KAHRAMANLAR YURDU BOZÜYÜK İLÇE ZENGİN TARİHİ VE KONUMU İLE DİKKATİ ÇEKİYOR

featured

Asya ile Avrupa arasında doğal bir köprü görevi gören Anadolu’nun hemen her köşesi bu önemle jeopolitik konumu nedeniyle, ilkçağlardan buyana hareketli ve zengin bir tarihe sahip olan Bozüyük ilçesi, yıl içinde yüzbinlerce kişinin geçtiği bir merkez olarak dikkati çekiyor. 

Coğrafi konumu, topraklarında barındırdığı kahramanları, şehitlikleri, doğal güzellikleri, mesire yerleri, yöresel lezzetleri, iklimi ve sanayisiyle rağbet gören ilçeyi tanımak adına sizleri için bir yazı hazırladık. Resmi kurumların sitelerinden aldığımız bilgilere göre bu tarihi ilçesi A'dan Z'ye tanıyalım.

TARİHİ GEÇMİŞİYLE BOZÜYÜK 

 İlkçağlardan beri bu bölgede sırasıyla Hititlerin M.Ö 1200 yıllarından sonra balkanlardan gelen Firigya’lıların bölgeye egemen olduğu şimdiki İçköy, Yaylacık ve Manişer olarak adlandırılan kesimlerde tarihi Mina şehrinin kurulmuş olduğu antik kalıntılardan anlaşılmaktadır. Bölgedeki yaklaşık 600 yıllık Frig egemenliğini doğudan Kafkaslardan gelen Kimmer’ler son vermişlerdir. Kimmer’lerin yaklaşık 1 asırlık egemenliğine batıdan gelen Lidyalılar son vermiştir.

Bundan sonraki asırlarda sırayla bölgeye doğudan gelen persler ile batıdan gelen büyük İskender komutasındaki Makedonyalılar egemen olmuştur. İskender imparatorluğu parçalanınca bölgede uzun yıllar bu imparatorluğun parçası olan Bitinyalılar yaşamıştır. Sonraları roma imparatorluğu egemenliğine giren bölge M.S 395 yılından sonra doğu roma yani Bizans egemenliğine katılmıştır. Bu yıllar da Bozüyük’ün adını ‘’LAMUNİA’’ olduğu bilinmektedir.

600-720 yılları arasında bölge, İstanbul’u almak için gelen Arap Emevi kuvvetlerinin geçit yeri olmuştur.

1071 yılında doğudan gelen Selçuklu Türklerinin Malazgirt Savaşı sonucu, Bizans İmparatorluğuna yenilgiye uğramasıyla Bozüyük ve çevresi Selçuklu Türklerinin egemenliğine geçmiştir.

Bundan sonrada bölge sık sık el değiştirmiştir. Daha ileriki yıllarda (M.S. 11. Asır ve daha sonra ) haçlı seferlerinde özellikle 1. Haçlı seferlerinde bölge zaman zaman hristiyanla Müslümanlar arasında el değiştirmiştir. Bu konudaki en yakın tarihi olay Eskişehir yakınlarındaki 1095 yılında yapılan haçlı komutanı Godefdoit ile Selçuklu hükümdarı Kılıçarslan arasındaki Dorylaion savaşıdır.

Selçukluların Anadolu’ya egemen olmasıyla birlikte Bozüyük sultan önü uç beyliğini bir kariyesi (köy) idi Selçuklu hükümdarı  II. Gıyaseddin Mesudun 1289 tarihinde Osman beye gönderdiği 2. Menşurunda Eskişehir’den yeni şehre kadar olan bölgeyi bir sancak kabul edip Osman beye vermesiyle Bozüyük’te o tarihten itibaren Osmanlı egemenliğine girmiştir.

1525 ten önce bugünkü Bozüyük’ün yerinde Çay köy, Arıklar, Üçköy ve Atkaybı köyleri bulunmaktaydı.

Osmanlı devletinde gerek sınırlarda savaşan orduların, gerekse cepheye giren orduların yol boyunca beslenmesin de halka yüklemiştir. Bu amaçla ordunun hareketinde önce izleyeceği askeri yol, kısa bir süre için dinleneceği noktalar belirlenmekte ve bu yerlerde ordunu yiyecek ve yem olarak kullanacağı Zaire miktarı saptanarak kadınlardan bunları sağlaması istenmekteydi. Kanuni Sultan Süleyman’ın Bağdat seferine çıkacak Kasımpaşa komutasındaki ordunun Bozüyük’te konaklayacağı haberi gelince, ordunun ihtiyacı olan erzak karşılanır. Kasımpaşa bu yardımlardan çok memnun kalır. ‘’eğer savaşı kazanıp dönersem bu 4 köyün ortasına bir cami yaptıracağım.’’ der. Savaştan zaferle dönen komutan sözünü tutup cami ve külliyeyi (han, hamam, yemekhane, sübyan mektebi gibi eklentileri) 1525-1528 yılları arasında yaptırır. Cami ve külliyenin yapılmasıyla birlikte bu 4 köy halkı birer ikişer şimdiki Kasımpaşa mahallesinin bulunduğu yerde toplanarak bugünkü Bozüyük ‘ü oluştururlar.

Bozüyük uzun yıllar sultanönü sancağının kariyesi durumunda kalmıştır. 93 harbi diye bilinen 1877-1878 Osmanlı-Rus savaşlarından sonra balkanlardan kaçarak Anadolu’ya göç eden Türkler’in büyük bir bölümünün Bozüyük’te yerleşmeleri sağlanınca nüfus artmış, daha sonra bucak ve belediye kurumları kurulmuştur.

Bozüyük ‘ün bucak durumuna getirilmesinin ilginç bir öyküsü vardır. Rivayete göre Bozüyük ‘ün ileri gelenleri buranın bucak olması için aralarında anlaşarak İnönü bucak müdürünü kaçırmayı planlarlar. Daha önceden müdürün oturacağı resmi dairesi ve evi hazırlanır. Bir gece geç saatlerde atlı arabalarla İnönü’ye giderek bucak müdürünü kaçırıp Bozüyük ‘e getirirler. Ertesi gün müdürün kaçırıldığını anlayan İnönü’lüler durumu yetkililere bildirirler yetkililer bu duruma çok şaşırır. Çünkü böyle bir olay o zamana kadar ne duyulmuş nede görülmüştür. Bozüyüklülerin bu hareketi çok hoşlarına gider. İnönülülere yeni bir bucak müdürü sözü vererek kaçırılan müdürün Bozüyük’te kalmasını sağlarlar. Bu olaya kadar Söğüt kazasının İnönü’ye bağlı köydü.

Böyle bir yöntemle bucak merkezi olan Bozüyük, önce söğüt ‘e bağlandı 1885’de Ertuğrul livası kurulunca Söğüt ‘ün bucağı olarak bu livaya bağlandı. 1924’te iller teşkilatının kurulması ile Söğüt ‘e bağlı bucak olarak Bilecik iline bağlandı 1926’da İnönü bucağını kapsayacak biçimde, Bilecek’ in ilçesi olmuştur. 1963’e kadar Bozüyük ‘ün bucağı olan İnönü, o yıl Eskişehir’in merkez ilçesine bağlanmış, sonunda 1987’de Eskişehir’in ilçesi olmuştur. 1995 yılında Söğüt’e bağlı Düzdağ 1997 yılında yine Söğüt’e bağlı Metristepe (doruk )köyleri Bozüyük’e bağlanmıştır.

Kurtuluş savaşında batı cephesinin ilk kuruluş günlerinde (18 Haziran 1920) Bozüyük bir müddet cephe karargahı olmuş ve halkın gösterdiği vatan sevgisi ve fedakarlıkla 1920 Haziranında başlayan ve bursa nı düşmesiyle sonuçlanan ilk düşman taaruzu’nun Eskişehir’e doğru ilerlemesini durdurmakta olduğumuz için bir dayanak olmuştur.1. ve 2. İnönü Savaşlarında, 9 Ocak 1921-14 mart 1921, 26 mart-1 nisan 1921 arasında kısa süreli yunan işgaline uğrayan Bozüyük, 12 Temmuz 1921’de üçüncü kez Yunan işgaline uğramış, 4 eylül 1922 ‘de harp bir halde işgalden kurtulmuştur.

İLÇEDE YERLEŞME

MANAVLAR: Bozüyük ‘ün en eski sakinleridir. Köklü gelenek ve görenekleri vardır. Bozüyük içinde yoğun olarak Kasımpaşa mahallesinde ikamet ederler. Bozüyük dışında Dodurga ve yeni üreyil ve günyarık manav köyleridir. Bozüyük ‘ün kurucu aileleri arsında askerametler, Azerler, bakkalcılar, başollar, berberler, bayramlar, bölükler, çırbınlar, cızıklar, celler, çakırlar, çomalar, çiloğlanlar, çakırçavuşlar, demirciler, emetliler , fıçıçılar; gagalar. gazdervişler, gavaslar, hacıtopallar, hibibler, hancılar, hacacıklar, hacıabdinler, hacı İbrahimler, kahyalar, kapsızlar, kavcılar, karagözcüler, kırışler, kuşçular, kürkçüler , kurtametler, kuyucular, Karaoğlanlar, kösevililer, Kısakadirler, kıvrıklar, kösemenler, kıtırlar, lamloplar, mıraklar, müezzinler, nalbantlar, nebiler, pateller, petişenler, pamuklar, paşalılar, saraylılar, sarılar, topçular ve zeybekler yer alır. Lakablar tektik edildiğinde mesleklerini lakap olarak almış olanların çoğunlukla olduğu görünmektedir. manavlar gerek gelenek,görenekleri ile ve gerekse ağızlarıyla Türk kültürünü en güzel şekilde yansıtmaktadırlar.

YÖRÜKLER: Orta Asya’dan değişik zamanlarda çıkmışlardır. Yakın zamanlara kadar yaşamlarını konar göçer olarak sürdürmekteydiler. Çadırını kurduğu yer yörükün sayılırdı. Yaz aylarında yaylaya çıkma geleneği  vardı. Hayvancılıkla geçinirlerdi. Hayvanların duruşundan ve yıldızların görünüşünden çok iyi hava tahmini yapmaktaydılar. Yaşam tarzlarına uygun olarak gelenek ve görenekleri vardı. Bozüyük’te; Muratdere, yörükçepni, aksutekke, eceköy, aşağıarmutlu, bozalan, çaydere, darıdere, kapanalan, kızılcapınar, Kızıltepe ve kuyupınar  belli başlı Yörük köyleridir. Bozüyük içinde de zamanla bu köylerden gelerek yerleşmiş olan çok sayıda Yörük köyleri vardır.

ÇERKEZLER: Kafkasya’dan 1864 yılında göç etmek zorunda kalarak balkanlara yerleşmşlerdir. Plevne harbinde aktif olarak savaşa katılmış, savaşın kaybedilmesi üzerine yine zorlu olarak göç ettirilmişlerdir. Bu defa Marmara denizinin doğu ve güney doğu kısmına yerleştirilmişlerdir. Bozüyük’te; Akçapınar, Alibeydüzü, Yeniçepne, Poyra, Akpınar, Düzdağ, Kovalıca, Karaağaç, Karaçayır Köylerini kurmuşlardır. Köklü geleneklere sahiptirler. Köylerde toplu halde yaşadıklarında yaşam tarzlarını aynen sürdürmüşlerdir. Ancak 1970 li yıllardan başlayarak köylerden bozüyük ilçe mezkezine ve Eskişehir il merkezine iş nedeniyle taşındıklarından köylerdeki nüfus azalmış, şehir merkezinde nüfusları artmıştır.

BALKAN GÖÇMENLERİ (Muhacirler): Osmanlı Devleti’nin gerileme ve çözülme dönemine girmesiyle balkanlardan rücu eden türk ve Müslüman topluluklarıdır plevne harbinden başlayarak türkiyeye aralıklarla göç yaşanmıştır. Bozüyük’te: Akçapınar, Poyra, Yeniçepne, Akpınar, Kovalıca, Karağaç gibi Çerkez köylerini dahil olmuşlar ayrıca çamyayla, Delielmacık, Hamidiye, Kandilli, Karabayır, Kozpınar, Metristepe, Osmangüzle, Revnak, Saraycık, Camiliyayla, Cihangazi, Çoçapınar, Dombayçayır, Düzağaç, Erikli, Gökçeli, Göynücek , Ketenli, Osmaniye, Yenidodurga ve yeşilçukurca köylerini kurmuşlardır. Köklü gelenek ve göreneklerini yanı sıra bahce işlerinde çok becerikli ve bilgilidirler.

ARNAVUTLAR: Balkan göçmenleri ile birlikte 93 harbi dediğimiz 1877-78 harbinden sonra peyder pey çeşitli tariklerde kasabamıza göç etmişlerdir. Orman ve kerestecilikle uğraşılı olmaları göçlerini bozüyük’e yönlendirmiştir.

TATARLAR: Tatarlarda kırım ve tataristandan Osmanlın rus harbi sonrası ve bolşerik ihtilalinden sonra bulgaristanı ordanda anadoluya göç etmişlerdir.

ROMANLAR: Bozüyük’te 200-250 Aile vardır el sanatlarında oldukça başarılılardır. Esnaflık, ticaretle ve hayvancılık, ile uğraşırlar. Eskiden konar göçer olarak yaşarlardı. Günümüzde yerleşik olarak yaşamaktadırlar.

DADAŞLAR: Erzurum, Bayburt, İspir yöresinden gelip Bozüyük’ün Akpınar, Kovalıca, Karağaç köylerine yerleşmişlerdir. Bir kısmıda bozüyük içine yerleşmiş olup ticaret ve esnaflıkla uğraşmaktadırlar. Çoğu sanatkar olup çalışkan insanlardır.

KÜRTLER: Doğu illerinden Anarşi ve Terörden kaçan ve gelişen kasabaya iş ve aş aramaya gelip kalıcı yerleşimlerini içköy, Yaylacık, Baharözü, Ilgınlı mevkine ve kasabaya dağınık olarak yapmışlardır.

KARADENİZLİLER: Karadeniz bölgesindeki çeşitli illerden gelerek bozüyük’e yerleşmişlerdir. Bir de dernekleri vardır.

BOZÜYÜK KÖYLERİNDEN GELENLER: Özellikle 1970’li yıllardan başlayarak hız kazanmıştır. Bozüyük’ün bütün köylerinden gelerek ilçe merkezine yerleşmişlerdir. Çoğu fabrikalar da iş bulmayı amaçlayarak köylerini terk etmişlerdir. Böylece köylerde nüfus hızla azalmış buna bağlı olarak köylerdeki hayvancılık ve tarım gerilemiş, ilçe merkezinde nüfus artışı olmuştur.

Toplumun statik yapısı değişmiştir. Köylerdeki yaşam tarzı örf, adet ve gelenekler büyük ölçüde unutulmuştur. İlçe merkezinde ise hepsi adeta harmanlandığında örf, adet ve geleneklerini bir sentezi meydana gelmiştir. Gençlerin büyük ölçüde okullara yonelmesi, topluma televizyon ve bilgisayarın hızla yayılması, iletişim ve ulaşımın iyice rasyonelleşmesi toplumu dinamik bir yapıya sokmuştur. Halen ilçede işsizlik var ise de organize sanayi bölgesinde yeni fabrikaların ve işyerlerinin açılmasıyla işsizlikte aşılacak ve büyük gelecekte daha çok gelişecektir.

BOZÜYÜK’ÜN YERİ VE SINIRLARI

Yurdumuzun kuzeybatısında Bilecik’e bağlı olan ilçenin kuzeyinde Bilecik, kuzeybatısında Pazaryeri ilçesi, Kuzeydoğuda Söğüt, doğuda Eskişehir, güneyde Kütahya, Batıda Domaniç ve İnegöl ilçeleriyle çevrilidir. İlçenin yüzölçümü 928 kilometrekare olup, rakımı 740 metredir.

YERYÜZÜ ŞEKİLLERİ

Dağlar: Yükseklikler genellikle ilçenin batı ve güneybatısındadır. Batıda Yirce Dağında Üç Tepelerin yüksekliği 1790 metredir. Güneybatıda Kala Dağı 1906 metre, doğuda Metristepe 1307 metre, batıda Çamyayla tepesi 1322 metre, güneyde Kandil bayır tepesi 1320 metre ve kuzeyde Kızıltepe’nin yüksekliği 900 metredir.

Ovalar: Kızıltepe ve Boztepe’nin güney eteklerindeki neojen çanağın yanından uzanarak yaklaşık 60 kilometrekarelik bir alanı kaplayan Bozüyük Ovası kuzeybatıda daralarak Karasu Vadisine uzanır. Ova güneyde genişleyerek İnönü-Kandilli düzlüğüne diğer yandan Karaağaç ve Akpınar köylerinin kuzeyindeki sırtlara kadar devam eder. Bozüyük Ovası 3. Zaman neojen tortul kayalarla örtülüdür.

Yaylalar: İlçenin güneybatısında yer alan Kömürsu ve Batan yaylaları ilçenin belli başlı yaylalarıdır.

AKARSU VE GÖLLER 

Dikilitaş Deresi: Akpınar Köyü’nün kuzeyindeki Hüsümler Ovasındaki Sazpınar kaynağından çıkan dere, doğu-batı yönünde akışını sürdürerek ilçeden geçer. Bursa yol kavşağında Karasu ile birleşir.

Karasu: Bozalan Köyü yakınından doğan Karasu, Bozüyük’ten Dikilitaş Deresini alarak Demiryolunu izler. Pazaryeri’nden Sorgun Deresini, batından Selöz, Hamsu ve Bekdemir derelerini, doğudan Kızıldamlar çayını alır. Osmaneli yakınlarında Paşalar Boğazından 500 Metre sonra Sakarya nehri ile birleşir.

Sarısu: Güneybatıdaki Yeşildağ’dan doğar, kuzeye doğru akışını sürdürür. Üzerinde Dodurga Barajı kuruludur. Kandilli Köyü yakınlarında ilçe topraklarını terk eder. Porsuk çayı ile birleşir.

Dodurga baraj gölü: Sarısu üzerindedir. Taşkınları önlemek ve sulama amacıyla yapılmıştır. 1976 da hizmete giren baraj, toprak dolgu tipinde olup temelden yüksekliği 33,4 m, hacmi 35 milyon metreküp olup alanı 245 hektardır.

İKLİM VE BİTKİ ÖRTÜSÜ

Bozüyük Marmara Bölgesi sınırları içinde yer almasına rağmen karasal iklim hüküm sürer. Kışları soğuk ve yağışlı, yazları sıcak ve kuraktır. Don ve kırağı olaylarının en fazla vuku bulduğu aylar Ocak ve Şubattır. Dağlar genellikle koruluk durumundaki ormanlarla kaplıdır. 100 metreyi aşan bölümlerde hakim olan ağaç türleri karaçam ve kayındır. Daha alçak kesimlerde kızılçam ve meşelere rastlanılır. Alçak ve düz alanlarda otsu bitkiler ve çalılıklar görülür.

ANIT VE ŞEHİTLİKLER 

A- İNÖNÜ ŞEHİTLİĞİ

Şehitlik 1930 yılında yaptırılmıştır. Şehitliğin yaptırılması, bakımı ve korunması, Milli Savunma Bakanlığı'nca sağlanmaktadır.

Eskişehir-Kütahya yol ayrımının ilerisinde, Akpınar köyüne bir kilometre kala yolun sağ tarafında bölgeye hakim tepe üzerindedir. İlçeye 6 km uzaklıktadır.

Kurtuluş savaşlarımızda, Birinci ve İkinci İnönü Savaşları'nda şehit düşen kahramanlarımızın anısına yaptırılmıştır. 844 mezardan oluşmaktadır. Mezarlar duvarlarla çevrilmiştir. Orta yerde mermer bir platform üzerinde bir anıt dikilmiştir. Top mermileriyle süslenmiştir. Bütününü çeviren yüksek bir duvarla çevrilmiştir. Çam ve Köknar ağaçlarıyla çevrilidir. Her yıl haziran ayında İnönü şehitleri anma törenleri yapılırdı. Törenlerin yapılacağı gün İstanbul ve Ankara istikametinden gelen posta trenleri Akpınar köyünde durur törenlere gelen yolcuları indirir. Kortej halinde şehitliğe gidilirdi. Karayolu trafiğinin gelişmesiyle bu uygulamadan vaz geçilmiştir. 1981 yılından itibaren II. İnönü Savaşı'nın kazanıldığı 1 Nisan gününde anma törenleri yapılmaya başlanmıştır. Törenlere devlet yetkilileri ilden ve çevre ilçelerden gelen çok sayıda izleyiciler, gaziler katılır.

B- İNTİKAM TEPE ŞEHİTLİĞİ

İnönü Savaşları'nda şehit düşen çok sayıdaki insanımızın kabirlerinin bulunduğu bir şehitliktir. Bozüyük-Dodurga yolu üzerinde Karaağaç köyü yakınındadır. 1950 yılından sonra Anıt Yaptırma Derneği ve Mili Savunma Bakanlığı'nın işbirliğiyle yaptırılmış olup şehitliğin bakımı ve korunması Milli Savunma Bakanlığı'nca sağlanmaktadır.

Bir mezarın üzerinde aşağıdaki yazı vardır: II. Piyade tümeni 126. Alay 3. Tabur 9. Bölüğün komutanı Afyonlu subay (Ömer Altınay) II. İnönü Harbinde 4 süngü yarası alarak düşman eline esir düşmüştür. Yunan kol ordusu tarafından ağaca çarmıha gerilerek benzin dökülerek yakılmak istenirken yetişen kuvvetlerimiz tarafından kurtarılmıştır.

Toprakları toprak yapan üstündeki kandır…

Toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır…

 C- ALINCA ŞEHİTLİĞİ

ÇAM YAYLA Köyü kenarında Kurtuluş Savaşı'ndan sonra çevre köyler de yaşayanlarca boş arazideki cesetlerin toplanıp gömülmesiyle meydana getirilmiştir. Yatan şehitlerin kimlikleri bilinmemektedir. Yunan birlikleri kaçarken ölülerini de bırakmadan götürdüğü için cesetlerin Türk askerlerine ait olduğu düşüncesiyle toplanıp gömülmüşlerdir. Resmi kayıtlarda geçmemektedir.

 D- METİSTEPE ANITI

Çevrenin en hakim noktası üzerinde bulunmaktadır. Görkemli görüntüsü ile Mehmetçik'in yenilmezliğini simgelemektedir.

Cumhuriyet'in 50. yıldönümünde o zamanki Vali Kaşif ÜNAL'in önderliğinde il kutlama kurulu Söğüt Kaymakamlığı, Metristepe'de İnönü Savaşları Zafer Anitı Yaptırma ve Yaşatma Derneği, 50. Yıldönümü Kutlama Yüksek Kurulu, Kuvvet Komutanlıkları, Teşkilat Mensupları, Kadirşinas Vatandaşlarımızın bağış ve katkılarıyla yaptırılmıştır. İnşaatına 24/06/1973 tarihinde başlanmış 29/06/1975 yılında bitirilmiştir:

Zamanla doğa ve iklim şartlarıyla yıpranan anıt Kültür Bakanlığı'ndan alınan yardımla Anadolu Üniversitesi Öğretim görevlisi Prof. Dr. ŞAHİN ÖZYÜKSEL'e bir restorasyon ve yenileme projesi yaptırılmıştır.

Bozüyük Kaymakamlığı nezaretinde yürütülen çalışmalarla özel bir boya ile boyatıldı. Kaide altı presleme sistemi ile betonlandı. Anıttan ayrı dört bir tarafa savaş ve tarihi telgrafları içeren Rölyef ile İsmet İNÖNÜ ve Mehmetçik figürlerinden oluşan heykeller yerleştirildi. Siperler yeniden kazılarak betonlandı. Komuta karargahı ortaya çıkarıldı. Kazılarda çıkan çeşitli malzemeler İl Kültür Müdürlüğü’ne teslim edildi. Etraf Bozüyük Belediyesince bordür döşenerek çimlendirildi. Çeşitli sanayi kuruluşları ve sivil toplum kuruluşları bir çok katkıda bulunmuşlardır. Yerli ve yabancı ziyaretçilerin istifadesine sunulmuş, tarihe yakışır bir görünüm kazanmıştır.

İLÇEDE SANAYİ

İlçede bulunan toplam 1750 işletmede 18250 kişi çalışmaktadır.

Bozüyük Ticaret ve Sanayi Odası’na kayıtlı 800’ü aktif, 254’ü askı durumda olan toplam 1054 üyesi bulunmaktadır.

İlçemizde halen Türk ekonomisinin temel taşları sayılan Eczacıbaşı, Toprak, Ak – Gök, Demirer Kablo, Eti, İdaş, Vaillant gibi büyük grupların yatırımları mevcuttur.

İlçemiz ekonomisi kağıttan lavaboya, süngerden radyatöre, bisküviden kabloya, alabalıktan rüzgar santralleri ile elektrik üretimine kadar çok geniş bir ürün yelpazesine sahiptir. Yöremiz sektörü benzer ve/veya farklı olan daha birçok işkolunda faaliyet gösterecek yatırımcılar için de sorunsuz ev sahipliği görevini yapmaya hazırdır.

Ülkemizde mevcut toprağa bağlı seramik ve sağlık gereçleri üretim potansiyelinin büyük bir bölümünü karşılayan bölgemiz benzer sektörlerde yatırım planlayan girişimcilere de kil, kaolin, manyezit, feldspat, mermer tozu gibi hammadde girdilerinin kolaylıkla temin edilebileceği bir coğrafyada yer almaktadır.

Bölgemiz insanları 1967 yılında Devletin teşebbüsü ile kurulan Sümerbank seramik müessesesi ile ilk sanayi işçiliği deneyimi kazanmaya başlamış ve ardından gelen Eczacıbaşı, Demirdöküm ve Toprak Grubu yatırımları ile bu deneyimli sanayi işçisi potansiyelimiz gelişmiştir. Yeni yatırım planları yapan sanayicilerimiz için kolay kalifiye eleman temini ayrı bir avantaj unsurumuz olarak değerlendirilebilir.

Sanayi ürünlerinin pazarlaması ve dağıtımı, yine üretim için gerekli hammaddenin temin edilmesine olanak sağlayan bir altyapıya sahip olan ilçemiz, bugün İstanbul-Ankara-Antalya-Bursa-Kütahya-Eskişehir gibi karayolu ve demiryolu bağlantıları ile kavşak noktasında yer almakta olup ulaşım altyapısını büyük ölçüde tamamlamış durumdadır.

Adapazarı-Mekece hattına bağlı olan çevre yolu projesine bağlı Bozüyük çevreyolu çalışmaları tamamlanmıştır. Bu projenin sonuçlanması ile şehir içi trafikte büyük rahatlama yaşanmış yanı sıra transit taşımacılık da daha hızlı ve güvenli hale gelmiştir.

Ankara-İstanbul hattında çalışan yüksek hızlı tren hattı ilçemiz sınırlarından geçmekte olup hat 25.07.2014 tarihinde hizmete girmiştir.

Yine ilçemizde Devlet Demiryolları tarafından 1997 yılı sonunda işletilmeye başlanan konteynır yükleme rampamız tüm sanayici ve ihracatçı firmalarımızın hizmetindedir.

TCDDY Genel Müdürlüğü tarafından tamamlanacak Demiryolu Bağlantılı Lojistik Merkez; Bozüyük ve bölgesinde ihracata yönelik hizmet veren tüm firmaların mallarını yurtdışı pazarlara çok daha ekonomik ve hızlı bir şekilde ulaştırma imkânı sağlayacaktır.

Başta seramik ve toprak mamulleri olmak üzere birçok firma ürünlerinin ihracatı bu sayede tüm Avrupa ülkelerine ve orta doğu ülkelerine direkt ulaştırılabilmektedir.

BOZÜYÜK OSB

Ekonomik gelişimin ve sanayileşmenin önemine inanan yöre sanayici ve işadamları ile esnafın ve halkın öncelikli talepleri üzerine, Bozüyük-Eskişehir karayolu üzeri Poyra mevkiinde yaklaşık 6.000.000.M2'lik bir alan üzerinde BORSAB Bozüyük Organize Sanayi Bölgesi kamulaştırma ve parselizasyon işlemleri tamamlanmış yatırımcılarımızın hizmetine sunulmuştur.

Bozüyük OSB de faal firma sayısı 29 ve bu firmalarda 2700 kişi istihdam edilmektedir.

OSB’mizin tüm parsellerine hizmet vermek üzere 100 ha alan içindeki tüm yol ve altyapıları tamamlanmış olup, Il etapta bulunan parsellerimizin ise ham yolları ve doğalgaz hatları mevcuttur.

100 Ha. Alanın Altyapı yol-kanalizasyon-içme suyu-yağmur suyu yapım Projeleri Uygulaması Bakanlık kredisiyle yapımı tamamlanmıştır.

II.Etap Altyapı yol-kanalizasyon-içme suyu-yağmur suyu yapım Projeleri Bakanlığımızda olup, İhale edilmesi için çalışmalar devam etmektedir. OSB’mizin tamamının kanalizasyon ağı olmadığı gibi II. Etap çalışmalarının başlamasına müteakip arıtma tesisi yapılması planlanmaktadır.

YAN SANAYİ VE KÜÇÜK SANAYİ SİTESİ

Süreç içerisinde gelişen Sanayi yatırımları bölgede istikrarlı ve her türlü esnek ve dinamik unsurları bünyesinde barındırabilen daha küçük ölçekli yan sanayi yatırımlarına hayat vermiştir.

Bu ihtiyaçtan hareketle bölgemizdeki küçük işletmeler organize olarak 1999 yılı Haziran ayı içerisinde toplam 200 adet 60 – 240 m2 arasında değişen işyerlerinden oluşan Küçük Sanayi Sitesini tamamlamışlardır.

Yatırımcıların gerek kuruluş, gerekse tüm üretim aşamalarında ihtiyaç duyabilecekleri iş ve ekipmanları zahmetsizce bu yan sanayi oluşumundan temin edebilecek olmaları da bir artı değer olarak alınabilir.

İlçede 43 köy bulunmaktadır. 

               



E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir