Kuruluşun kurtuluşun beşiği,
Böylece bilinir ünün Bilecik,
Her köşen bir medeniyet eşiği,
Devirleri aşar dünün Bilecik
Gönül hayran olur seni gezdikçe,
Tarih çıkar toprağını kazdıkça,
Kalem bile aşka gelir yazdıkça
Kelama sığar mı şanın Bilecik
Yazın elvan çiçek takınır başın,
Saydım beş bin yılı geçiyor yaşın
Hep ayrı değerdir toprağın taşın
Cennet gibi her bir yanın Bilecik
Sinende açıyor gonca güllerin
Baharda ıhlamur kokar yellerin
Her mevsim bir başka güzel hallerin
Ömre bedel her bir anın Bilecik.
Beş il dört bölgeye uzanır kolun,
Yeşile bürünmüş hep sağın solun
Türlü meyvelerle yüklüdür dalın
Mevla vermiş her imkânın Bilecik
İpek kervanının uğrağı sensin,
Nice erenlerin durağı sensin
Milletin bahtının çerağı sensin
İlk yurdusun sen Osman'ın Bilecik
Domaniç, Kışlağı Söğüt, merası,
Ertuğrul'un ocağıdır burası,
Kayı'ya düşünce sözün sırası
Neler gördü Şu meydanın Bilecik
Şeyhim Edebalı Hikmet söyledi,
Genç Osmana ilmi telkin eyledi
O da irfan deryasını boyladı,
Kaynağısın bir ummanın Bilecik
Bereket var toprağında taşında,
Bin emek var ekmeğinde aşında
Nüvesin Milletin şahlanışında
Şahidisin sen zamanın Bilecik,
Devirler tersine dönüyor bazen,
Yemyeşil bağların hep olmuş hazan,
O günlere ağıt yakıyor ozan,
Unutulmaz o hicranın Bilecik
Kurtuluş yılları çetin ibtila
Üç defa peş peşe gelmiş istila
Kırık minareler ağlıyor hâlâ
Zor olmuştur imtihanın Bilecik
Şükür kara günler hep sona erdi,
Milletim varını yoluna serdi
Lütfetti Yaratan istiklal verdi
Altı Eylül zafer günün Bilecik
Yaraların birer birer sarıldı,
Yapıların yeni baştan kuruldu
Zaman akıp geçti sular duruldu
İstikbale açık önün Bilecik
Türk- İslam alemi hep sana bakar
Her Eylül ayında sel olur akar
Birlikte söylerim sesim Gür çıkar
Her devirde Meydan senin Bilecik
Hakkı ŞENER
yazmışsın be abi – şahaneydi okudum bir bilecikli olarak gurulandım hocam.hürmetler.
şahane – tebrik ediyor. daha nice güzelliklere diyorum.