“SENDİKAMIZ HER TÜRLÜ HUKUKİ YOLA BAŞVURACAKTIR”

. Sınavların şaibeli bir ortamda gerçekleştirildiğini ifade eden Yel," Sınav komisyonu başkanının ve iki komisyon üyesi şube müdürünün Eğitim Bir Sen üyesi olması, ilgili sendikanın da sınavdan önce son gün kurs vermesi, soruların kurs esnasında verildiği dedikodularının çıkmasına neden olmuştur" diyerek sözlerine şöyle devam etti: 
“Meseleleri çözmek yerine yenilerini türetmiştir”
"Bilindiği gibi büyük tepkilere sebep olan yeni Milli Eğitim Yasası, Türk milli eğitiminde yaşanan meseleleri çözmek yerine yenilerini türetmiştir.  Türk Milli Eğitimini kökten değiştirme ve dönüştürme sürecinde “ 21 Ağustos Müdür kıyımı “ ile başlayan durum yeni bir aşamaya gelmiştir.
Milli Eğitim Bakanlığına bağlı Eğitim Kurumları Yöneticilerinin Görevlendirmelerine İlişkin Yönetmeliğin 18. Maddesi kapsamında ilk defa ve yeniden müdür olarak görevlendirme süreci başlamıştır. İlimizde açık bulunan 80 tane okul veya kurum müdürlüğü için başvuruda bulunan 171 müdür adayı sözlü sınava çağrılmıştır.
“Sınav salonuna kamera konulmamıştır”
Sözlü sınav uygulaması, denetimi neredeyse imkânsız olan ve uygulamada birçok haksızlığı beraberinde getiren objektiflikten en uzak sınav şeklidir. Ancak, sözlü sınav uygulaması yapılacaksa dahi en azından objektif olarak yapıldığının denetlenebilmesi için ve somut verilere dayalı olarak, en azından daha objektif bir sınav olması adına görüntü ve ses kaydının olması gerekmektedir. Bu konu ile ilgili Bilecik Valiliğine yazmış olduğumuz resmi yazımıza İl Milli Eğitim Müdürlüğü olumsuz cevap vermiş ve sınav salonuna kamera konulmamıştır. Sınav Komisyonu İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısının başkanlığında dört şube müdüründen oluşmaktadır. 
“Sınav komisyonu başkanı ile iki şube müdürü Eğitim Bir Sen sendikasının faal üyeleridir”
Şube Müdürlerinden üç tanesi daha birkaç aylık şube müdürüdür ve bu üç şube müdürü hakkında biz Cumhuriyet Başsavcılıklarına suç duyurusunda bulunmuştuk. Ayrıca bu üç şube müdürünün girmiş oldukları sözlü sınav mahkeme kararı ile iptal edilmiştir. Yani, bu arkadaşların şube müdürlükleri de şaibelidir. Sınav komisyonu oluşturulurken buna dikkat edilebilir ve tecrübeli şube müdürlerinden sınav komisyonu oluşturulabilirdi. Ayrıca, sınav komisyonu başkanı ile iki şube müdürü Eğitim Bir Sen sendikasının faal üyeleridir. 
“171 müdür adayından 27 tanesi komisyona güvenmediği için girmemiştir”
Bu komisyonun yapmış olduğu sözlü sınava çağrılan 171 müdür adayından 27 tanesi komisyona güvenmediği için girmemiştir.  Sınava 144 yönetici adayı girmiş ve bunlardan 80 tanesi başarılı sayılmıştır.  Sözlü sınav, 20 Ekim 2014 tarihinde başlamış ve 23 Ekim 2014 Perşembe günü sona ermiştir. Sınav esnasında yönetici adaylarının puanları hemen sonuçlandırılmamıştır.  Komisyon 24 Ekim 2014 tarihinde toplanıp son toplamaları yaptıktan sonra sonuçları aynı gün ilan edecekti.  Ancak, ne hikmetse Cuma günü yapılacak toplantı Pazartesi gününe ertelendi. Bu arada hafta sonu nasıl bir ince çalışma yapıldığı bilinmemektedir. 
Sözlü sınav sonuçları 27 Ekim 2014 Pazartesi akşamı açıklandı. Açıklanan sonuçlar bizim için sürpriz olmamakla beraber adrese teslim puanlar verildiği görüldü. Şubemiz sınav sonuçları açıklandıktan sonra listeyi en ince detayına kadar incelemiş ve istatistiklere dökmüştür. Buna göre, sınav komisyonuna güvenmeyerek sınava girmeyen 27 kişiden 14’ ü sendikamız üyesi olmak üzere toplam 24 yönetici adayı Eğitim Bir Sen üyesi değildir.
“Neden daha önce düşük puanlar verilerek başarısız sayıldılar?”
Ayrıca daha önce görevden alınan 34 müdürden 18 i yeniden görevlendirilmek için sözlü sınava girmiş, bunlardan 11 tanesi yüksek puanlar alarak başarılı bulunmuş ve yeniden okul müdürlüklerine atanma hakkını kazanmışlardır. Yine daha önce 93 puan alarak başarılı bulunmuş bir müdür de sözlü sınava girmiş ve 69 alarak başarısız olmuştur. Şimdi buradan sormak istiyorum. Bu yönetici adayları madem başarılı idiler, neden daha önce düşük puanlar verilerek başarısız sayıldılar. Yok, bu kişiler başarısız ise şimdi neden yüksek puan alarak başarılı sayıldılar? Tam iki aydır biz de bunu söylüyorduk. Elenen müdürler arasında başarılı olan müdürler var, bu müdürlere haksızlık yapıldı dedik ve suç duyurularında bulunmuştuk. Şimdi bizim haklılığımız ortaya çıkmıştır. Daha onuru kırılan, küsen ve bu sınava girmeyi kendine ar edinen başarılı müdürlerin hakkını kim, nasıl teslim edecektir.
“Soruların kurs esnasında verildiği dedikodularının çıkmasına neden olmuştur”
Sizlerin dikkatinizi bir noktaya çekmek istiyorum. Sınav soruları, sınav komisyon üyeleri tarafından hazırlanmış ve sınav başlangıç tarihinden en geç üç gün önce sınav komisyon başkanına teslim edilmiştir. Sorular teslim edildikten sonra sınavın başladığı Pazartesi günü öncesindeki Cumartesi ve Pazar günleri de Eğitim Bir Sen sınava girecek üyelerine kurs açmıştır. Sınav komisyonu başkanının ve iki komisyon üyesi şube müdürünün Eğitim Bir Sen üyesi olması, ilgili sendikanın da sınavdan önce son gün kurs vermesi, soruların kurs esnasında verildiği dedikodularının çıkmasına neden olmuştur. Elbette, sendikaların kurs açması en doğal hakkıdır. Ancak, sınav soruları burada hazırlanmış, hazırlayan kişiler ile Komisyon Başkanının sendikalı olması, açıklanan sınav sonuçlarına göre de bu sendikanın üyelerinin çok yüksek puanlar alması bu tür dedikoduları da beraberinde getirmiştir. Ayrıca, sınav esnasında aynı soruların değişik kişilere sorulduğu görülmüştür. Bu da sınava sonradan girenlerin daha şanslı yapmıştır. Ayrıca, Osmaneli Eğitim Bir Sen temsilcisinin sınava ilk gün girmesi gerekirken rapor alması ve sınava son gün girmesi, rapor aldığı gün ise Osmaneli’n de parklarda dolaşması dedikodulara sebebiyet vermiştir. 
“Türk Eğitim Sen, bu işin peşini bırakmayacaktır”
Türk Eğitim Sen, bu işin peşini bırakmayacaktır. Sendikamız her türlü hukuki yola başvuracaktır. Sınava giren tüm arkadaşlarımız bilmelidir ki, gerekçesi olmadan verilen her puan hukuka aykırıdır. Bu noktada yapılan sözlü sınav değerlendirmesinde haksızlığa uğradığına inanan yönetici adayları, haklarını hukuk önünde aramalıdır. Yapılacak şey şudur: kendisine haksızlık yapıldığına inananlar sınav sonuçlarına itiraz edecektir. İtiraz süreci 30 Ekim 2014 tarihinde başlamış ve 3 Kasım 2014 tarihinde sona erecektir. İtiraz sonucunda haksızlık giderilmez ise dava açma süresi içinde sınavın iptali için dava açabilecektir. İptal davası açma süresi içerisinde Bilgi Edinme Hakkı Kanunu çerçevesinde değerlendirme formunun istenilmesi açılacak davanın gerekçelendirilmesi için önem arz etmektedir. Sendikamızda bu konuda her türlü hukuki desteği sağlayacaktır. Kamuoyuna saygıyla duyurulur."
 


E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir