“Kentsel Dönüşümü Desteklemek Boynumuzun Borcu”

 

Ateş açıklamasında, “Kentsel dönüşümü, bugünün projesi olarak değil, Bilecik’in geleceği olarak görmek ve desteklemek hepimizin boynunun borcu” dedi. Ateş şöyle konuştu:

“İnsanlık tarihine baktığımız zaman insanların hayatlarını ve yaşam stillerini etkileyen en önemli kavramlardan biri olarak karşımıza çıkmaktadır kent ve kentleşmekavramı. Aslında insanoğlunun bugünlere gelmesindeki temel taşlardan biridir de diyebiliriz. Ülkemizde kentleşmenin geçmişine bakacak olursak 1970’ler bu konuda dönüm noktası niteliğindedir. İnsanların iş bulmak ve geçimlerini sağlamak amacıyla kırsal alanlardan kentlere göçleri kentleşmenin de hızlanmasına neden olmuş, bunun sonucu olarak da çarpık kentleşme ve gecekondulaşmalar görülmeye başlanmıştır. O günlerden günümüze geldiğimizde ise şuan çarpık kentleşme ve deprem yönetmeliklerine uygun olmayan binalar insan sağlığını tehdit etmektedir. İşte bu noktada atılacak adımların başında kentsel dönüşüm hamleleri gelmektedir.

Son yıllarda dünyanın birçok ülkesinde olduğu gibi, Türkiye’de de kentsel dönüşüm kavramı üzerinde çeşitli tartışmalar yapılmaktadır. Kentsel dönüşüm, kentsel sorunlara çözüm üretmek amacıyla, değişime uğrayan bir bölgenin ekonomik, fiziksel, sosyal ve çevresel koşullarına kalıcı bir çözüm sağlamaya çalışan kapsamlı bir vizyon ve eylem olarak ifade edilmektedir.

Kentsel dönüşüm, kentsel bozulma süreçlerini daha iyi anlama ihtiyacından doğan ve gerçekleştirilecek dönüşümde elde edilecek sonuçların üzerinde bir uzlaşmadır. Bir başka deyişle, yitirilen bir ekonomik etkinliğin yeniden geliştirilmesi ve canlandırılması, işlemeyen bir toplumsal işlevin isler hale getirilmesi; toplumsal dışlanma olan alanlarda, toplumsal bütünleşmenin sağlanması; çevresel kalitenin veya çevre dengesinin kaybolduğu alanlarda, bu dengenin tekrar sağlanmasıdır.

Türkiye’nin %92’sinin deprem kuşağı üzerinde olduğu diğer kısımların ise sel, heyelan gibi afete maruz bölgeler olduğu bilinmektedir.

Bugüne kadar yapılan bütün kanunlar afetlerden sonra alınacak tedbirle ilgiliydi. Her depremden sonra kanunlar, yönetmelikler değiştiriliyordu. Bu yönetmelik ve kanunların uygulanması neticesinde depremden sonra alınacak tedbirlerde büyük başarı sağlanmıştır. Ancak; afetlerden önceki alınacak tedbirlerle ilgili şimdiye kadar hiç kanun çıkmamıştı. En son 6306 sayılı afete maruz alanlardaki dönüşümle ilgili kanunla birlikte afetten önceki alınacak tedbirlerle ilgili bir kanun hazırlanmıştır. Bu kanunun amacı afete maruz binaların afet olmadan önce kontrollü bir şekilde yıkılarak modern şehirler oluşturulması, yeni binalar yapılması ve afet olduğu zaman oluşacak can kaybını en aza indirerek oluşabilecek maliyetleri azaltmaktır. Bu kanunun iki aşaması vardır, birincisi afete maruz olan binaları tespit etmek ikincisi de bu binaların yerine yapılacak yeni binaların kentsel dönüşüm yöntemiyle modern şehircilik anlayışı içerisinde yeniden inşa edilmesidir.

Kentsel Dönüşümün Hedefleri:

Dönüşüm, faaliyet alanı ve doğası gereği, mevcut şehrin yapısına ve burada yaşayan insanların fiziksel, sosyal ve ekonomik geleceği üzerine ve buna bağlı olarak da kentin bütün geleneklerine etki edebilmektedir. Bu nedenle, bütün planlama çalışmalarında, sosyologlar, ekonomistler, mühendisler, mimarlar, plancılar ve peyzaj mimarları gibi farklı disiplinlerin birlikte çalışması gerekmektedir.

Kentsel dönüşüm, beş temel amaca hizmet etmek üzere tasarlanmalıdır.

1. Kentin fiziksel koşulları ile toplumsal problemleri arasında doğrudan bir ilişki kurulmasıdır. Kentsel alanların çöküntü alanı haline gelmesindeki en önemli nedenlerden birisi toplumsal çökme ya da bozulmadır. Kentsel dönüşüm projeleri, temelde toplumsal bozulmanın nedenlerini araştırmalı ve bu bozulmayı önleyecek önerilerde bulunmalı.

2. Kentsel dönüşüm; kent dokusunu oluşturan birçok öğenin fiziksel olarak sürekli değişim ihtiyacına cevap vermelidir. Bir başka deyişle, kentsel dönüşüm projeleri kentin hızla büyüyen, değişen ve bozulan dokusunda ortaya çıkan yeni fiziksel, toplumsal, ekonomik, çevresel ve altyapısal ihtiyaçlara göre, kent parçalarının yeniden geliştirilmesine olanak sağlamalı.

3. Kentsel refah ve yaşam kalitesini artırıcı bir ekonomik kalkınma yaklaşımını ortaya koymalı.

4. Fiziksel ve toplumsal bozulmanın yanı sıra, kentsel alanların çöküntü bölgeleri haline gelmelerinin en önemli nedenlerinden birisi, bu alanların ekonomik canlılıklarını yitirmesidir. Kentsel dönüşüm projeleri fiziksel ve toplumsal çöküntü alanları haline gelen kent parçalarında ekonomik canlılığı yeniden getirecek stratejileri geliştirmeyi ve böylece kentsel refah ve yasam kalitesini artırmayı amaçlamalı.

5. Kentsel alanların en etkin biçimde kullanımına ve gereksiz kentsel yayılmadan kaçınmaya yönelik stratejilerin ortaya koyulmasıdır. Kentsel Dönüşüm projelerinde bölgenin sorunlarının ve potansiyellerinin niteliğine bağlı olarak, bu hedeflerden biri veya bir kaçı ön plana çıkabilmektedir

Bilecik'in en eski mahalleri olarak bilinen Cumhuriyet ve İstiklal Mahallerinde ekonomik ömrünü tamamlamış olan binaların yerine, kentsel ve sosyal donatı hizmetleri getirilerek olası tüm doğal afet riskleri de göz önünde bulundurarak tekrar yapılandırılması hedefleniyor. Kentsel dönüşüm yapılacak mahallelerdeki birçok ev deprem yönetmeliğine uygun değilken, müstakil tapuları da bulunmuyor. Cumhuriyet Mahallesi’nde bin 160 hak sahibi ve üç bin mirasçı bulunduğu belirtiliyor. Şehir merkezindeki seksenli yıllarda yapılan Belediye dükkanlarının (Seven Çarşısı) da kentsel dönüşüm projesi içersinde yıkılıp, alt kısmı otopark ve meydan olarak düzenlenmesi hedefleniyor, yapılacak bu çalışmalarla insanların çarpık ve sağlıksız yaşam alanlarından kurtarılarak çok daha ‘insanca’ koşullarda yaşamalarına olanak sağlanacağı düşünülmektedir.

Kentsel dönüşümle birlikte atık yönetiminde de yeni bir dönem başlayacak. Dönüşümle yapılacak binaların yeni dizaynı atık yönetimini de kolaylaştıracak. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yürütülen çalışmalar kapsamında çöplerin daha sağlıklı toplanması ve görüntü kirliliğinin önlenmesi için çöp konteynırlarının yer altına konulması planlanıyor. Bu uygulama sayesinde poşetlerin etrafa dağılması veya yayılması gibi görüntüler son bulacak. Çöplerin toplanması daha kolay olacak.

                Dönüşüm kapsamında yapılacak yeni evlerde bitkisel atık yağların toplanması konusunda da düzenleme yapılacak. Bu düzenlemeyle atık bitkisel yağın lavaboya dökülmesi yerine, evlerde biriktirilerek firmalara verilmesi sağlanacak. İşte bu doğrultuda bina altına bidonlar yerleştirilecek. Planlamalara göre; yeni evlerde lavabo kenarlarına, atık bitkisel yağın dökülebileceği ayrı bir kanal yapılacak. Böylece vatandaş, yağını toplayıp, firmaların almasını beklemek zorunda kalmayacak. Yağı kanaldan dökecek, atık yağ bina altında kanalların bağlı olduğu bidonlarda toplanacak.

Kentsel Dönüşümün faydaları;

Kentsel dönüşüm projesinin direk ve dolaylı olarak pek çok faydasını göreceğiz. Direk etkileri olarak yaşam standartlarının yükselmesi, çevresel düzenleme, güvenli bir yaşam olarak sayabiliriz. Aynı zamanda şehirlerimizin güzelleşmesi de ayrı bir önem taşıyor.

Bir gerçek var ki Türkiye deprem ülkesidir. Acı Van depreminden sonra tüm Türkiye bu gerçekle bir kere daha yüzleşti. Deprem ülkesi olmamız nedeniyle binalarımızın daha sağlam olması ve yapı standardizasyonu sağlamamız gerekiyor. Kentsel dönüşüm projesinin en önemli faydalarından biri de bu olacak.

Proje kapsamında en direk faydalar da mevcut. Kentsel dönüşüm süresince inşaat sektöründe yaklaşık olarak 200 iş kolu faaliyet gösterecek ve kazanç sağlayacak. Bu kazanç şüphesiz diğer sektörleri de etkileyerek ekonominin canlanmasına ve tekerin daha hızlı dönmesini sağlayacak..İnşaat sektörü  ülkemiz için lokomotif  sektörlerden biridir.  Otomotiv ve inşaat sektörü ülkemiz için önemlidir.  Bu çapta bir kentsel yenileşme inşaat faaliyetlerinin artması haliyle ekonomiye bir canlılık getirecektir.

13.02.2013tarihinde yeterli çoğunluk sağlanarak Çocuk Sineması’nda 17.30’da Bilecik Kent Konseyi 2013 yılı 1. Olağan Genel Kurul Toplantısı yapıldı, toplantıda Bilecik Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğümüz Alt Yapı ve Kent Dönüşüm Şubesi tarafından Kentsel Dönüşüm konulu sunum yapıldı. Sunumda 6306 sayılı kanun kapsamındaki “Kentsel Dönüşüm” projesinin içeriğinden bahsedildi ayrıca projenin gerçekleştirilmesinde en önemli etkenin Ülkemizin bulunduğu deprem kuşağı ve yapılarımızın dayanıksızlığı olduğunu belirtildi.

Konu Kentsel Dönüşüm yada Afet Yasası olsun..Odak noktamız binalar değil insanlar olmalı..İnsan odaklı yapılacak yaklaşımlar ile bu işi daha rahat çözeriz. Yapıları nasıl dönüştüreceğimizi konuşuyorken, içinde yaşayan insanları da dönüştürmeye çalışıyoruz. Bu nedenledir ki bugüne kadar yapılan çalışmalarda sosyologların ve psikologların çalışmaması büyük kayıptır. Yasa hazırlanırken de sonrasında da kadro olmadığı için sosyolog çalıştıramadıklarını söylüyor bakanlık yetkilileri. Merak etmeyin sosyolog alımı için kadro açtıklarını yakın zamanda sosyologlarla beraber hareket edeceklerini söylediler. Geçte olsa doğru bir karar verilmiştir.

Altyapısını tamamlamış, yolları, meydanları güzel, ulaşımını halletmiş, her türlü şehircilik hizmetini daha modern şekilde alabilen, modern dünyanın gerektirdiği sosyal donatılarla bezenmiş yeni yerleşim yerlerini mutlaka yapmak gerekiyor.

İyi analiz edilmiş, dikkatli planlanmış ve sonuçları hesap edilerek uygulanan kentsel dönüşüm projeleri şehirlerimizi çarpık yapıdan kurtaracak, refahı arttıracak, insanımıza daha sağlıklı koşullarda yaşama fırsatı sunacak, toplumdaki ayrışmayı ortadan kaldırmada önemli rol oynayacak ve vatandaşımıza daha saygın bir benlik algısı sağlayacaktır. Bütün bunlarla birlikte, sürecin istenilen sonuçlara ulaşabilmesi için şeffaflığa, hesap verilebilirliğe, yerel temsilcilerin katılımına, sosyal dayanışma ve sosyal kontrol bağlarının korunmasına ve süreçten mağdur olabilecek insanların korunmasına özen gösterilmesi gerekmektedir.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığının 2023 Hedefi “ Yaşanabilir çevre ve marka şehirler”dir. Bilecik şehrimizin kasaba görüntüsünden kurtulması ve marka şehir olabilmesi için kentsel dönüşümün gerekli olduğunu,proje tamamlandığında sağlıksız yapılarda oturan vatandaşların son derce konforlu ve modern binalarda oturma imkanına kavuşacağını, ayrıca yapılması düşünülen otoparkın şehrin trafik-araç park etme sorununu büyük ölçüde çözeceğini düşünüyorum.

Tüm bu sebeplerle, kentsel dönüşümü, bugünün projesi olarak değil, Bilecik’in geleceği olarak görmek ve desteklemek hepimizin boynunun borcu.”

 



E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

1 Yorum

  1. çarpık kent – bilecikte yeni yapılan meskenler güya depreme dayanıklı. koca bir yalan. akşamleyin stadyum sokakta belli yerlerde tek yön gibi anca arabalar geçiş yapabiliyor. güya binalar yapıldı. çarpıklaşma hala devam ediyor. milleti kandırıyorsunuz. kimin doğru düzgün tapusu var ki. çoğu arsa gözüküyor. 10 yıl öncesine kadar insanlar can derdindeydi. ak partiye oy verdiler. başlarına bu geldi. mahalle sakinlerinin çoğu yaşlı. ölümü mü düşüncekler kendilerine tahakkuk ettirilecek borcu taksitle ödemeyi mi? zaten yaşlı olduklarından bir de bu işler yapılırken sigorta yaptırılır. ölümlerinden sonra mütahit firmalarda, bankalarda mağdur olmaz. hayırlı olsun.

    Cevapla