Saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başlayan programın açılış konuşmasını AK Parti İl Kadın Kolları Başkanı Gülcan Namal yaptı. Namal konuşmasında katılanlara teşekkür etti ve kadını anlatan bir şiir okuyarak sözlerine devam etti.
“Kadının olmadığı bir dünyanın olması mümkün değil”
Bilecik Belediye Başkanı Selim Yağcı konuşmasında, kadın ve erkeğin bir elmanın iki yarısı olduğunu, birbirini tamamlayan iki parça olduğunu söyledi. Başkan Yağcı, “Gerçekten kadının olmadığı bir dünyanın olması mümkün değil çünkü kadın anamızdır, kadın eşimizdir, kadın kızımızdır, kardeşimizdir, kadın arkadaşımızdır, kadın her yerde her şeyimizdir. Bize bizi anlatan, bize bizi hatırlatan vazgeçilmez bir varlıktır. Sizlerle her şey çok güzel, bu hayat güzel. Ben bizlere bu güzellikleri yaşattığınız için, hayatta bu güzellikleri tattırdığınız için tüm hanımefendi kardeşlerimize teşekkür ediyorum.
Biz Bilecik Belediyesi olarak, hep birlikte daha iyiye, daha güzele, birlik ve beraberlik içinde, kardeşlik içerisinde 2023’lere, 2073’lere diyoruz. Kadınlar gününüz kutlu olsun. Kadınlar gününüz bizim anlayışımızda bir gün değil kesinlikle 365 gündür. Hayatın her safhasında birlik ve beraberlik içerisinde nice yıllara diyorum.”
AK Parti Bilecik Milletvekili Fahrettin Poyraz yaptığı konuşmada AK Parti hükümetleri döneminde her türlü eşitsizliğin karşısında olduklarını ve var olmaya devam edenleri ortadan kaldırmak için her türlü adımı attıklarını ifade etti. Poyraz şunları aktardı:
“Biz AK Parti olarak, AK Parti kadroları olarak açıkçası Dünya Kadınlar Günü olarak kutlanan bu günü geçtiğimiz 364 günde ne yaptığımızı ve gelecek 364 günde bu konuda ne yapacağımızı değerlendirmek için bir fırsat olarak görüyoruz. Geçtiğimiz dönemde, geçtiğimiz yıllarda AK Parti hükümetleri döneminde her türlü eşitsizliğin karşısında olduk ve var olan toplum içinde toplumu rahatsız eden bütün eşitsizlikleri ortadan kaldırmak için gerek yasal düzenlemeler, gerek diğer idari tedbirler noktasında da cesaretli adımlar attık. Pek çok kanuni düzenleme yaptık. Pek çok idari yapılanmada değişiklikler yaptık. Ama bir tek hedefimiz vardı özellikle kadın bağlamında olayı değerlendirirsek her gün birlikte olduğumuz, beraber olduğumuz, yüz yüze baktığımız ve toplumumuzun çoğunluğunu teşkil eden kadın kardeşlerimizin hak ettiği, layık olduğu değeri onlara bizzat bizlerde verme gayretiyle çabasıydı. Bunu belli ölçüde başardık.
‘Önyargıların değişmesi lazım’
Daha yapacak çok işlerimiz var. Bir kere önce mantaliteyi değiştirmemiz lazım. Kafaların, belli ön yargıların değişmesi lazım. İnsanlar maalesef bazen gelenekten gelen, gelenekte var olan bir takım hususları bazen sanki dinin bir emriymiş gibi özellikle kadın kardeşlerimize dayatıp ikna etmeye çalışıyorlar. Bazen sanki kanunun bir hükmüymüş gibi oradan destek alarak kendilerine dayanak bulmaya çalışıyorlar. Bu mantığın değişmesi lazım. İster dini, ister hukuki anlamda bakalım eşitsizlik noktasında ne varsa, ne kadar farklılık varsa ortadan kaldırılması lazım. Hepimiz inançlı insanlarımız.
‘Eşitsizliğin kaldırılması noktasında kararlılıkla devam edeceğiz’
Hesap gününde kadın olduğumuz için veya erkek olduğumuz için birimizden birimize bir ayrıcalık yapılmayacak. O zaman eşitlik anlamında baktığımız zaman bizi yaratan farklı olarak yaratmış olsa bile sorumluluk anlamında bize aynı sorumluluğu yüklemiyor mu? Olayı böyle değerlendirmemiz gerekiyor. Onun dışında toplumsal anlamdaki eşitsizliğin kaldırılması noktasında kararlılıkla devam edeceğiz. Eğitim alanında, sağlık alanında, ulaşım alanında ve diğer pek çok alanda eşitsizliklerin özellikle kadın-erkek anlamında eşitsizliklerin ortadan kaldırılması anlamında pek çok tedbir aldık, almaya devam edeceğiz.”
Psikolojik Danışman Mutlu Selen, Kadın ve Değerler konulu bir sunum yaptı.Selen sunumunda, yaşamda öğrenmenin, sevmenin ve yaptığımız iş neyse o işe yüreğimizi koymanın öneminden bahsetti. Selen şunları aktardı:
“Birçok annemiz der ki ‘Dönüyorum dolaşıyorum, bunalıyorum, sanki hiçbir işe yaramıyorum.’ Oysa bizler o yapı taşında o kadar büyük role sahibiz ki. Sizin o yetiştirdiğiniz evlatlarınız geleceğin mühendisleri, geleceğin doktorları, geleceğin babaları, geleceğin başkanları. Dolayısıyla hakikaten sizin beslediğiniz ruh, sizin şu anda örnek olduğunuz her şey geleceğe aktarılıyor aslında. Dokunduğunuz her gün, düşündüğünüz her gün, öğrendiğiniz her şey eninde sonunda karşınıza çıkacak.
‘İyi olursak iyi şeyler yaparız’
Bizler biraz daha çok okumalıyız, biraz daha çok düşünmeliyiz. Biz iyi olursak iyi şeyler yaparız. Biz iyi şeyler üretirsek çevremize bu yansır. Bizim belki de toplumumuzdaki en temel sorun önyargı ve tembellik. Çok daha fazla çalışkan olmak bizim elimizde, çok daha fazla üretmek bizim elimizde. Bugün dünden daha farklı olun. Bugünümüz dünden farklı olmak zorunda. Farklı olursa çocuklarımızla ilişkilerimiz farklı olacak, farklı olursa eşlerimizle ilişkilerimiz farklı olacak. Çözüm bizde.
‘Üretmek için düşünmek zorundayız’
Kadın anne, kadın eş, kadın evlat onun için burada birazcık sorumluluklarımızı hissedip daha çok çalışmak zorundayız, daha çok okumak zorundayız. Televizyon izleyelim, medyayı okuyalım, takip edelim ama o televizyon bütün gün açık kalmasın. Hatta bazen farkında bile olmuyoruz açık mı kapalı mı? İstediğimiz programı izledikten sonra kapatıp biraz da kitap okuyalım. Üretmek için düşünmek zorundayız, düşünmek için de ne istediğimizi fark etmek zorundayız.”
Program geleneksel kıyafet defilesi ve eğlenceyle devam etti. ZEYNEP KILBAHRİ
