Dengiz yaptığı açıklamada şu cümleleri kullandı:
“BİLECİK HALKININ KİTABA OLAN İLGİSİ OLDUKÇA İYİ”
Bilecik halkının kütüphaneye olan ilgisi son derece iyi. Özellikle okulların açık olduğu dönemlerde yıllık izin dönemlerini saymıyorum o zaman genel olarak şehrin boşaldığı zamanların haricinde kütüphaneye ve kitaba olan ilgi çok iyi. Kütüphane kullanma alışkanlıkları son derece iyi bir il. Ben birçok ilde görev yaptım. Çalıştığım en iyi il burası okumaya olan ilgi anlamında. Her şeyden önce burada kütüphane dediğimiz zaman kitap alan ve veren okuyucu değil artık kütüphane kullanıcılarını sınırlandıramıyoruz. Yani ister kütüphaneye boş zamanını değerlendirmek için gelir, ister gazete okumak için gelir, maillerine bakmak için de gelen oluyor. O da bizim kullanıcımızdır. Artık sadece kitap alan veren gelip falanca ödevini yapmak isteyen kişiye açık değil bizim kapımız. Çok geniş bir yelpazemiz var. Bu anlamda da kütüphaneyi Bilecik halkı doğru kullanıyor. Örneğin benim burada gördüğüm çocuklarıyla beraber ödev yapmak ve zaman geçirmek için gelen veliler var. Bu çok hoş bir şey. Ben kitabın ve kütüphanenin önemini bildiğim için çocuğumla bunun için özel bir vakit harcıyorum ama ben bu mesleğin içinden olduğum için yapıyorum. Bunu dışarıdan hiç alakasız işlerde görevlerde çalışan insanların ya da ev hanımlarının yapması harika bir bilinç.
“7’DEN 70’E HERKES KÜTÜPHANEYE BAŞVURUYOR”
Kütüphaneye gelen kişilerin araştırdığı konular genellikle ödevlere yönelik konular oluyor. Bilgi ihtiyaçlarını karşılamak için öncelikle kütüphaneden yararlanıyorlar. Bunun dışında günlük gazete okumak için gelen bir grup okuyucumuz var. Süreli yayınlarımız var bizim. Değişen yeni bilgileri buradan öğrenebilir tüm halkımız. Bir de internet erişim merkezimiz var. Burada da teknolojinin imkanları, internetin imkanları ile bilgi ihtiyaçlarını karşılamak ya da boş zamanlarını değerlendirmek için gelen kullanıcı grubumuz var. Bir de kendi kendine ders çalışmak için gelen kullanıcılarımız var. 7’den 70’e herkes aklınıza gelen her konuyu yeri geldiğinde araştırmak için kütüphanemize başvuruyor.
“KİTAP OKUMANIN FAYDASI SINAVLARA YANSIYOR”
Kitap okumanın kişiye olan etkisi klasik anlamdaki boş zamanlarını değerlendirme alışkanlığı kazandırmanın dışında en önemli etkisi dili öğretiyor kitap okumak. Kendi yaş grubunuza uygun kitabı okursanız diliniz kelime hazneniz gelişiyor, Türkiye’yi doğru kullanabiliyorsunuz. İfade yeteneğiniz geliyor. Anlama kabiliyetiniz gelişiyor anladığınızı da doğru şekilde ifade edebilme kabiliyetiniz yükseliyor. Zaten üniversite sınavlarında daha çok kitap okuyan kazanıyor. Bunun nedeni çocuğun okuduğu soruyu doğru okuması, doğru anlaması ve doğru sonuca ulaşmasıdır. Az okuyan kişi ilk defa gördüğü bir şeyi algılamakta zorluk çekiyor. Halbuki roman hikaye veya gazete ne okursa okusun, ilk gördüğü şeyi doğru algılama kabiliyeti yükseliyor. İşte bu da sınavlara yansıyan en somut örnek.
“TEKNOLOJİ YÜKSEK DÜZEYDE TALEP EDİLİYOR”
Teknoloji çağı dediğimiz şey o kadar çok hayatımıza girmiş ve biz de bunu kütüphanede o kadar çok görüyoruz ki; çocuklar artık anasınıfından başlamak üzere bizden internet istiyor. Yani internet, bilgisayar, bilgisayar ortamında sunulmuş bilgi, CD’ler… Bunları ciddi anlamda talep ediyor. Dolayısıyla biz de kütüphanemizde 40 tane bilgisayar barındırıyoruz. İnternet bağlantısı olan ve sınırsız kullanıma açık olan. İsteyen laptopuyla da gelip kullanabiliyor bu internet bağlantımızı. Dolayısıyla teknoloji son derece yüksek düzeyde talep ediliyor bizden.
“DAHA ÇOK ROMAN TÜRÜ KİTAPLAR TERCİH EDİLİYOR”
Daha çok roman türü kitaplar tercih ediliyor. Edebi dille yazılmış edebiyat kitapları diyebilirim. Roman şiir tiyatro her dilden olan sadece Türk ya da şu grup diyemem. Tüm dünya edebiyatlarında yazılmış kitapları bizden talep ediyorlar. Bizde ağırlı olarak grup 6-30 yaş arası. Şiir hiçbir zaman okuyucusunu kaybetmez. Şiir antolojileri çok fazla talep edilir. Her sene değişen ve yenilenen bu antolojilerden mutlaka alırız. Zaten edebiyatın temeli şiirdir. Şiir onun için ne eskir ne de okuyucusunu kaybeder.
“ÇOCUKLAR İÇİN KİTAP OKUMANIN ÖNEMİ DAHA FARKLI”
Kitap okumak bilgilenmek, doğru ve iyi bir Türkçe kullanabilmek, ana diline hakim olabilmek, boş zamanlarını değerlendirebilmek ve kaliteli zaman geçirebilmek için son derece önemli. Çocuklar için kitap okumanın önemi daha bir farklı. Çocuk masal kitabı okurken hayalinde oradaki masal kahramanını canlandırıyor. Çocuğun hayal dünyası gelişiyor. Senin orada tilki diye algıladığını o kafasında farklı farklı algılıyor. Her masalın sonunda iyi kazanır. Çocuk işte onu öğreniyor masallarda. Yalan kötüdür tamam ama çocuğun kafasında bunu somutlaştıramazsan onun niye kötü olduğunu anlamaz. Çocuklara mutlaka örnekleme yaparsanız bir şeyler öğreniyor. Bunu da en güzel öğretmenin yolu kesinlikle masallar. Çocukların dünyasında masalı hiçbir zaman eksik etmemek lazım. İşte kütüphanelerin önemi buradan kaynaklanıyor. Alım gücü olan insan alıyor bu kitapları olmayan insan için de kütüphaneler bulunmaz bir nimet. İkincisi kütüphaneden yararlanırken herkes için belli ölçüde bir disiplin edinme zorunluluğu var. Disiplin olan bir kurum burası. Kitabını zamanında getireceksin her şeyden önce. Üyelik için belli şartları yerine getireceksin. Bir resmi kurum olarak bir memurla konuşmanın resmi kuruma girmenin çıkmanın devlete olan sorumluluğunuzun ne olduğunun kazanılması açısından çok önemlidir. Çocuk kendi derdini gelip kendi anlatıyor burada. Anne baba aracılığı yok. Kütüphaneyi verimli bir şekilde kullanmak çocuğun sosyalleşmesi için çok önemlidir.
“PROJELERİMİZ GELİŞTİRİLEREK DEVAM EDECEK”
Milli Eğitim ile biz “Türkiye okuyor” adlı bir kampanya yaptık hala da devam ediyor bu kampanya. Bu kampanya çerçevesinde bağış olarak temin ettiğimiz kitapları biz okul kütüphanelerine bağışladık ve bu kütüphanelerin zenginleştirilmesi için elimizden gelen her şeyi yapıyoruz. Zaman zaman okul kütüphanelerinden bize talep geliyor okul kütüphanesi kurmak için onlara biz teknik destek sağlıyoruz. Bir de güzel masal anlatma yarışmamız var. Onu da Milli Eğitim Müdürlüğü’nün aracılığıyla gerçekleştiriyoruz. Anasınıflarına yönelik bir yarışma çünkü okuma alışkanlığı o düzeyde başlıyor. Orada çocuk eğer kitabı eline alıyor ve sevmeye başlıyorsa hayatı boyunca okuyan bir birey oluyor. Başka kamu kurumlarıyla da işbirliklerimiz var. Sağlık Müdürlüğü’yle yaptığımız konferanslarımız vardı. Hijyen, bulaşıcı hastalıklar ve sağlıklı su tüketiminin önemi konusunda bir dizi konferans yaptık okuyucularımıza. Bunları geliştirerek devam edeceğiz.
