“Her şeyleri var, tek eksik ANNE-BABA”

 

Bilecik Ticaret ve Sanayi Odası Konferans Salonu’nda geniş katılımla gerçekleşen bilgilendirme toplantısında Vali Halil İbrahim Akpınar, Gönül Elçileri projesinin Türk milletini asırlardan beri yaptığı hizmetin, yasal duruma ve takibe kavuşturulmuş hali olduğunu söyledi.

                Toplantının açılış konuşmasını yapan İl Sosyal Etüt ve Proje Müdürü Gönül Günaydın Çabukoğlu, proje hakkında genel bilgi verdikten sonra “Gönüllülüğün oldu yerde sosyal bağlılık ve güven duygusu da gelişmiştir. Hepimiz bir vicdan taşıyoruz. Bu bile, çevremizde gördüğümüz ihtiyaç sahibi birine yardım elini uzatmamızı sağlayan önemli bir faktör. Farkında değiliz belki ama aslında hepimiz birer gönül elçisiyiz” dedi.

Çabukoğlu’nun konuşmasının ardından Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından hazırlanan Gönül Elçileri tanıtım filmi gösterildi. Sonrasında Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdür Yardımcısı Hatice Çelik tarafından Gönül Elçileri ile ilgili ayrıntılı bilgi verildi.

                Bilecik İl Müftülüğü vaizi Mevlüt Güder, “İslam Dininde Yardımlaşma, Dayanışma ve Paylaşma” konularında bir konuşma yaptı ve ardından Vali Akpınar’ın eşi Dr. Nihal Akpınar bir konuşma yaptı. Dr. Akpınar, gönüllülüğün başkasını mutlu etmenin en büyük mutluluk olduğunu fark etmek olduğunu söyleyerek katılımcıları gönüllü olmaya davet etti. Gönüllü sayılarının önemine değinen Dr. Akpınar Gönül Elçileri projesinin resmi internet sitesinde bu sayıların en gönüllü veya en gönülsüz şehirler şeklinde açıklandığını ifade etti ve “Bazen bakıyoruz ki haber sitelerinde ‘Şu kadar il çok gönüllü ama bu kadar şehirden hiçbir gönüllü çıkmadı.’ diye haber yapılabiliyor. Bu da illerin tanıtımı açısından çok hoş olmayabiliyor. O yüzden biz buna da önem veriyoruz. Osmanlı’nın ilk kurulduğu ve hoşgörü tohumlarının ilk atıldığı bu topraklardaki insanların bu konuya duyarsız kalmayacağını düşünüyoruz. Çocuklarımızda ve toplumumuzda güzel bir bilinç oluşturalım istiyoruz.” dedi.

Vali Akpınar proje ile ilgili yaptığı konuşmasında, bazı anlarda gözlerinin dolmasına engel olamadı ve salondaki katılımcılara da duygu dolu anlar yaşattı. Vali Akpınar, eskiden aileler tarafından kız veya erkek akraba çocuklarına bakıldığını ifade etti ve bunların hiçbir karşılık beklemeden yapıldığını söyledi. Vali Akpınar şöyle konuştu:

“Benim çocukluğumda evimizde mutlaka bir akraba çocuğu vardı. Köyden gelip ortaokul veya liseye gitmeye çalışan ve giden çocuk vardı. Onların her türlü ihtiyaçları da bizim evimizde bizim ki ne kadar karşılanıyorsa o da o kadar karşılanıyordu. Bu zaten yapmak istediğimiz hizmet eskiden hepimizin babasının, annesinin yaptığı hizmet. Yeni bir hizmet şekli getirilmiyor aslında. Bizim çocukluğumuzda yaşlı yalnız yaşayan insanlar vardı. Evde ne yemek piştiyse annemiz-babamız hemen elimize bir kap tutuşturur, gönderirdi. Hiçbir karşılık beklemezdik, kimsenin haberi olmadan yapardık. Bizim toplumumuzda bu sadece bizim evimizde değil, hepimizin evinde olan bir şeydi.

 

‘Her şeyleri var, tek eksik ANNE-BABA’

 

Bizim yurtlarımızda kalan çocuklarımız ortalama Türk vatandaşının evindeki imkanlardan daha fazlasına sahipler. Daha iyi binalarda kalıyorlar, daha iyi şekilde giyiniyorlar, yemekleri daha iyi ama bir şey eksik, anne yok, baba yok onlarda. Bu çocuklar ağaç kovuğundan gelmediler, mağaralardan çıkmadılar. Hepsinin birer annesi-babası vardı. Ama çeşitli sebeplerle bazen kriminal bir olay, bazen bir trafik kazası, bazen deprem, sel gibi nedenlerle anneden ya da babadan yoksun kaldılar. Devlet aslında bunların her türlü imkanını karşılıyor. Ama anne baba figürü eksik.

 

‘Keşke benimde böyle elinden tutup gezebileceğim bir babam olsaydı’

 

Yıllar önceydi kızımız küçüktü. Bir yetiştirme yurduna gittim. Öyle gezerken bir çocuk yanıma geldi dedi ki ‘Keşke benimde böyle elinden tutup gezebileceğim bir babam olsaydı.’ Yani böyle bir şeyi dile getirmişti. Beni çok etkilemişti o zaman. Aslında biz bunu vereceğiz, çocuklarımıza sahip çıkabiliriz. Bunlar bizim çocuklarımız. Bu çocukların yetiştirilmemesi, iyi bir şekilde eğitilmemesi, topluma iyi bir şekilde hazırlanmaması acaba bizi etkilemiyor mu? Bizi ilgilendirmiyor mu? Biz bu çocuklarla yine karşılaşacağız. Bugün onlara ahlaki eğitimi, terbiyesini vermediğimiz çocuklarla bir şekilde yine karşılaşacağız. Bugün elinden tutmadığımız çocuklar yarın bir başka şekilde hayatımıza gelecek ve olumsuz bir şekilde gelmeleri çok yüksek. Yurtlarda kalan çocuklarımızın aile yanına kavuşturulması, onların normal bir aile ortamında büyütülmesi toplumumuza çok şey katacak. Devlet her şeylerini veriyor ama anne baba şefkatini veremiyor ve normal bir şekilde yetiştirilemiyor.

 

 

‘Yurtlarda yetişen çocuklarımız uyum sorunu yaşıyorlar’

 

Normal ailelerde yetişen çocuklar hem vermeye hem almaya alışkınlar fakat bizim yurtlarda kalan çocuklarımız sadece almaya alışıyor. Bu normal bir şey değil. Devlet bu çocukların elinden her zaman tutuyor. Devlet işe alıyor. Çoğunlukla, çocuk eline parayı alıyor nasıl harcayacağını bilmiyor. İlk aylarda problem başlıyor. Yerleştirildikleri dairelerdeki müdürlerimiz bu çocuklarımıza normal memurlarına davrandıklarından 10 misli toleranslı davranıyorlar. Buna rağmen bu yerleştirilen çocuklarımızın epey bir kısmı işten atılıyor. Uyum sağlayamıyorlar normal hayata.” ZEYNEP KILBAHRİ



E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir