İNSİHAR’DA KURDUKLARI ”EMEKLİ KÖYÜ”NDE DOĞAL YAŞAMI SEÇTİLER

Eskişehir, Sakarya ve Bilecik’te çalışma hayatlarının sonunda emekli olan 38 kişi, Bilecik’in İnhisar ilçesinde yıllar önce satın aldıkları araziye yaptırdıkları lüks sitede yaşamlarını sürdürüyor.

Aralarında esnaf, memur ve işçi olan 38 kişi, 1996 yılında tanışarak yaşamlarının bundan sonraki kısmını doğa, yeşillik ve temiz havanın bol olduğu bir yerde geçirmeye karar verdi.

Yapılan araştırmalar sonucu İnhisar ilçesi Çay köyünde 100 dönümlük bir arazi keşfeden emekli grup, ortak olarak burada lüks bir site inşa etti.

Sakarya nehri kıyısında ve kaplıcalarıyla ünlü Sarıcakaya ilçesine 15 kilometrelik doğal ortamda yaşamaya başlayan emekliler, nehrin suladığı bereketli topraklarda domates, zeytin, incir ve nar da yetiştirmeye başladı.

Geyiklerin bile içinde dolaştığı yüzme havuzu ve caminin bulunduğu lüks villalarında huzurla yaşan emekliler, temiz hava ve bol organik gıda ile besleniyor.

Yıllar önce bu organizasyona önderlik eden Nafiz Turan, 1996 yılında ılıcalara ve Eskişehir’e yakın bir mekan için araştırmaya başladıklarını kaydetti.

YÜZME HAVUZU VE CAMİLERİ VAR

Turan, son olarak Çak köyde karar kıldıklarını vurgulayarak, ”İnhisar’dan Mihalgazi’ye kadar olan alanda yaptığımız bölümde burası uygun görüldü. Burası 15 kilometre Sarıkaya kaplıcalarına çok yakın, Sakarya nehri kenarında Akdeniz iklimine yakın olduğu için tercih edildi. 37 dönümlük alanı Çayköy’den satın aldık. Daha sonra 42 dönüm daha aldık. 16 dönüm daha aldık. Toplam 100 dönüm yer satın alındı. 100 dönüm arazimizde 38 dönümünde ev var. 1 yüzme havuzumuz, 1 tane camimiz var.

Düzgün bir site yaptık. Emekliler sitesi burası. Arkadaşlarımız, kendi ürünlerini doğal olarak yetiştiriyor. Domates, zeytin, incir, nar, gibi yetiştirebiliyoruz. Doktor, DDY, çeşitli sektörlerden emeklilerimiz var. Yaz ve kışın ayrı güzelliği var. Burada kışın kar yağmadığı ve deniz iklimine yakın olduğu için kışında güzel bir yaşam sürdürülebiliyor. Doğamızda geyiklerimiz var. Sitenin içerisinde dolaşıyorlar. Yaban hayvanlarının bir çoğunu burada karşılaşmak mümkün. Burası atıl, tarımsal alan olmayan bir yerdi.

Atıl yeri değerlendirdik. Hem köyümüze hem de emeklilerimizin yaşaması düzgün bir hale getirildi. Her ev 1 dönümlük. 80 metrekarelik alana tripleks, geri kalan kısımları yeşil alan ve tarım yapacağı alanlar olarak değerlendiriliyor. Bu yaşantıyı gören emekli arkadaşlarımız var.” ifadelerini kulandı.

ORGANİK TARIM YAPIYORLAR

Site sakinlerinden memur emeklisi Emine Turan, ”Temiz hava bol gıda. Yazın ve kışın ayrı meyvelerimizi ve sebzelerimizi ekip biçiyoruz. Kendi salçamızı, zeytinyağımızı, tarhanamızı, kurularımızı doğal olarak yapıyoruz. Doğal ortamda doğal ürünler yapıyoruz. Mevsimine göre doğal besleniyoruz. Burada sıkılmıyorum. Temiz hava ve bol gıda, zamanımız burada güzel geçiyor.” görüşlerini aktardı.

Kıbrıs Gazisi Mehmet Ali Şahin, 1974 Kıbrıs Barış Harekatına katıldığını vurgulayarak, ”Güzel bir sitede yaşıyoruz, arkadaş ortamı güzel. Yaşıtlarımızla birlikte huzurluyuz. Meyve ve sebze bahçelerimiz var, oraları ekiyoruz. Temiz hava, buradaki oksijen güzel. Sağlık bakımından. Günlük sosyal faaliyetler hakkında sohbet ediyoruz. Muhabbet ediyoruz bol bol.” diye konuştu.

İsteğe bağlı emekli olan Süleyman Özmen ise eşe dosta ikram etmek için meyve ve sebze yetiştirdiğinin altını çizerek, ”Gezinme alanı geniş, havası güzel. Parkinson hastasıyım, buranın havası bana iyi geliyor. Oksijen bakımından Türkiye’nin 3. yeri diyorlar. Burada mesuduz. Büyükşehirlerden buraya gelince mutlu oluyoruz. Akşam olunca burası çok nefis oluyor. Kuşların sesleri, rüzgar püfür püfür eser, adama dokunmaz. İklim şartları da güzel.” dedi.

Harita Teknisyeni emeklisi Ramazan Karakaya da Türkiye’de çeşitli büyük projelerde çalıştığını anlatarak, ”Barajlarda ve oto yollarda. Suudi Arabistan’da ve Afrika Uganda’da ve Malevya’da, Pakistan’da baraj yaptım. Burası insanın ruhuna hitap eden yer. Burada herşey güzel oluyor. Burası dünyanın cenneti. Çok güzel bir yerde yaşıyoruz. Emekliliğimizi tatlı bir ortamda geçiriyoruz.” ifadelerini kullandı.

DDY Makinist emeklisi Olcay Günay, 2000 yılından buyana burada olduğunu kaydederek, ”Nostalji şeylerle meşgul oluyorum. Güzel şeyler yapmaya gayret ediyorum. Temiz havada meşgul olmak çok güzel. Miskin miskin oturmaktan çalışmak daha güzel. Kahvaltıdan sonra çalışmaya başlıyorum. Yapacağım işleri programlarım. Kendimi yormadan çalışırım. Yorulduktan sonra onun kıymeti yok. Temiz havada da günlerimiz güzel geçiyor. Hanım çiçeklere bakar, bende nostalji işlerine bakıyorum. Emekliliğimiz gayet güzel geçiyor. Tüm emeklilere böyle temiz havada sıhhatlerini muhafaza edebilmek için kendilerini yormadan herhangi bir şeylerle meşgul olabilirler.” açıklamasında bulundu.