KÜÇÜK YAŞ GRUPLARINA YAZ – KIŞ FUTBOL EĞİTİMİ

Sedat Memiş: “Adını bilmediğimiz çocuk kalmasın, bire bir daha çok ilgilenmeye çalışalım”

Bilecik’te 7 yıldır küçük yaş gruplarına yaz ve kış futbol eğitimi veren ekibin başında bulunan Beden Eğitimi Öğretmeni Sedat Memiş hocamızla FTEM (Futbol Teknik Eğitim Merkezleri) adı altında ilimizdeki futbolu konuştuk.Sedat Memiş ile gazetemiz muhabiri Erhan Toka’nın röportajı(2):

“Biz oyuncularımızı bütün kulüplere imkan ve talepleri doğrultusunda veriyoruz”

“U-13 müsabakaları biliyorsunuz ilimizde düzenlendi, ciddi oyuncular ve ciddi keyifli maçlar ortaya çıkıyor ve her geçen gün kalitesi artıyor o ligin. Sağ olsun ASKF Başkanımız kulüplerimizin buraya iştirakleri, destekleri İl temsilcilerimizin, bizlerin sayesinde inşallah daha iyi bir hale gelecek, daha kaliteli, daha koro kor ligler haline gelecek. O zaman bizim ilimizde oyuncu çok daha hızlı gelişim kaydedecek. Biz oyuncularımızı bütün kulüplere imkan ve talepleri doğrultusunda veriyoruz, gidiyorlar. Özel İdarespor kulübüyle çok daha iyi diyaloglarımız var bu anlamda. Edebalispor’da, Bilecikspor’da oyuncularımız var. Biz yine her kulübe her türlü oyuncu desteği konusunda eşit mesafede duruyoruz, elimizden geleni de yaparız.

Buradaki amacımız çocuklarımız boşta kalmasın, her çocuğumuz müsabaka ve antrenman temposu, spor yapmanın disiplini içerisine girsin. Bu çocuklarımızın kişilik gelişimlerine ve fiziksel, sağlıklı yaşamalarına olumlu katkılar sağlamak hepimizin görevi olsa gerek. Biz de bu konu da elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyoruz.

“Çocuk eğlendiği yere, iyi vakit geçirdiği yere sürekli gelir, devam etmek ister”

Kışın da devam ediyoruz. Parlaklar Halı Saha Tesislerinde 2 yıldır yapıyoruz.  Servisiyle beraber yine aynı yaş grupları 1 yaş aralık olmak kaydıyla Cumartesi – Pazar çocuklarımız oradalar. Hem böyle çocuklar babaları gibi halı sahada oynamanın keyfini yaşayarak biz sadece tabi orada bu antrenmanlarda futbola bir halı saha maçı gibi değil de futbol eğitimi şeklinde yapıyoruz. Bütün antrenmanlarımızda ısınma, eğitsel oyun, koordinasyon, beceri ve maç. Bütün antrenmanlarımız bu şekilde geçiyor. Mutlaka bir eğitsel oyunla ısıtıyoruz çocukları. Çocuk eğlendiği yere, iyi vakit geçirdiği yere sürekli gelir, devam etmek ister.

“Pas vermedir, topa vurmadır bu becerileri işin içine katarak 6 yaşında başlatıyoruz”

Belli futbol kültürlerine göre 5-6-7-8 yaş arası futbola başlama yaşı olarak biliniyor. Biz 6 yaşın motorik gelişimi olarak beceri tamamen spesifik özel futbol eğitimi olmadan genel antrenman evresiyle birlikte bir takım çalışmaları, becerileri işin içine koyduğumuzda çok basit futbol becerilerini işte pas vermedir, topa vurmadır bu becerileri işin içine katarak 6 yaşında başlatıyoruz. Doğduğunda çocukları havuza atan ülkeler var, yüzme öğreniyor. Yüzme de bir spor ise doğuştan itibaren spor başlar hatta spor anne karnında ki hareketleriyle başlar. Doğduktan sonra da yürüme, koşma her türlü spor var. 3 yaşında ne yapılıyor? Jimnastikle başlanıyor. Esneklik, koordinasyon gelişimi tüm sporlarda önemli olduğu için. Daha sonra da spor branşının özelliğine göre yaş grupları belli. Futbol için bu şekilde uygulamalar var. 6 yaşında başlayan ülkeler var, 8-9 yaşında ama 11-12 yaş diyen yok. İdeali 6-8 yaşlarındadır. Bunun da nedenini size şöyle açıklayabilirim; Antalya’da katıldığım bir seminerde profesör bir hocamız var.

“Neden 17-18 yaşında milli takımda oyuncularımız olmuyor?”

Beden Eğitim profesörü adı Tevfik Eroğlu. Arkadaşlar dedi “performans  -8,10 yaş, üst düzey performans” dedi. Yani bugün biz milli takımda 25-26 yaşında milli takım oyuncularımız üst düzey performansa ulaşıyorsa bunun futbola başlama yaşı kaçtır, 14-15’tir. Ben 13 yaşında başladım. Peki şimdi hep şunu konuşmuyor muyuz futbolun içinde. Neden 17-18 yaşında milli takımda oyuncularımız olmuyor? Nedeni budur. Üst düzey performans, -8,10 yaş. Biz çocuklarımızı 6-8 yaşlarında futbola ve ilgili spora başlatırsak üst düzey performansa 16 ile 18 yaşlarında ulaşabilir ama biz 14-15 yaşında başlatırsak 25-26 yaşında üst düzey performansa ulaşacak çocuklarımız. Milli takım da o yüzden 25-26 yaş ortalamayla maçlara çıkıyor. Hiçbir şey tesadüf değil. Almanya biliyorsunuz Dünya Kupası şampiyonu oldu. Yıllarca yatırım yaptılar.

“Bilecik de bu konuda çok geç kalmış sayılmaz, nerden başlarsak o kadar hızlı gelişiriz”

Altınordu kulübünü geldiniz gördünüz. Kuşadası’ndaki tesislerinde 100 tane yatılı futbolcusu var, bir takımda 5 tane hocayla çalışıyorlar, 33 tane personel var altyapıda çalışan. Altınordu’dan çıkan bir futbolcu tesedüf olabilir mi? Yıllar önce biz DSGL maçına gittiğimizde Çanakkale’de Mustafa hoca var, benim ilk profesyonel takımdan hocamdır. Bana şöyle bir ifade kullanmıştı. “Buranın maliyeti sizin A takımı geçer” dedi. Şaka yapıyor zannettim. Ondan sonra bir sordum orada maç bittikten sonra aylık buranın sadece kasap masrafı 6 milyar dedi orada çalışan hizmetli. O yüzden de Hasan Kabze’leri, Fevzi’leri, Selçuk İnan’ları hepsinin çoğunu onlar çıkarttılar. Tesadüf olmuyor birtakım şeyler.

Biz de mesela burada yapıyoruz 4-5 antrenörle çalışıyoruz. Niye? Daha fazla tekrar, çok daha fazla çocukla haşır neşir olalım, adını bilmediğimiz çocuk kalmasın, bire bir daha çok ilgilenmeye çalışalım ”diye tesadüfe bırakmamaya çalışıyoruz ama inşallah daha iyi şartlarda, daha iyi şekilde geçireceğiz. Bilecik de bu konuda çok geç kalmış sayılmaz, nerden başlarsak o kadar hızlı gelişiriz”

CANER ALKAN

 

 

 



E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir