ELGİNKAN’DAN BİLECİK’E DEV YATIRIM

featured

İLK ETAP VİTRİFİYE FABRİKASININ TEMELİ ATILDI


Bilecik’in Söğüt ilçesinde 700 bin m2 açık alanda Vitrifiye ve Yer Duvar Karo Seramik Fabrikası yatırımı gerçekleştirecek olan Elginkan Topluluğu’na bağlı Serel Seramik A.Ş.’nin, ilk etap vitrifiye fabrikasının temel atma töreni, Hemşehrimiz Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez ve Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank’ın katılımıyla gerçekleştirildi.

“MADEN VE MÜHENDİSLİK OKULU AÇMAK İSTİYORUZ”

Temel atma töreninde konuşan Elginkan Topluluğu İcra Meclisi Başkanı Gaye Akçen, Türkiye’de ara elaman bulma noktasında yaşanan sıkıntılara değinerek, “Biz de bu ara elaman için maden ve mühendislik okulu açmak istiyoruz. Bize yer gösterilmesi halinde okul yapmak istiyoruz. Güzel bir okul yapalım herkes faydalansın. Yine masraflar ve gelen talebelerin ihtiyaçlarını Elginkan topluluğu olarak karşılayacağız. Onlara herhangi bir şey harcatmayacağız.” ifadelerine yer verdi.

“KURUCUMUZUN VASİYETİNİ GERÇEKLEŞTİRİYORUZ”

Elginkan Topluluğu’nun Türk sanayiine hizmet veren ve birçok iş dalında ilk üretimi yapmanın gururunu taşıdığın, biri Almanya’da olmak üzere 22 şirketi ve 3 bin 220 çalışanı bulunduğunu,  Armatür, seramik ve ısı sektörüne yönelik ürünlerini 91 ülkeye ihraç ederek, kendi alanlarında dünyanın önde gelen markalarıyla rekabet ettiklerini vurgulayan Gaye Akçen, “Merhum Kurucumuz Ekrem Elginkan’ın ‘Allah’tan bütün dileğim, kurduğum bütün müesseselerin devamlılığının sağlanması, memlekete faydalı birer kuruluş olarak insanlara iş imkânı yaratması, devlete vergi vermesi ve bizden sonra gelecek olanlara örnek olmasıdır’ vasiyeti ile kurucularımıza layık olmaya çalışıyoruz” dedi.

“YILLIK 1 MİLYON ADET ÜRETİM KAPASİTESİ OLACAK”

Serel Seramik A.Ş.’nin Bilecik ve Manisa’da gerçekleştirilecek yatırımlarına da değinen Gaye Akçen, “Bilecik’in Söğüt ilçesinde 700 bin m2 açık alanda Vitrifiye ve Yer Duvar Karo Seramik Fabrikası kuruyoruz. Toplam 110.000 m2 kapalı alanda iki etap şeklinde yapılacak vitrifiye fabrikamızın ilk etabının temelini bugün atıyoruz ve 2 yıl içerisinde tamamlamayı hedefliyoruz. Vitrifiye fabrikamızın ilk etabı 120 milyon avroya mal olacak ve 800 kişilik yeni istihdam sağlayacak. Yılda 1 milyon adetlik vitrifiye üretim kapasitesine sahip olacak ilk etap yatırımımız ile yılda 55 milyon avro ciro elde etmeyi hedefliyoruz. İkinci etap vitrifiye fabrikamızı ise 60 milyon avro yatırım bedeli ile kuracağız ve burada da yine 800 kişiye istihdam sağlayacağız. Yıllık 1 milyon adetlik üretim kapasitesine sahip olacak ikinci etap fabrikamızda da yıllık 55 milyon avro ciro bekliyoruz. Vitrifiye fabrika yatırımının devamında Yer Duvar Karo Seramik Fabrikası yatırımına başlayacağız. 120 bin m2 kapalı alana sahip olacak bu fabrikamız ise bin kişiye istihdam sağlayacak. 110 milyon avro yatırım bedeli bulunan yeni fabrikamızın yıllık 12 milyon m2 yer duvar karo seramiği kapasitesi olacak ve yıllık 150 milyon avro ciro elde edilecek” dedi.

“GELEN BAŞARILAR 20 YILLIK SÜRECİN SONUNDA OLUŞTU”

Bakan Dönmez ise gün içinde şehirdeki üçüncü fabrikanın temelini attıklarını ve son zamanlarda Türkiye sanayisinin büyük bir atılım içerisinde olduğunu belirterek, “Talep fazlalığından dolayı firmalarımızın yıl sonuna kadar bütün siparişlerini kapattıklarını ve eldekileri yetiştirmek için büyük bir gayretle çalıştıklarını biliyoruz. Mevcut organize sanayi bölgelerimizdeki fabrikalarımız tesislerini genişletmek için yeni arazi bakıyorlar. Diğer yandan yeni organize sanayi bölgelerimizin temelini atıyoruz, bitenlerin açılışlarını yapıyoruz. Salgınla birlikte başlayan ve sonrasında da devam eden dönemde krizi fırsata çeviren ülke olduk hamdolsun. Sanayide gelen başarılar 20 yıllık bir sürecin sonunda oluştu. Enerjiden ulaştırmaya, lojistikten tedariğe kadar her alanda birbirini tamamlayan dev yatırımları hayata geçirdik. Artık bunların meyvelerini toplama zamanı geldi. Artık bu yatırımların karşılığını üretimle, ihracatla, büyümeyle, istihdamla almanın zamanı geldi. Bugün Türkiye, limanlarıyla, demir yollarıyla, havalimanlarıyla, enerji tesisleriyle, çeşitlendirdiği tedarik kanallarıyla dünyaya açılmaya hazır vaziyette bekliyor. Her alanda dünyanın üretim üssü olmaya hazır. Ürettiği her malı dünyanın her noktasına en uygun maliyetle, en uygun sürede teslim edecek bir altyapımız var. Bırakın 20 yılı, değil 20 saati, burnunun ucunu bile göremeyecek olanların ‘yol yaptılar, köprü yaptılar diyerek’ küçümsemeye çalıştığı, görmediği, görmek istemediği gerçek işte budur. 20 yıl öncesinden bugünleri görmek ise ferasettir.”

“BU YIL SONUNDA DA İNŞALLAH BOR KARBÜR TESİSİMİZİ DEVREYE ALACAĞIZ”

Temelini attıkları fabrikanın 700 bin metrekare açık alanda inşa edileceğini ve 180 milyon euro yatırım bedeline sahip olduğunu belirten Dönmez, 1600 kişiye istihdam sağlanacağını ve yıllık 2 milyon adet vitrifiye üretim kapasitesine sahip olacağını, Elginkan Grubu’nun yatırımının sadece vitrifiye üretimiyle de sınırlı kalmayacağını, yer duvar karo seramik fabrikasının da yatırımı takip edeceğini söyledi.

Bilecik’in bunlarla birlikte 290 milyon euro yatırıma ev sahipliği yapacağını anlatan Dönmez, “2 bin 600 vatandaşımız burada istihdam edilecek. Yıllık 2 milyon adet üretim kapasitesiyle de sadece ülkemizin değil dünyanın da ihtiyacını karşılayacak en önemli üretim merkezlerinden biri olacak. Bütün gayretimiz yatırımlarla madenleri değerli ürünler haline getirmek. Bugüne kadar bakır, alüminyum, demir-pelet entegre izabe tesisleri ile altın, gümüş ve ferro-krom entegre tesislerini devreye aldık. Bu yıl içerisinde de 3 yıl önce temelini attığımız bor karbür tesisinin açılışını yapacağız” dedi.

“ESKİŞEHİR’DE TAM KAPASİTE ÇALIŞACAK İKİ YENİ FABRİKA”

Eskişehir Kırka’da pilot tesiste üretimine başladıkları yerli lityumda da artık tam kapasite çalışacak iki yeni fabrikanın temelini atma aşamasına geldiklerini aktaran Dönmez, “Dünyada ilk defa sıvı bor atıklarından üretilecek lityum olacak. Testleri yaptık, emsalleriyle aynı verimlilikte çalışıyor. Lityum karbonatın lityum iyon batarya üretiminde kullanılması amacıyla, Eti Maden, Aselsan ve Aspilsan ile iş birliği protokolü imzaladı. İnşallah ileri teknoloji ürünlerin içerisindeki yerlilik payını da bu şekilde artırmış olacağız. Bu yıl sonunda da inşallah bor karbür tesisimizi devreye alacağız. Orada da sona doğru yaklaşıyoruz. Bor karbür özellikle savunma sanayimiz için oldukça kritik bir öneme sahip. Taktik araçlar, helikopterler, uçaklar, top namlusu, askeri kıyafetler ve personel koruyucu yeleklerin zırhlanması gibi askeri amaçlı malzemelerde yoğunlukla kullanılıyor. Savunma sanayi teknolojimiz bugün dünyanın takdir ettiği bir noktada. İnşallah bizler de bu teknolojinin gelişimi için önemli bir destek vermiş olacağız.” değerlendirmesinde bulundu.

Madencilikte hem üretim hem de ihracat noktasında mevcut rekorları tazelediklerini, 2020 yılı global maden üretimi verilerine göre, miktar bazında dünyada yirmi birinci, değer bazında ise yirmi dördüncü sırada olduklarını belirten Dönmez, şu bilgileri verdi:

“2,1 MİLYAR DOLAR İHRACAT GELİRİ ELDE ETTİK”

“Bor, feldispat ve pomza üretiminde dünya lideriyiz. Trona/soda külü, perlit ve krom üretiminde dünya ikincisi, manyezit ve diatomit üretiminde dünya üçüncüsüyüz. Ayrıca kurşun, linyit, bentonit, barit gibi 12 madenin üretiminde de dünyada ilk 10 içerisindeyiz. 2002 yılında 565 milyon dolar olan maden ihracatımız 2021 yılında yaklaşık 6 milyar dolara ulaştı. 2022’nin ilk 6 aylık döneminde maden ürünleri ihracatımız, 2021’nin aynı dönemine göre yüzde 19 oranında arttı. Son 10 yılda ortalama 742 milyon ton maden üretimi yaptık. 2021 yılında alüminyum/boksit, fosfat, trona, perlit, rutil ve tuz başta olmak üzere 14 farklı madende üretim rekorları kırdık. 20 yıl öncesine kıyasla bütün madenlerimizde önemli miktarlarda üretim artışları yakaladık. Bu program vesilesiyle doğal taş üretim ve ihracatımıza da ayrı bir parantez açmak istiyorum. Geçtiğimiz yıl 177 ülkeye toplam 7,7 milyon ton doğal taş ihraç ettik. Buradan toplamda 2,1 milyar dolarlık ihracat geliri elde ettik.

“ÇİN’DEN SONRA İKİNCİ SIRADAYIZ”

Doğal taşlar maden ihracatının yüzde 35’ini oluşturuyor. Dünyadaki toplam doğal taş ihracatında değer bazında Çin’den sonra yüzde 13,4’lük pay ile ikinci sıradayız. Blok mermer ihracatında değer ve miktar bazında ilk sıradayız. İşlenmiş mermer ve traverten ihracatında ise miktar bazında birinci, değer bazında ikinci sıradayız. Bütün bu rakamlar Türkiye’nin doğal taş pazarının en büyük ve en güçlü oyuncularından biri olduğunu gösteriyor. Bizim en büyük gayretimiz madenleri katma değerli ürün haline getirdikten sonra ihraç etmek. Böylece ham maddede elde ettiğiniz 1 birimlik değer, ara mamulde 8 birime, uç üründe 24 birime kadar değer kazanıyor. Bunu yapacak altyapımız var. Yatırımcımız var. İnsan kaynağı gücümüz var. Finansa erişim imkânımız var. Çevre ülkelerle birlikte büyük bir pazarımız var. Geriye tek bir şey kalıyor. O da bu tür yatırımlarla madenlerimizi değere dönüştürecek fabrikalarımızın hayata geçmesi.”

“60 MİLYAR LİRA SEVİYESİNE YÜKSELDİ”

Hedeflerine büyük bir aşk ve şevkle yürüdüklerini belirten Dönmez, “Madenciliğin gayri safi yurt içi hasıla içerisindeki payını artırmakta kararlıyız. 2021 yılında madenciliğin gayri safi yurt içi hasılamıza katkısı bir önceki yıla göre yüzde 11 artışla yüzde 1,3’e yükseldi. 2022 yılı ilk çeyreğinde ise yüzde 1,5 olarak gerçekleşti. 2009 yılında madencilik sektörümüzün gayri safi yurt içi hasılaya verdiği katkı 11 milyarlık liraydı. 2020 yılında bu sayı 5,5 kat artışla 60 milyar lira seviyesine yükseldi.” dedi.

“GECE GÜNDÜZ DEMEDEN ÇALIŞIYORUZ”

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank’da, 81 ili, ilçe ilçe gezerek halka en iyi hizmeti sunmak için gece gündüz demeden çalıştıklarını söyledi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan eser ve hizmet siyaseti anlayışını halka hizmet etme olarak öğrendiklerini belirten Varank, şu ifadeleri kullandı:

“Ecdadımızdan aldığımız güç ve cesaretle geleceğimizi şekillendirmeye çalışıyoruz. Bu ülkede bağımsızlık uğruna Yunan ile büyük mücadeleler verdik. İşte 30 Ağustos Zafer Bayramı ile birlikte aslında ülkemizde Milli Mücadelenin zirveye ulaştığı tüm bu bağımsızlık, kurtuluş günlerini şehirlerimizde kutluyoruz. Yunan’ın bu ülkede yaptığı mezalimi asla unutmadan, gençlerimize o günleri de anarak nereden geldiğimizi göstermeye çalışıyoruz. Bakıyorsunuz dün de İzmir’de 9 Eylül İzmir’in düşman işgalinden, Yunan mezaliminden kurtuluş gününü kutladık. Ama kürsüye çıkanlar bir kere bile ‘Yunan’ demedi, bir kere bile ‘Yunanistan’ demedi; sanki biz bu ülkede bu mücadeleyi Yunan’a karşı yapmamışız gibi. Osmanlı’dan şikayet edenler oldu. Bu şuurla bizim ülkemizi ileriye götürme şansımız olamaz. Biz bin yıldır bu topraklara ayak bastığımızdan beri, Alpaslan’dan beri ecdadımızın kurduğu bütün devletlere sahip çıkarsak ancak ileriye gidebiliriz. Bu ülkenin kaderini ancak öyle çizebiliriz.”

“BİLECİK, SEKTÖRE YÖN VERİR HALE GELDİ”

Varank, Bilecik’in son dönemde aldığı büyük yatırımlarla Türkiye’nin seramik sektörüne yön veren merkezlerden biri haline geldiğini anlattı.

