Karne Heyecanı Başladı

 

Bilecik’te toplam 36 bin 448 öğrenci karne alacak. Tatil münasebetiyle bugün saat 10.00’da 700. Yıl İlköğretim Okulu’nda temsili karne töreni yapılacak. İl Milli Eğitim Müdürü Süleyman Şişman, “Ders çalışmayan da problemlerin karşısında küçülür ve problemler büyür. Ne kadar çok ders çalışır, ne kadar çok problem çözülürse problemlerin kendilerinin karşısında küçüldüğünü göreceklerdir. Unutulmasın ki başarının birinci şartı inanmak ikinci şartı da çalışmaktır.” dedi.
Karne ve sömestr tatili ile İl Milli Eğitim Müdürü Süleyman Şişman’dan bilgi aldık. Şişman gazetemize yaptığı açıklamada, Bilecik’te toplamda 9 Anaokulu, 121 ilk ve ortaokul, 37 tane de orta dereceli okul bulunduğunu belirtti. Toplam 167 okul içerisinde 4 tane özel okul bulunduğunu ekleyen Şişman, 2 özel ilkokul 2 tane de özel ortaokul bulunduğunu kaydetti.  Şişman şöyle devam etti:
 
“Bilecik’te derslik başına düşen öğrenci sayısı Türkiye ortalamasının baya altında”
 
“Genel anlamıyla 36 bin 448 öğrencimiz bulunmakta. Bu öğrencilerimizin 2 bin 785’i okul öncesinde, 22 bin 548’i ilköğretim okullarımızda, 11 bin 115’i de ortaöğretim okullarımızda bulunmaktadır. İlimizde derslik başına düşen öğrenci sayısıyla öğretmen başına düşen öğrenci sayısı Türkiye ortalamasının baya baya aşağısındadır. Derslik başına ortalama 22-23 öğrenci düşmekte, öğretmen başına okul öncesinde 22, ilkokul ve ortaokullarda 19, mesleki ve genel ortaöğretimde 14 öğrenci düşmektedir. Okullaşma oranlarımızda okul öncesinde %80 civarında, ilköğretimde %99 civarında, ortaöğretimde de %90 civarında okullaşma oranını sağlamış bulunmaktayız. Yeni eğitim sistemimizle birlikte 4+4+4 olarak isimlendirilen 12 yıllık zorunlu ve kademeli eğitim sisteminde artık genel ortaöğretimdeki öğrencilerimizin mesleki ve teknik eğitim dahil olmak üzere bunlarında yıllar itibariyle okullaşma oranı %100’e ulaşacaktır.
 
‘İyi ya da kötü notlar sadece öğrencilere ait değil’
 
Sevgili yavrularımız 25 Ocak (bugün) itibariyle tatile girecek 11 Şubat’ta da eğitim-öğretime başlayacak. Yaklaşık 2 hafta içerisinde dinlenecekler. Bir eğitim-öğretim döneminin sonunda yavrularımızın başarılarını gösteren karneler alınacak, verilecek velilerimizde bu karneleri görecekler. Bu karnedeki başarıda başarısızlık da, iyi notlarda ya da zayıf notlarda sadece öğrencilerimizin başarısı değil aynı zamanda annelerimizin aynı zamanda babalarımızın aynı zamanda biz öğretmenlerinde başarısıdır. 
Sevgili annelerimizin, babalarımızın özellikle karnelerinde zayıf olan yavrularımıza, ‘Bu dersin niye zayıf? Bu dersini niye çalışmadın?’ dememelerini özelikle istirham ediyorum. Öğrencilerimizle beraber neyi doğru yaptığımızı, neyi yanlış yaptığımızı, neyi noksan yaptığımızı, neyi yapamadığımızı, neyi aşırı yaptığımızı ya da neyi aşırı yapmadığımızın sorgulamasını yapmamız lazım. Bu sorgulama elbette öğrencimiz tarafından yapılabileceği gibi sevgili annelerimiz babalarımız tarafından da ailelerin diğer büyükleri tarafından da özellikle büyük anneler büyük babalar tarafından da iyi yapılması lazım. 
 
‘Öncelikli amacımız öğrencilerimizi iyi insan olarak yetiştirmek’
 
Bizim amacımız öncelikle öğrencilerimizi iyi insan olarak yetiştirmek sonra bilen insan olarak yetiştirmektir. İyi insan olarak yetiştirmek birinci önceliğimizdir zira hiçbir husus eğitimden daha önemli değildir derken yavrularımızın iyi insan olarak, faydalı insan olarak, etrafına, kendisine, ailesine, toplumuna, ülkesine vatanına faydalı insan olarak yetişmeleri birinci önceliğimizdir. Bu itibarla çocuklarınızın sömestr tatili içerisinde dinlenmeleri demek onların sabahtan akşama kadar uyumaları ya da sabahtan akşama kadar gezmeleri demek değildir. Bir plan dahili içerisinde belirli bir saatlerini gezmeye, belirli bir saatlerini spor yapmaya, belirli bir saatlerini televizyon seyretmeye, belirli bir saatlerini internete girmeye, belirli bir saatlerini okumaya ayırmaları öğrencilerimizin geleceği açısından çok önemlidir. Televizyonun başında ya da internetin başında yavrularımızın mahkum olmamaları, zamanı planlı bir şekilde değerlendirerek gelecek adına yatırım yapmaları çok önemlidir. Zira unutulmamalıdır ki devler gibi eserler bırakmak isteyenler karıncalar gibi çalışmak zorundadır. 
 
‘Başarının birinci şartı inanmak ikinci şartı da çalışmaktır’
 
Ben zaman zaman okullara gittiğimde öğrencilerimize soruyorum, ‘Sorular büyük. Siz mi büyüksünüz?’ diye. Genellikle sorulardan öğrencilerimizin kendilerinin daha büyük olduğunu ifade ediyorlar. Zaman zaman da ‘Sorular büyük hocam.’ diyenler de oluyor. Unutmayalım ki yola çıkan yol alır, ders çalışan bilmediği problemi çözer hale gelir. Ders çalışmayan da problemlerin karşısında küçülür ve problemler büyür. Ne kadar çok ders çalışır, ne kadar çok problem çözülürse problemlerin kendilerinin karşısında küçüldüğünü göreceklerdir. Unutulmasın ki başarının birinci şartı inanmak ikinci şartı da çalışmaktır.
‘Bilgi öğrenilir ama tecrübe yaşanır’
 
Ben sevgili yavrularımızın değerli anneleriyle babalarıyla birlikte çocuklarımıza özellikle üzerine basarak söylüyorum şiddet uygulamadan onlara ‘Senden adam olmaz’ gibi yaklaşımlarda bulunmadan, ‘Yavrum inanıyorum ki sen bu işi yapacaksın ama lütfen büyüklerin sözünü dinle zira büyüklerin sözü tecrübelerin imbiklerinden süzülen damlacıklar gibidir. Bilindiği üzere bir söz vardır, bilgi öğrenilir ama tecrübe yaşanır. Büyüklerin söylediklerinin altında bir gerçek olduğunu sevgili yavrularımızın, gençlerimizin bilinçli bir şekilde hareket ederek ‘Benim annem, babam, büyüğüm bana bunu söylüyorsa bunun bir doğru tarafı vardır. Bunu bir dinleyeyim.’ noktasında olmalarını özellikle kendilerinden bekliyorum. İkinci dönemde kendilerini zinde bir şekilde eğitim öğretime beklediğimizi ifade ediyorum. Derslerinde başarılar diliyorum. Hepsinin gözlerinden öpüyorum.” ZEYNEP KILBAHRİ
 



E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir