Hemşirelik Haftası nedeniyle Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Sağlık Yükselokulu tarafından program düzenlendi. Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Konferans Salonu’nda düzenlenen programa Bilecik Valisi Ahmet Hamdi Nayir, Garnizon ve 2. Jandarma Eğitim Tugay Komutanı Tuğgeneral Halis Zafer Koç, Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Rektörü İbrahim Taş, İl Emniyet Müdür Vekili Hicri Görgün, İl Sağlık Müdürü Dr.Yasin Yılmaz, öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı.
Programda konuşan Vali Ahmet Hamdi Nayir, “Aklınıza gelebilecek her konunun mutlaka bir kenarı sağlığa dayanıyor.” diyerek sağlığın önemine vurdu yaptı. Diğer yandan ‘Hemşire’ sözünün Türkçe’de abla, bacı, kardeş, kız kardeş kelimeleriyle de kullandığına dikkat çeken Vali Nayir, Türk toplumunun hemşireleri ailenin birer parçası olarak kabul ettiğini söyledi. Vali Nayir, yaptığı konuşmada şu ifadelere yer verdi:“Konuşmamın başında ben de hemşirelik eğitimi alan öğrencilerimiz ve bu eğitimi veren öğretim görevlilerimiz dahil olmak üzere bütün hemşirelerimizin haftasını kutluyor, başta onlara daha sonra da hastalarına sağlık ve sıhhat diliyorum.
Sağlık, önemli konulardan biridir. İnsanlar ve toplumlar için vazgeçilmez konulardan biri. Bir konunun önemini anlamak için neye destek veriyor, neyle ilgili, bunlara bakmak lazım. Hava, su ve toprak gibi önemli olan şeyler, her hususla ilgili olduğu için her konuya destek verdiği için önemli diye bizim literatürümüze girmiş. Sağlık da öyle. Sağlık olmadan eğitim de mümkün değil. Sağlık olmadan Çevre mümkün değil. Sağlık olmadan güvenlik mümkün değil. Aklınıza gelebilecek her konunun mutlaka bir kenarı sağlığa dayanıyor. Eğer sağlık yoksa onu da yürütmemiz mümkün olmadığını görüyoruz. Bu kadar önemli bir konunun her kültürde farklı ifadelerde önemi belirtilmiş ve ifade edilmiş. Kanuni Sultan Süleyman’ın söylediği “Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi, Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi.” Sözü bunu en veciz şekilde ifade etmiş. Halk gözünde devlet olmak, padişah olmak çok önemlidir. Ama bu kadar önemli olan şey bile nefesin bir tanesine, bir nefes sıhhate denk gelmez diyor. Bir nefes sıhhat ondan çok daha önemli diyor.
“Bu mesleğin özünde bir özveri var.”
Dolayısıyla bu kadar önemli bir konuda görev alan bütün mensuplarımız, bütün kişiler de çok önemli bir görevi ifa ediyor olmanın mutluluğunu yaşıyorlar. Biraz önce paşam da aynı şeyi söylüyordu. Zengin olacaksınız ama büyük bir özveriyle kendi topraklarınızdan binlerce kilometre uzaklıkta gidip de hizmet edeceksiniz. Budur özverinin kaynağı. Belki hemşirelik mesleğine katkısı bizim topraklarımızdan da bir şeyler almış olarak bugüne kadar gelmiştir ama demek ki bu mesleğin özünde bir özveri var. Başarının özünde, bu özverinin olduğu kesin.
Bu hizmet sektörü içerisinde, sağlık sektörü içerisinde hemşirelerimiz de mutlaka vazgeçilmez bir öneme sahipler. Karar veren, teşhisi koyan doktorlarımız. Daha sonra hastalarımızı mutlaka bir hemşireye emanet edip o kararın en başarılı şekilde uygulanmasını sağlayıp, en iyi sonucu alacak diye düşündüğümüz kişiler bizim hemşirelerimiz.
“Hemşirelerimizi ailemizin birer parçası saymışız.”
Türkçemiz çok güzel bir dil. Hemşire aynı zamanda abla, bacı, kardeş, kız kardeş kelimeleriyle de kullandığımız bir kelime. Dolayısıyla biz toplum olarak hemşirelerimizi de ailemizin birer parçası saymışız. Dolayısıyla ilgi ve alaka yönünden karşılıklı olarak baktığımızda hem hemşiremizin hastalarımıza olması gereken ilgiyi bir akrabalık ilişkisi hem de hasta ve sahiplerinin hemşireye olan saygısını ve ilgisini de yine bir bacı, kardeş ilişkisi olarak görmek istiyoruz demektir. Bu duygularla baktığımızda bugün bazı yanlış örnekleri de olsa, sağlık personelimize karşı istenmeyen davranışlar da olsa bu kelimenin bunu gerektirmediği, aksine çok candan, samimi ilişkiler gerektirdiğini burada ifade etmekte fayda görüyorum.
İlimiz hamd olsun bu konuda kötü örnekleri çok fazla olan bir il değil. İnsanımız muhlis, insanımız huzurdan yana. Dolayısıyla bu ilişkilerle de güzel örnekleri biz burada görüyoruz, küçük örnekler hariç olmak üzere. Ben bu alanı seçmiş olan bütün öğrencilerimizi kutlamak istiyorum. Eğer hayattaki bütün faaliyetlerin gayesi mutluluk ise insan mutluluğunu sağlayabilecek en önemli öğelerden biri, en önemli yollardan biri olarak sağlık teminine yönelik olarak bir alanı seçmiş olmaları, ben inanıyorum ki hayatlarının sonuna kadar kendilerini faydalı ve mutlu hissedecekleri bir alanda görev yapmalarını sağlayacak. Başarılı olmak istiyorsanız sevdiğiniz bir işte çalışacaksınız. Sevdiği bir işte çalışanlar yorulmazlarmış. Sizler de eğer yorulmak istemiyorsanız baştan işinizi sevip hayatı tatlı bir şekilde geçirmeye çalışmanız lazım. Ben emeği geçen bütün sağlık personelimize, bunların içerisinde de önemli yer alan hemşirelerimize huzurlarınızda teşekkür etmek istiyorum. Hepinize saygılar sunuyorum.”
“Hemşerilerimiz sorumluluk bilinciyle görevlerini en iyi biçimde yerine getirmektedir.”
Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Rektörü İbrahim Taş ise programda yaptığı konuşmada kısaca hemşirelik tarihini anlattı ve hemşirelerin sorumluluk bilinciyle görevini en iyi şekilde yerine getirdiğini söyledi. Rektör Taş konuşmasında şunları aktardı: “‘Hemşireliğin tarihi kısaca kadının şifa verici tarihiyle başlar.’desek herhalde yanlış söylemiş olmayız. İlk profesyonel hemşirenin Kırım savaşında Florence Nightingale ile başladığı kabul ediliyor. Buradan esinlenilerek Florence Nightingale’in doğun tarihi olan 12 Mayıs 1954’den beri dünyada 1964’ten beri ülkemizde Hemşireler Günü olarak kabul ediliyor ve kutlanıyor. Hemşirelik tarihi çok eskilere dayanan temelinde insan sevgisi, şefkat, bilgi ve beceriyle yoğrulmuş kutsal bir meslektir. Bu kutsal meslek geçmişten günümüze tıp biliminin de ilerlemesiyle çok önemli aşamalar kaydetmiş, sağlık sistemlerinin vazgeçilmez bir unsuru haline gelmiştir. Dünya’da ve ülkemizde nesillerin devamı için sağlık hizmetlerinin gelişmesi için hemşerilerimiz sorumluluk bilinciyle görevlerini en iyi biçimde yerine getirmektedir.”
Programda konuşan Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Sağlık Yüksekokulu Müdürü Yrd.Doç.Dr.Sevinç Mersin konuşmasında ise hemşireliğin birey, aile ve toplumun sağlığını korumaya ve geliştirmeye odaklanan; ideal sağlık düzeyine ve yaşam kalitesine ulaştırmayı hedefleyen bilimsel bir sağlık hizmeti olarak tanımladı.Mersin, sözlerine hemşirelerin ve öğrencilerin “Hemşirelik Haftasını” kutladı.
Konuşmaların ardından Doç.Dr.Meral Demiralp’in başkanlığında ‘Hemşirelik ve Teknolojik Gelişmeler‘ konulu panel gerçekleştirildi. Gerçekleştirilen panele GATA Hemşirelik Yüksekokulu Öğretim Üyesi Doç.Dr.Emine İyigün, Yıldırım Beyazıt Üniversitesi SBF Hemşirelik Bölümü Öğretim Üyesi Yrd.Doç.Dr.Hilal Tüzer, Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Sağlık Yüksekokulu Hemşirelik Bölümü Öğretim Üyesi Öğr.Gör.Dr.Dilek Derince konuşmacı olarak katıldı.
MEHMET SELİM SAÇTI
