Çevik gazetemize yaptığı basın açıklamasında şunları aktardı:
“17 Ağustos 1999 felaketinin yani bir deprem bölgesinde yaşadığımızı çok acı bir şekilde idrak etmemizin üstünden 12 yıl geçti. Böyle bir depreme karşı önlem alma düşüncesiyle hareket ederek kurulan DASK (Doğal Afet Sigortaları Kurumu)’nun da 11. yılı. Her ne kadar depremin yıkıcı sonuçlarını yaşayarak öğrenmiş olsak da halk olarak sigorta bilincimiz hala çok düşük seviyelerde. Bunun halk olarak artık önüne geçilmesi ve bilinçlenmemiz gerekiyor. 19 Mayıs tarihinde bir Simav Depremi yaşandı. İlimiz ondan sonra 5.7 büyüklüğünde sallandı. Hani Bilecik’imiz kayalıktı bir şey olmazdı deniliyordu. Depremin kayası, taşı olmaz.
Hazine Müsteşarlığının yaptığı açıklamaya göre Türkiye’de Deprem Sigortalı Konut sayısı 3.5 milyona ulaştı. Türkiye’de sigortalanabilir konut sayısı ise 13 milyonun üzerinde. DASK’ın kurulmasından bu yana Türkiye’de 322 hasarlı deprem meydana geldi. Bu depremlerde 11 bin hasarlı konuta 22 milyon liranın üzerinde ödeme yapıldı.
17 Ağustos’tan sonra benzer büyüklükte bir deprem felaketi yaşanmasa da DASK önemli bir işlev yüklenerek 11 bin konutun yarasını sardı. Eğer DASK kurulmasaydı konut sahipleri başlarının çaresine bakmak zorunda kalacak ya da “devlet baba bize sahip çıksın” demekten başka çareleri kalmayacaktı.
İnsanlarımız deprem konusunda çok bilinçsiz. Yine Hazine Müsteşarlığının yaptığı açıklamada 2009 yılında yaptırmış oldukları bir anket ilginç sonuçlar vermesine rağmen ağlanacak halimize gülmemizi sağlıyor. Bu ankete katılanların %39’u “aklıma gelmedi” %23’ü “pahalıdır diye düşündüm” %11’i kayalık zeminde oturuyorum %7’si hasarımı alamam %5’i depremde ölürüm diye düşünüyor.
Her insanın bir değeri vardır. Biz öldükten sonra evi ne yapalım diye düşünmeyin. Deprem olasılığı yüksek bir ilde oturuyoruz. Depremin ne zaman olacağını rasathaneler 3 saniye kala bilebiliyor. Ama o 3 saniye size yetmez. Lütfen geç kalmadan ve sonunda eyvah demeden deprem sigortanızı yaptırınız.”
