Mehmet Akif Ersoy, Yunan işgalinin ardından Bilecik’e gelerek, hala sönmemiş olan yangınlara bir itfaiye eri gibi su taşımıştır

 

HASAN GÜNER
Günün anlam ve önemiyle ilgili açılış konuşmasını yapan AK Parti Bilecik Gençlik Kolları İl Başkanı Ertan Uysal “AK Parti Bilecik İl Başkanlığı Sosyal İşler Birim Başkanlığı’nca düzenlenen Mehmet Akif Ersoy’un vefatının 75. Yılı dolayısıyla düzenlemiş olduğumuz Mehmet Akif Ersoy ve Gençlik isimli konferansımıza hepiniz hoş geldiniz” diyerek başladığı konuşmasının devamında şu ifadeleri kullandı:
“Mehmet Akif Ersoy, kalemiyle yazmaktan ziyade, gönlü ve kalbiyle yazan bir şairdi. Mehmet Akif, sadece İstiklal Marşımızın şairi, sadece milli şairimiz değildir. Mehmet Akif sadece Çanakkale’nin de şairi değildir. Akif, bir şair olmanın çok çok ötesinde bir gönül insanıdır. Her an dudaklarımızdan dökülen İstiklal Marşı, esasen bir milletin ve bir ülkenin felsefesidir. Akif’in tüm şiir ve fikirleri bizi biz eden, bize ışık tutan, bizim yolumuzu aydınlatan birer meşaledir. 
Ne mutlu bizlere ki; Mehmet Akif gibi saf bir ruhu, temiz bir vicdanı yad etmek için, o yüksek ideallerini, davasını, aşkını, heyecanını paylaşmak için bugün buradayız. Mehmet Akif’i hakkıyla anmak onun minnet borcunu ödemeyi gerektirir. Mehmet Akif’e minnet borcunu ise, onu okuyarak, anlayarak, onu hissederek ancak ödeyebiliriz. Onu hakkıyla anmak ve ona layık olmak, Akif’i düşünceleriyle, dünya görüşüyle, güçlükler karşısındaki asil duruşuyla tanımayı gerektirir.”
Mehmet Akif Ersoy’un Bilecik ili için de ayrı bir önem taşıdığını vurgulayan AK Parti Gençlik Kolları İl Başkanı Uysal “Bilecik, Kurtuluş Savaşı’nın ağır bedelini ödeyen, Yunan işgalinin en ağır acılarını yaşayan bir şehirdir. Üç defa işgale uğrayan, bir buçuk yıla yakın da işgal altında kalan bir şehirdir. Çıkarılan yangınlarda ise tamamen yanan bir şehirdir. Yaklaşık on bin nüfusun yaşadığı çok sayıda fabrikanın ve birkaç bin dokuma tezgahının cayır cayır yandığı Bilecik, beklide Türk tarihinin en acı dönemini yaşarken, o acıları yerinde görmek ve nebze de merhem olmak için Bilecik’e gelen, İstiklal Marşımızın yazarı, milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy, Yunan işgalinin ardından Bilecik’e gelerek, hala sönmemiş olan yangınlara bir itfaiye eri gibi su taşımıştır.
“Bizler de AK Gençlik olarak İstiklal Marşımızın temsil ettiği manadan, Akif’in bizi teşvik ettiği çalışma azminden, Cumhuriyetimizin ideallerinden hiç şaşmadık ve şaşmayacağız.” dedi.
Konferansın konuşmacı konuğu olan Emekli Tarih Öğretmeni Salih Kaya, katılımcılara yaptığı konuşmada Mehmet Akif Ersoy’un eğitim öğretim sevdalısı bir insan olduğunu belirterek “Akif, 1873 yılında İstanbul’da dünyaya geliyor. 1936 yılında da yine İstanbul’da vefat ediyor. Bu aradaki zamanın çok fırtınalı geçtiğini görüyoruz.
Akif her türlü olumsuzluklara rağmen okur ve veteriner hekim olarak birincilikle mezun olur. Tam 20 yıl ülkenin değişik yerlerinde veteriner hekimlik görevini ifa etmeye çalışır. Akif’in eğitim öğretimi öyle sağlıklı olmuştu ki, kendisini tam dört dili mükemmel bir şekilde konuşabiliyordu. Akif, dini ilimleri tam olarak aldığı gibi fen bilimlerinde de ciddi manada eğitimler almıştır. Yani kendisi bir bakıma eğitim ve öğretim sevdalısıdır.
1914’den 1918 yılına kadar 1. Dünya Savaşı’nda bütün cephelerde mücadelemiz devam ediyor. Çok ciddi savaşlarımız oluyor. Çanakkale hariç her cephede kaybediyoruz. İşte böyle ümitsiz ve hep kaybeden bir milletin içinden öyle bir şair, fikir adamı ve dava adamı çıkıyor ki, milleti adeta ateşliyor” dedi.


E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir