirildiğini dile getiren Çevik, sözlerini şöyle sürdürdü:

Kabuğu tavanın altında yakıt olarak kullanılıyor. Ayrıca kendi evimizde ve bazı evlerde kışları sobada yakıt olarak da kullanıyoruz. Hayvan yemine karıştırılıyor. En son presleme aşamasında yağ çıktıktan sonra içinde kalan posa yine hayvan yemi olarak değerlidir. Hem hayvandan alınan süt miktarını hem de sütün yağ oranını artırır. Ayçiçeği mucize bir bitkidir. Hemen hemen her aşaması ürün olarak kullanılıyor. Tarladan sofraya kadar hiçbir tarafı ziyan edilmez. Kalıp küspe hali balık avlamakta kullanılmaktadır. Sabun kalıbı büyüklüğünde kesip etrafına iğneler takılıp misine yardımıyla atılıyor. Hafif yağlı olduğu için kokusuna balıklar geliyor ve yakalanmış oluyorlar. Küspeyi ayrıca balıkçılarda kullanıyor.

Çevik, kendileri ve talep eden vatandaşlar için olmak üzere iki türlü üretimde bulunduklarını belirterek, “Kendi yağ satışımız oransal olarak daha azdır. Köylünün getirdiği çuvala göre tartıyoruz. Miktarına göre, 100-200 kilodan bir fiyatlama yapıyoruz. Çekme bedeli alıyoruz. Bu şekilde köylünün yağını çıkarıp kendisine teslim ediyoruz.” ifadesini kullandı.

Ben doğdum doğalı işin içindeyim ama en son benden önceki temsilci babam.” diyen Çevik, şunları kaydetti:

Babam uzun yıllar yaptı. Benim başka işlerim vardı. Bu sebeple uzaktım ancak son 5-6 yıldır babam çok yaşlandığı için üretime devam edemedi. Geleneksel bir üretim olduğu için kapatmayı şimdilik erteledik. Devam ettirmeye gayret ediyorum ama benim de ne kadar yapacağım belli değil. Genç bir girişimci arkadaşımız ile bir ortaklık yaparsak zaman içinde devrederek devamını sağlayabiliriz.

Ürettikleri yağı, vatandaşların kendisine has kokusu ve lezzeti nedeniyle çok sevdiğini vurgulayan Çevik, “Bizim yağımızla kızartma yaptığınızda çabuk yanmaz. Tavada azalmaz aksine genleşir. Çabuk yanma yapmadığı için de dayanıklı bir yağdır. Bu çevredeki hanımlar tarafından çok tercih edilir, bilinir.” değerlendirmesinde bulundu.

Çevik, çocukluk yıllarında bölgede 4 tane yağhane varken şu an çevre iller dahil yalnızca kendilerinin üretimi sürdürdüğüne değinerek, “Birkaç değişik örnekler çevre illerde duyuyoruz ancak bu çevrede biz kaldığımız için Bozüyük, Eskişehir, Bilecik, Osmaneli, Bursa, İnönü taraflarından çokça aranılıp ‘Yağ çekiyor musunuz?’ diye soruyorlar. Getiriyorlar, onların teveccühlerini bizde şimdilik boş çıkarmıyoruz.” diye konuştu.

YA TAMAM YA DA DEVAM 

İki kızının kendisinden sonra işi devam ettirmeyi düşünmediğini aktaran Çevik, “Onun için birkaç sene içinde ya tamam ya da devam kararı verilmesi gerekecek. Buna karar vermemiz gerek. Girişimci genç arkadaşlarımız olursa anlaşabilirsek kendisine işin inceliklerini öğretip önceleri bir ortaklık daha sonra da devir yapmayı düşünüyorum.” dedi.

Yağhaneye ayçiçeğini getirerek yağa dönüştürülmesini isteyen vatandaşlardan Fahri Beyan da kendi ürettikleri ayçiçeğini getirerek yağ olarak teslim aldıklarını ifade etti.

Ayçiçeği yağını bu sayede organik olarak tükettiklerini ifade eden Beyan, “Lezzeti, kokusu çok güzel. Herkese tavsiye ederim. Ben şuan 54 yaşındayım. Annem, babam, dedem gibi bende bu geleneği devam ettirmeye çalışıyorum. Onlar zamanında nasıl buradan yağ alıyorsa bende alıyorum.” ifadesini kullandı.