Bilecik’ten geçen yıl yapılan 132 milyon dolarlık ihracatın yarısını yakınını seramik sektörünün gerçekleştirdiğini aktaran Varank, şöyle devam etti:

“Bu 132 milyon dolarlık ihracat aslında buradan yapılan kayıtlı ihracat. Yoksa burada üretim yapıp ticaret merkezleri İstanbul’da, İzmir’de olan fabrikaları dikkate aldığınızda burası 1 milyar doların üzerinde ihracat yapan bir şehrimiz. Bünyesindeki 22 şirkette 3 bin 200’ün üzerinde istihdam sağlayan Elginkan Topluluğu ülkemizin ekonomisine büyük katkılar sağlıyor. Biz de kendilerini takdirle takip ediyor ve yapacakları yatırımlarda ihtiyaç duydukları destekleri sağlamaya özen gösteriyoruz. Çünkü biz bu ülkeye değer katan herkesin yanında olduk. Bundan sonra da yanında olmaya devam edeceğiz. Gaye Hanım (Elginkan Topluluğu İcra Meclisi Başkanı Gaye Akçen) bir okulla ilgili yerden bahsetti. Ben arkadaşlarımıza sordum. Burada mevcut Organize Sanayi Bölgesinde bir eğitim parseli ayrılmamış ama genişleme sonrası bir yer verebiliriz. Şu anda mevcut imar planında ticari alan, idari, sosyal bina parseline çevirebiliriz. Gaye Hanım’a buradan söylüyorum, eğer Organize Sanayi Bölgesi kendisinden bir para isterse de faturayı bana gönderebilir. Ben o faturayı öderim. Siz yeter ki buraya eğitimle ilgili bir yatırım yapın.”

“EKONOMİK COĞRAFYAMIZ ADETA YENİDEN ŞEKİLLENİYOR”

Türkiye’nin büyüme rakamlarıyla Avrupa ve OECD ülkeleri arasında ikinci sırada yer aldığını belirten Varank, sanayi sektörünün büyümede başı çektiğini vurguladı.

Salgın, savaş gibi nedenlerle dünyada zor günler yaşandığını dile getiren Bakan Varank, şunları ifade etti:

“Türkiye yerli ve milli üretim anlayışıyla bu koşullara en iyi adapte olabilen ülke konumunda. Tüm bu küresel etkenler sebebiyle ekonomik coğrafyamız adeta yeniden şekilleniyor ve ülkemiz bu yeni düzenin parlayan bir yıldızı olarak şu anda dikkati çekiyor. Son iki yılda sanayi üretiminde ve ihracatta yaşadığımız muazzam artışlar da bunun en büyük kanıtı. Ama takdir edersiniz ki bu işler de öyle kendiliğinden olmuyor. 20 yılda sanayi altyapımıza, ulaşım altyapımıza, insan kaynağımıza yaptığımız devasa yatırım ve kriz dönemlerinde yürüttüğümüz akılcı dış politika sayesinde biz bunları elde edebiliyoruz. Cumhurbaşkanımızla birlikte Bosna Hersek’i, Sırbistan’ı, Hırvatistan’ı ziyaret ettim. Eğer izlemediyseniz bu kürsüden ben bir kardeşiniz olarak tavsiye etmiş olayım. Lütfen Sırbistan Cumhurbaşkanı’nın basın toplantısında Türkiye ve Cumhurbaşkanımızla ilgili yaptığı konuşmayı internetten bir bulun ve dinleyin. Sırbistan Cumhurbaşkanı kameraların karşısında diyor ki ‘Biz Türkiye’den Bayraktar İHA’sı satın almak istiyoruz ama biliyoruz ki büyük bir talep var. Biz sıramızı bekleyeceğiz. Seneye bunları alma imkanımız doğabilir.’ İşte biz bu ülkeyi kolay inşa etmedik. Bu noktalara kolay gelmedik.”

“BATILI ÜLKELERİN AKLINA İSTANBUL GELİYOR”

Avrupa Birliği’nin büyük bir kriz içinde olduğu değerlendirmesini yapan Varank, “Bırakın ‘Nasıl üretim yapacağız, nasıl tedarik zincirlerini sürdüreceğiz?’ demeyi şu anda Avrupa Birliği ‘Acaba biz bu kışı nasıl geçireceğiz?’ derdinde. Bakıyorsunuz siyasiler vatandaşlarına odun yakarak nasıl ısınılır, bununla ilgili tavsiyelerde bulunuyorlar. Ama hamdolsun biz akılcı dış politika sayesinde bu süreci güzel bir şekilde yönetmeyi başardık. Bakıyorsunuz Rusya-Ukrayna arasında bir savaş var ve bu savaşta aklıselimi, barışı kim tavsiye ediyor? Türkiye tavsiye ediyor. Bu iki ülkeyi nasıl bir araya getiririz? Nasıl diplomasi masasını kurarız diye sorduklarında Batılı devletlerin aklına İstanbul geliyor.” diye konuştu.

“ENERJİ TEDARİĞİNDE BİR SIKINTI YAŞAYACAĞIMIZI DÜŞÜNMÜYORUZ”

Bakan Mustafa Varank, sanayi altyapısını tüm şehirlere yaygınlaştırdıklarını ve organize sanayi bölgelerinin sayısının kendi dönemlerinde 190’dan 340’a çıktığını aktardı.

Türkiye’nin yatırımcı çeken bir ülke konumuna geldiğini belirten Varank, “Türkiye’ye yatırım yapan asla kaybetmez. Aksine misliyle kazanır ve ülkesine de misliyle kazandırır. Bundan sonra da inşallah bu artarak devam edecek. Türkiye’yi kalkındırmanın yolu katma değerli üretimden geçiyor. Bunu yapacak olan kim? Özel sektör. Zaman zaman gündeme getirenler oluyor, ‘Devletin fabrikası yok diyenler oluyor, siz devletin fabrikalarını sattınız diyenler’ oluyor. Değerli arkadaşlar şu anda Sümerbank basma pazen üreterek dünyayla rekabet edebilir mi? Şu anda Türkiye’nin her tarafında 500 tane Sümerbank var. Tekstil sektöründe çalışan yüzlerce firmamız var.” değerlendirmesinde bulundu.

“SIKINTI YAŞAYACAĞIMIZI DÜŞÜNMÜYORUZ”

340 organize sanayi bölgesine ek olarak 44 organize sanayi bölgesinin yer seçim süreçlerini devam ettirdiklerini bildiren ve Dünyada enerjiyle yaşanan sorunlara değinen Varank, sözlerini şöyle tamamladı:

“Rusya’nın Avrupa’ya olan gaz arzını tamamen kesmesiyle şimdi olay bambaşka bir boyuta dönüşmüş durumda. Şu anda Avrupa bırakın sanayisi için enerji tedarik etmeyi ısınma, aydınlatma bununla ilgili harıl harıl formüller düşünüyor. İşte görüyoruz, zaman zaman haberlerde okuyoruz. Kışın Türkiye’ye gelip Türkiye’de konaklamayı tercih edecek Avrupalılar var. Özellikle demir, çelik, cam, seramik gibi enerji yoğun sektörlerde bu enerji krizi, Avrupa’yı ciddi oranda etkilemeye başladı. Bu fabrikaların tamamı şu anda Avrupa’da kapanmaya başladı. Yani bizde enerji maliyetleri iki kat arttıysa emin olun oralarda 50 kat arttı. Ya da hiç enerji bulamaz hale gelip şu anda üretimlerini durdurmak zorunda kalıyorlar. Biz şu an için enerji tedariğinde bir sıkıntı yaşayacağımızı düşünmüyoruz.”

Elginkan Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Vecdi Gönül’ün de konuşma yaptığı Programa, Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Hasan Büyükdede, AK Parti Genel Başkan Yardmcısı Vedat Demiröz, Bilecik Valisi Dr. Kemal Kızılkaya, AK Parti Bilecik Milletvekili Selim Yağcı, CHP Bilecik Milletvekili Yaşar Tüzün ile kent protokolü katıldı.

Konuşmaların ardından Akçen tarafından bakan Dönmez ve programa katılan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank’a gümüş işlemeli Kur’an-ı Kerim hediye edildi. Daha sonra fabrikanın temeli için butonlara basılarak ilk harç döküldü.



E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir