Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Hacı Dursun Yıldız, Toprak Bayramı dolayısıyla bir mesaj yayımladı.
Toprağın insan ve diğer canlılar üzerindeki önemine vurgu yapan Yıldız, mesajında şu ifadelere yer verdi:
“Yaşamın kaynağı olan toprağın önemini vurgulamak kaybedilmesi halinde geri kazanımının mümkün olmadığı, korunup gözetilmesi gerektiği yönündeki toplumsal bilincin güçlendirilmesine yönelik olarak kamuoyunda farkındalık oluşturmak amacıyla, 1945 yılında yayınlanan 4760 sayılı Toprak Bayramı Kanunu’na göre her yıl 11 Haziran’ı takip eden ilk Pazar günü “Toprak Bayramı” olarak kutlanmaktadır.
Bilindiği üzere toprak, kayaların ve organik maddelerin çeşitli derecedeki ayrışma ürünlerinden meydana gelen, içinde geniş bir canlılar topluluğu barındıran, bitkilere durak yeri ve besin kaynağı olan ve katı yer kabuğunun, uzun zaman içerisinde belirli özellikler kazanan en üst kısmını saran doğal, dinamik bir yapıdır. Toprak sadece insanlar için değil, bütün canlılar için vazgeçilmez bir yaşama ortamı, doğal bir mekandır. Besinlerimizi elde edebilmemiz toprağa bağlıdır. Bitkiler ancak topraktaki su ve besin maddelerini alarak büyüyüp gelişirler ve sonra da doğrudan ya da dolaylı olarak dünya üzerindeki tüm canlılar için besin sağlarlar. Toprağın teknolojik usullerle yapay olarak üretilmesi mümkün olmadığı gibi, kaybedilmesi durumunda yerine ikame edilecek başka bir kaynağın da olmadığı, yaşayan bir canlı varlık ve hayat kaynağı olduğu bilinmelidir. Toprak, su ve hava gibi, tüm canlıların ortaklaşa kullandıkları bir hazinedir. Dünya üzerinde yaşamın sürekliliği bu hazinenin varlığına bağlıdır.
Topraklarımızın korunması ve kullanılması ile ilgili Cumhuriyet Tarihi boyunca çeşitli yasalar çıkarılmış olup bunların en önemlisi, toprağın doğal veya yapay yollarla kaybını ve niteliklerini yitirmesini engelleyerek korunmasını, geliştirilmesini ve çevre öncelikli sürdürülebilir kalkınma ilkesine uygun olarak, plânlı arazi kullanımını sağlamak amacı ile 2005 yılında yürürlüğe giren 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunudur. Bu kanun ile arazi ve toprak kaynaklarının bilimsel esaslara uygun olarak belirlenmesi, sınıflandırılması, arazi kullanım plânlarının hazırlanması, koruma ve geliştirme sürecinde toplumsal, ekonomik ve çevresel boyutlarının katılımcı yöntemlerle değerlendirilmesi, amaç dışı yanlış kullanımların önlenmesi ve korumayı sağlayacak yöntemlerin oluşturulması amaçlanmıştır. 5403 sayılı Kanunun 8. maddesi ile kullanım şekillerine ve özelliklerine göre bölünemez arazi büyüklükleri belirlenmiş, 13. maddesi ile hangi mücbir sebeplerle tarım arazilerinin amaç dışı kullanılabileceği, 10. maddesi ile arazi kullanım planlarının yapılması, 11. madde ile toprak koruma projelerinin hazırlanması,17. maddesi ile arazi toplulaştırması ve dağıtımı, 20 ve 21. maddeleri ile de tarım arazilerinde yanlış veya amaç dışı kullanımlarda uygulanacak ceza ve yükümlülükler belirtilmiştir.
Dünyada ve Ülkemizde her geçen gün erozyon, çölleşme, toprak kirlenmesi, tuzlanma, toprak içindeki organik madde ve mikroorganizma varlığının azalması gibi sebeplerin toprak üzerinde sürekli bozulmalara neden olduğu bilinmektedir. Bunların yanında tarım arazilerinin amaç dışı kullanımı, aşırı ve bilinçsiz sulama ve gübreleme işlemleri, uygun miktarda kullanılmayan pestisitler, ağır ve sürekli toprak işlemeleri ve aşırı hayvan otlatma gibi yanlış ve hatalı tarımsal uygulamalar da topraklarımız zarar görmektedir. En büyük toprak kaybı plansız ve çarpık yapılaşmadır. Bütün bu olumsuzlukları ortadan kaldırmak adına görevimiz; bu varlıklarımızı, yok etmeden, kirletmeden verimli ve sürdürülebilir bir şekilde kullanmamız gerekmektedir. Toprağın doğal ve özellikle yapay yollarla kaybını ya da niteliklerini yitirmesinin engellemesi, geliştirilmesi ve korunması için elimizden gelenin fazlasını yapmamız milli, manevi ve insani bir borçtur.
Unutulmamalıdır ki, topraklar, ecdadımızdan gelecek kuşaklara iletilmek üzere emanet aldığımız bir varlıktır. Sele, yele ve ele verilecek bir karış toprağımız yoktur.
Toprak Bayramımız Kutlu Olsun.”
