1. OSB Yönetim Kurulu Başkan Vekili Lütfü Çakır, Bilecik Üniversitesi Meslek Yüksekokulu tarafından düzenlenen “Mesleki ve Teknik Eğitimin Geleceği” konulu panelde gençlere tavsiyelerde bulundu.
Eskiden, meslek okullarından mezun olan teknikerlerin genç mühendislere akıl hocalığı yapacak kadar bilgi sahibi olduklarını söyledi. Bu okulların bir reklama kurban edildiğini dile getirdi. Kendi dönemlerinde ortaokulu bitiren bir kişinin okuduğu bölümde çalıştıklarını ve kendi harçlıklarını çıkararak ailelerine yük olmadıklarını söyledi. Çakır'ın konuşmasının devamı şu şekilde:
“Tüketen değil, üreterek, kazanarak tüketen gençler halindeydik. Dolayısıyla bizim gençliğimiz kendine çok güvenen bir nesildi. Zamanı lüzumsuz şeylerle değil, ailemize destek olarak kullanıyorduk.
Sanayiciler sizden size sunulmuş olan bu okullardan, dosdoğru bir şekilde mezun olmanızı istiyorlar. Eğer gerçekten niyetiniz varsa yaz tatillerinizi mecburi stajlarla değil, fabrikalarda, iş yerlerinde çalışarak geçirmenizi, tatil olarak algılamamanızı bekliyorlar. Sebebi, okulu bitirdiğinizde lisans veya ön lisans diplomanız oluyor. Bir yere müracaat ediyorsunuz bir hakkınız var ama tatbiki olarak öğrenmeden elde etmişsiniz. Girdiğiniz iş yerinde başarı basamaklarını hızla aşamıyorsunuz. Sanayici sizi hazır beklemiyor ama en azından yarı hazır bekliyor.
Türkiye sanayisi daha emekleme safhasında, Türkiye'de sanayi var ifadesini kullanmak bile erkendir. Türkiye sanayisi, küçük yapılı bir sanayi olduğu için 10 sene de bir gelen krizleri bir şekilde atlatabiliyor. Sizler gelirken kendinizden çok şey vererek bu işletmede çalışacağınızı bilerek gelin. Memur mantığıyla değil, bir an önce atölyeye girip elinizi nasırlandırıp, yağlatıp veya bilgisayardaysanız tuşların üzerinde gezer hale, beyninizi kullanır hale gelip öyle gelin. Yani yarı hazır hale geldiniz yerde tam hazır olmaya yönelik olarak çalışmak için gelin, ücret almak için değil.
Siz hazır olun diye biz sizi beklemiyoruz ama hazır olursanız da canımıza minnet.
Tüm dünyada ve Türkiye'de beyaz yakalıların hüküm sürdüğü bugünlerde aşırı taleplerle kapıdan girmeyin. Önce içeri girin. İnsanlar o işletmeyi kurdularsa üretmek ve kazanmak için kurdular. Sizi kapının önüne koymazlar ama siz kapının önüne koyulmayacak elaman iseniz.
Meslek okullarını horlamayın. Meslek okulları horlanacak okullar değil, aksine sarılıp biz buradan mezun olduk diyerek iftihar edebileceğimiz okullardır. Kerhen girdiğiniz okullar olmasın, bir kısmınızın öyle olduğunu biliyorum ama öyle düşünmeyin.
Sizler okullarınızı horlamazsanız, fakülteyi bitiren arkadaşlarınızdan iki sene sonra değil iki sene önce mezun olarak iki yıl kazanmış olacaksınız.”
ZEYNEP KILBAHRİ
