İÇERİDEKİ REKABETİ YAVAŞLATIP YURTDIŞINA ODAKLANMALIYIZ

featured

Kentin önde gelen iş insanlarından Turgut Özen, mermercilik sektöründe hem iç piyasada hem de dış piyasada yapılması gerekenleri anlattı.

Bilecik Mermer ve Granit Sanayicileri Derneği (BİLMERDER) Başkanı Turgut Özen, sektördeki katma değerin yüksek ürüne dönüşmesinin mutlak bir gerçek olduğunu vurgulayarak, ”Mermerimiz dünyada çok tercih edilen değerli bir ürün. Ancak çıkarılmasından, işlenmesine kadar tecrübe istiyor. Kaynaklarımızı doğru ve ülkeye katma değer yaratacak şekilde kullanmak zorundayız.” dedi.

Türkiye’de çıkarılan mermerin dünyada tercih edildiğini ancak, mermerde katma değer sorunu yaşadıklarını dile getiren Özen, ”Mermer, işlenerek katma değeri yüksek ürüne dönüşmediği sürece kaynaklarımız bize değil, Çin’e yarıyor. Doğal taş renk kategorisinde Türkiye’nin dünyanın en zengin ülkesiyiz. Türkiye’de çıkarılan mermerin dünyada yeteri kadar tanıtılmıyor. Sektörün lobi faaliyetlerine ağırlık vermesi mutlak şart.” ifadesini kullandı.

DOĞRU POLİTİKA ŞART

Doğal taş sektörü ile ilgili konuşan Özen, “Mermerimizin dünyanın en büyük ve prestijli projelerinde kullanılmasını sağlamak için, ürünümüzü mimarlık ofislerine tanıtmamız gerekiyor. Diğer yandan sektörümüzün uzun vadeli ciddi bir politikası olmadığını görüyoruz. Mermerimiz dünyada çok tercih edilen değerli bir ürün. Ancak çıkarılmasından, işlenmesine kadar tecrübe istiyor. Kaynaklarımızı doğru ve ülkeye katma değer yaratacak şekilde kullanmak zorundayız. Sektörde çok sayıda ocak yatırımı yapıldı. Sektöre yapılan yatırımları denetlememiz ve rezervlerimizi değerinde satacak politikalar oluşturmamız gerekiyor. Hâlâ bu yapıyı kuramadık. Çıkardığımız mermer katma değeri yüksek ürüne dönüşmediği sürece kaynaklarımız bize değil, dünyanın en büyük işlenmemiş mermer alıcısı Çin’e ve diğer ithalatçı ülkelere yarıyor. Ülkemizde değil, Çin’de istihdam yaratıyor.” görüşlerini aktardı.

Sektördeki rekabetin kalite yerine fiyat odaklı olduğunu ve bunun sıkıntılarını yaşadıklarını savunan Özen, “Mermer hammadde girdisi olmadan çıktısı olan bir ürün. Hammaddesi bizim. İthal etmiyoruz. Bu ürünün ülkemize çok daha fazla değer katması gerekiyor. Ülkemizde mermerin çıkarılması, işlenmesi ve pazarlanması belli bir plan ve program çerçevesinde yapılmadığı sürece biz yurtdışında değil, içeride birbirimizle kalite yerine fiyatta rekabet etmeye devam edeceğiz. İçerideki rekabet çok büyük. Bu rekabeti yavaşlatmak ve yurt dışında rekabete odaklanmak zorundayız.” açıklamasında bulundu.

PAZARLAMA SORUNU

Bilecik’in mermer sektöründeki payının yüzde 5-6 civarında olduğunu ve çıkarılan mermerin tamamının ihraç edildiğini kaydeden Turgut Özen, sektörün yaşadığı sorunları da dile getirdi

”Bilecik beji, kireç taşlı tam mermer ve dünyada çok tercih ediliyor. Dünyada marka değeri ve ismi olan mermerimizi arz talep dengesini koruyarak, en iyi şekilde işleyerek, hak ettiği fiyattan pazarlamak zorundayız. Sektörümüz son zamanlarda ihracatta sorunlar yaşıyor. Örneğin Suudi Arabistan’da kullanılan mermerin yüzde 35-40’ı Bilecik mermeri. Ancak o pazarda da ambargo nedeniyle sorunlar yaşıyoruz. 2016’dan bu yana dünyada dalgalanmalar yaşanıyor. Dünyada mermere olan talep düşmedi ancak fiyatlar düştü. Türkiye’de yağmur gibi mermer ocakları, fabrikalar açıldı. Arz artınca içeride fiyat rekabeti de arttı. Üretim maliyetlerinde de artma oldu.”

TÜM LOBİLERİN İÇİNDEYİM

Mermer sektörünün değişken olduğunu aktaran Özen, ”Ben 25 yıl önce bu köydeyim. 7 tane köyün ortasındayım. Hem göçü önlemek için hem de burada dünyaya mal satmak için bu tesisi kurduk. 130 kişi çalışıyor. Normalde 200 kişi var. Fakat pandemi ve bazı sıkıntılar var.

Mermer deşişken bir olay. Göze hitap eden bir şey mermer. Zevkler ve renkler farklı. Fiyat politikası daha donanımlı olmalı.

Türkiye’nin yer altı zenginliklerde hiç bir şekilde rakibi yok. Kendine has özel bir taşı var. Dünyada renk kategorisinde en zengin ülke Türkiye. Fakat bunu işleyip satmak için dünyadaki bütün mimar ofislerini bağlaman lazım. Mermer sektörünün lobisi yok. Ben tüm lobilerin içindeyim. Sektörün içindeki insanlar günü kurtarmak için mi yatırım yapacaklar, yoksa geleceği kurtarmak için mi? Şu an geleceği kurtarmak için yatırım yapılıyor. En az 5 yıllık deneyimli, bilançosu incelenmeli. Bu yatırımı karşılayacak takım taklavata bilgiye sahip mi? ona bakılmalı.

Kamyon şoförü ocakçılık yapıyor. Mermer sektöründe bir politikamız yok. Mermer sektörünün organize olamadığı ortada. Tanıtım ayağa basit ama marka değeri için senin İtalyan’lar gibi olmak lazım. Aldığımız taşın arkası yok. Ne yapmak lazımsa onu yapmak lazım. Okşayarak üfleyerek dünya pazarına girmemiz lazım. Türkiye’de hiç bir ocağın 10 yıl sonra ne olacağı belli değil. Kategori ve hedef koyulmalı.

BİZ AZINLIKTAYIZ

Mermer göze hitap eden bir şey. Siz 10 dolar vermezsiniz ben 100 dolar veririm. Bir ortalaması yok, ben dünyanın her yerinde varım. Vietnam’dan Rusya’ya, Romanya’ya, Yunanistan’dan İspanya’ya kadar varım. Dünyanın her yerinde Türk mermeri var. Türkiye’de çok kaliteli iş adamları da var ama biz azınlıktayız.” diye konuştu.

Derneğin 50 üyesi olduğunu beliren Özen, ”20 yıldır mermer sektöründeyim. Sürekli ihracat yapıyoruz. İç piyasaya satışımız yok. Tamamen ihracat var. Dünya pazarında marka değerimiz çok yüksek. Herhangi bir ülkede Turgut Özen mermerin ismi geçtiği zaman tercihi direk bana yaparlar. Herhangi bir projeye ilk bize sorarlar. Yıllık üretimimiz 4 yün bin metrekare civarında. Zaman zaman talebe bağlı. 2016’dan bu yana dünyada dalgalanma var. Bundan dolayı biraz sıkıntılar oluyor. Pazardaki yerimizi korumak için en iyi üretimi yapmaya çalışıyoruz. Talep düşmedi ama fiyatlar düştü. Türki’de yağmur gibi ocaklar fabrikalar açıldı. Biz de üretimi azalttık. Önemli olan kaliteli hizmet. En ileri teknolojiyi kullanıyoruz, İtalyanlardan daha üstünüz.

CİRO ENDEKSLİ OLAN KAYBEDER

Üretim maliyetlerinde artma oldu. Asgari ücretle kimseyi burada çalıştıramayız. Her şeyimiz resmi ve en iyisi. Bilecik’te birinci sıradayız. Ciro üzerinden giden bir iş adamı değilim. Kar endeksliyim. Ciro endeksli olanlar her zaman kaybetmeye mahkum. Ülkeye katma değer ne kattın. Ben ona bakarım. Bana göre devletine vergi vermeyen, işçisinin maaşını sigortasını ödemeyen benim için makbul bir iş adamı değildir.

Sen eğer bu katma değer ürünü dünya pazarına girip Hristiyan, Ermeni, Yahudi’nin banyosuna, mutfağına, yatak odasına girebiliyorsan sen çok değerli bir adamsın. Hacca gitmiş kadar kutsalsın benim için. Sen bu ülkeye döviz getiriyorsun. Bu ülkenin yolunun, köprüsünün, havaalanına, hastanesine destek sağlıyorsun. Bunu yaparken de yer altı zenginliklerini boşa harcamamalısın.

Sen bu telefonu 20 milyon lira para verip alıyorsan ben bu 300 gramlık telefona 5 ton mermer ihraç ederek bunu parasını karşılıyorsam sen önce bu telefonu kullanmayacaksın. Veya bu telefonu sen yapacaksın. Kaynakları doğru kullanmıyoruz.” şeklinde görüşlerini aktardı.



E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir