“SIRADAN DEĞİL SIRADIŞI BİR MİLLETVEKİLİ OLMAK İSTİYORUM”

Bayrakçı, açıklamasında siyaset ile ne zaman tanıştığını, siyasi tercihini neden Ak partiden yana kullandığını, 11 aday adayı içinde kendisinin ne derece şanslı olduğunu, aday adaylığını açıklamasının ardından partililerden ve vatandaşlardan ne gibi olumlu tepkiler aldığını anlatarak, dayısı Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Nabi Avcı’nın adaylık açıklamasından sonra kendisine ne dediğini çarpıcı sözlerle ifade ettiği röportajımızda Bilecik’in sorunlarını gayet iyi bildiğini ve milletvekili seçildiği taktirde sorunların çözümü için Ankara’da neler yapılabileceğini de vurgulayan Bayrakçı, yaklaşan genel seçimlerde diğer partilerin adaylarının da kesinleşmesinin ardından çok seviyeli bir seçim kampanyası geçireceklerini de kaydetti.

Gazetemiz muhabiri Erhan Toka ile yaklaşık 1 saat röportaj yapan Ak Parti Bilecik Milletvekili Hüsnü Bayrakçı’nın Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Nabi Avcı’nın öz yeğeni olmasına rağmen dayısından hiç bahsetmemesi de dikkatlerden kaçmadı.

Yaşının genç olmasının kendisi için bir avantaj olduğunu da açıklayan Bayrakçı, diğer partilerin adaylarına da başarılar dileyerek, cep telefonunun 24 saat açık olduğunu ve kendisinin ulaşılabilir bir milletvekili olacağının altını çizerek, seçimlerin gelip geçici olduğunu önemli olanın Bilecik’te hep beraber birlikte yaşamanın verdiği mutluluğu paylaştıkları da belirtti.

Ak Parti Bilecik Milletvekili Aday Adayı Hüsnü Bayrakçı ile gazetemiz muhabiri Erhan Toka’nın yaptığı röportajın son bölümü:

“Bu yeni yüz yeni heyecan biz oluruz diye düşünüyorum”

Hüsnü Bayrakçı:“Şimdiye kadar olumsuz herhangi bir tepki almadım, eleştirel anlamda şu tarz tepkiler oldu sadece bu zamana kadar siyasetin neresindeydi gibi tepkiler oldu ki bunlar da çok normaldir saygıyla karşılamak lazım. Yani ben siyasetin hep göbeğindeydim, aktif olarak makamımdan ve mevkiimden dolayı siyasetin içerisinde olamasam da siyasetin içinde, göbeğinde, sorunlarla iç içe olan bir insandım. Vatandaşlarımızın dertlerini dinleyerek elimizden bir şey geliyorsa yapıyorum, yapamadığımız durumlarda partimizin gerekli organlarına aktaran durumundaydık. Genelde tepki olumlu ve şöyle bir beklenti var insanlarda artık bir değişim, Yeni Türkiye’yi Yeni AK Parti misyonu içerisinde yeni bir yüz yeni bir heyecan istiyorlar.  İnşallah bu yeni yüz yeni heyecan biz oluruz diye düşünüyorum.

“Sürekli ben halkın içindeyim, sokakta vatandaşla iç içeyim”

Ben 365 gün Bilecik’te yaşayan birisiyim. Hafta sonu burada gezerken de beni görebilirsiniz, çarşıda ayakkabı boyatırken de görebilirsiniz. Sürekli ben halkın içindeyim, sokakta vatandaşla iç içeyim. Ben bunu çok önemsiyorum, şundan dolayı önemsiyorum; vatandaş ve özellikle de teşkilatla kendi vekil adaylarının, aday adaylarını dokunmak, hissetmek bu adamın kim olduğunu birebir iletişim ile anlatmak istiyor. Evet şimdi iletişim kanalları çok açıldı Facebook var cep telefonu var Twitter var ama hiçbiri yüz yüze iletişimin yerini tutmaz bu mümkün değil. Bunu da hemşerilerimizden görmek beni çok memnun ediyor, inşallah bu süreç hayırlı olur vatanımıza, milletimize Bilecik’imiz için. Ben hayırlı olacağını düşünüyorum. Yani eğer bize nasip olmazsa bile siyasete belli bir seviyenin geldiğine inanıyorum. Bu iktidar-muhalefet ilişkileri olsun. Çünkü çok küçük bir yerde yaşıyoruz. Kişisel ilişkiler, çekişmeler bize yakışmaz biz çünkü Bilecikliyiz. Yani çok önemli tarihi şahsiyetler yetiştirmiş bir yerdeyiz, kendi ilimize, çevremize yakışır bir şekilde hareket edip kendimize yakışır bir şekilde siyaset yapmak bence en doğrusu olacaktır diye düşünüyorum.”

Erhan Toka:“Geçtiğimiz günlerde bir söyleminiz oldu 7/24 ulaşabileceğiniz bir vekil olacağım diye, nedir bu 7/24 ?

Bayrakçı: “7/24 konusunda iddialıydım. Bu iddiamı da test edenler de oldu”

“Gece yarısı telefonum gerçekten açık mı değil mi diye test ettiler. Sıkıntı yok, arayabilirler. Ben mesela bir anımı anlatayım. Bir trafik kazası oldu, beni aradılar. Eskişehir’e bunun nakil olması lazım, hastane kabulü olmuyor. Zor bir saat, gecenin yarısını geçiyordu. Arayıp aramamakta tereddüt ettim yetkili kişiyi önce. Sonra aradım dedim ki kusura bakma hocam beni bu saatte aradıklarına göre senin de uyanman gerekir, bu arkadaşı yolluyorum ne yapıp ne edip bu işin hallolması lazım. Sağ olsunlar bizi de kırmadılar. Evet kolay bir şey değil, çok iddialı bir şey söylüyorum ama toplumumuzun beklentisi bu, toplum bunu bekliyor diye değil olması gereken de budur, böyle bir şey var. Bir yere adaysanız, bazı şeyleri göze alacaksınız. Eğer o şeyleri göze alamayıp ben rahatımı kaçıramam diyorsanız o zaman aday olmayacaksınız bu çok önemli. Söylemler kolay eylemler zor diye düşünüyorum.  Ama bu söylemlerin eyleme dönüştüğünü inşallah bu makam bize nasip olursa yaşayıp göreceğiz.”

Toka:“Bizim aracılığımızla hemşerilerimize iletmek istedikleriniz nelerdir?”

Bayrakçı: “Sıradan değil sıra dışı bir milletvekili olmak istiyorum”

 “Bu makam bize nasip olursa sıradan değil sıra dışı bir milletvekili olmak istiyorum. Dediğim gibi bu işlerin nasip olduğuna da çok çok inanan biriyim. 11 tane adayımızın her biri ayrı ayrı çok değerli ve 10 tanesiyle tanışmak da nasip oldu. Ankara’daki hanımefendinin rahatsızlığından dolayı gelemediği için onunla tanışamadık buradan ona da selamlarımızı geçmiş olsun dileklerimizi iletelim. 10 tane pırlanta gibi adayımız var kime nasip olursa hepsi yapabilecek seviyededir. Ama bu işler 2 kişiye nasip olacak. Bundan sonra geri kalan 8 kişi artı hanımefendiyle birlikte 9 kişi seçilen kişiler için çalışıp Ak Partimizin Bilecik’de en iyi sonucu alması için gayret edeceğiz. Ondan sonrasında da takdir Allah’ın zaten…”

Toka: “ ‘Hep Beraber İnşallah’ diye sloganınız var. Ne demek açar mısınız biraz?”

Bayrakçı: “Oradan esinlendim, inşallah bize de hayırlara vesile olur”

“Hikayesi şu; 1994 yılında Tayyip Bey ilk İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanlığı adaylığı süreci içerisine girdiği zaman bir slogan istiyor. Biliyorsunuz o dönemde her medya grubu başka bir adayı destekliyor ve mevcut adaylar arasında en zayıf olarak Tayyip Bey gözüküyor. Fakat o zamanki teşkilatın çok büyük bir başarısıdır. Son gece son zamanlarda seçim propagandasının son zamanlarında duvarlara yazılan ‘Tamam İnşallah’  sloganı hem partiye bir ivme kazandırmış hem insanları inandırmış hem Tayyip Bey’in şu an da ülkemizin başında bulunup liderlik seviyesine geldiği ilk çıkış noktasının sloganı olmuştur. Oradan esinlendim, inşallah bize de hayırlara vesile olur.”

Toka:“Bankacısınız, sonuçta ekonomi, finans sektörü içerisinde çalışıyorsunuz yıllardır. Ülkenin ekonomisi hakkında ne düşünüyorsunuz?”

Bayrakçı: “Ekonominin gayet iyi gittiğini düşünüyorum”

“Ekonomide şöyle bir şey söyleyeyim ben hatırlarsanız ülke 2000-2001’li yıllarda 28 Şubat sürecinde yurt dışından 1 milyar dolar borç alabilmek için siyasi tavizler veren bir konumdaydı. Ülkenin şu an da Merkez Bankası’nda olsun döviz rezervinde olsun rakamlar malum, şimdi yanlış bir rakam söylemeyeyim ama çok çok üzerinde. Cari açıklar 40 milyar dolarların altına inmiş bir ülkede artık ekonomi şöyle kötü böyle kötü gibi gidişatlar söylemek hiçbir şekilde inandırıcı olmaz. Şu net, rakamlar asla yalan söylemez rakamlar ortadadır. Ak Parti’yi çok fazla baskıcı bir rejim gibi gösterenler Merkez Bankası konusundaki merkez bankasının muhafazakâr tablosunu gördükten sonra hiçbir şey söylememeleri gerektiğini düşünüyorum. Ekonominin gayet iyi gittiğini düşünüyorum. Evet, bazı sıkıntılar var mı? Var ve bazı sıkıntılar elbette ki olacak. Şundan dolayı olacak; Rusya’da ki sıkıntılar Suriye’de ki sıkıntılar Irak’ta ki sıkıntılar mutlaka sizin komşunuzdaki sıkıntılar otomatikman sizi de sıkıntıya sokacaktır. Fakat Tayyip Bey konuşmalarında bu ekonomik kriz bizi teğet geçer dediği zaman yapılan eleştirilere ve şu an ki duruma bakıldığı zaman ne kadar haklı olduğunu gösteriyor. Tarih Tayyip Bey’i hiçbir zaman haksız çıkarmadı çok şükür. İnşallah tarih bizleri de mahcup etmez diyorum.

Ekonomide şu anlamda bir şey söyleyeyim etrafımıza baktığımız zaman sürekli bir inşaat sektörünün canlılığını etrafımızda gün gelip arabalarımızı park edecek yer bulamamamız var. Talepler çok yükseldiği için ve insan talepleri ihtiyaçları çok yükseldiği için beklenti de yükseliyor. Ama ben ülkenin gayet iyi bir yolda olduğunu biliyorum. Türkiye Cumhuriyeti’ni biliyorsunuz Dünya’nın en büyük 16.ülkesi, 2023 yılı hedefimiz ilk 10’ a girmek.  Bu güç, potansiyel var. Bunu da başaracağımıza inanıyorum.”

Toka:“Bilecik tarihi misyonu olan bir ilimiz.  ‘Hem Kuruluşun Hem Kurtuluşun Beşiği’ diyoruz. Osmanlı’nın topraklarının, Cumhuriyet’in, Kurtuluş Savaşı’nın, İstiklal Mücadelesinin verildiği topraklarda yaşıyoruz. Tarihi misyonundan faydalanarak buradan yeteri kadar payını alıyor mu? Bunları ön plana çıkarmak gibi bir düşünceniz var mı vekil olduğunuz takdirde?”

Bayrakçı: “Elbette yeterince anıldığımızı düşünmüyorum”

“Sorunuzun içinde cevabı var, yeterince tanınıyor mu? Bence tanınmıyor. Ben öğrencilik yıllarımda hep şunu derdim; Ben Bilecikliyim. Cihan İmparatorluğunun beşiği, bizim kurduğumuz Devlet 600 yıl Dünya’ya hüküm vermiş, Viyana’dan çıkmış Hazar’a kadar ulaşmış Kuzey’de Kırım’ı almış, Cezayir, Mısır, Tunus’a kadar gitmiş bir ülke derdim ve bununla da övünürdüm. Bu kadar bakiyesi geçmişi zengin olan toplum, bir ilimiz olarak elbette yeterince anıldığımızı düşünmüyorum. Burada kabahat kimin? Burada kabahat bizde… Biz Bilecikli olarak yeterince tanıtmazsak, sahip çıkmazsak ilimize o anlamda, çok ciddi anlamda kendimizi suçlamamamız lazım. Biz burası için ne yaptık ki başkaları bizim için ne yapabilsin? Bu konuyu gerçekten çok önemsiyorum.  Bilecik’imizin tarih kitaplarından çocuklarımız yetişirken bir yer edinmesini istiyorum. Bilecik Belediye’mizin Tarih Şeridi Projesi çok ciddi bir proje, çok önemli yatırımlar gerekiyor ama karşılığını peyderpey çok verimli bir şekilde alabileceğimiz bir proje. Böyle projelerin vizyon projelerimizin artarak, Bilecik’imizin, Söğüt’ümüzün, Bozüyük’ deki Metris Tepe’mizin önemli bir şekilde reklamını iyi yapmamız gerekiyor.”

Toka:“Son günlerde çok taze, sanırım konuyla da örtüşecek; Süleyman Şah. Malum topraklardan biraz çekilmemiz gündeme geldi, böyle de bir çalışmalar yapılıyor ülkemiz, devletimiz bakımından. Bilecik’de de ufak tefek kamuoyu oluşmaya başladı. Başta Söğüt Belediye Başkanı’mız Halil Aydoğdu, Küre Muhtarı aynı zamanda Küre Mehteren Bölüğü Başkanı İbrahim Gögercin, Bilecik Şeyh Edebali Kültür ve Turizm Tanıtma Başkanı Arif Durmuş gibi ağabeylerin yerel basında yer aldığı kadarıyla türbenin Bilecik Söğüt’e getirilmesi noktasında bir açıklamaları oldu. Bu konu ile ilgili bir şey söylemek ister misiniz?”

Bayrakçı: “Seçim haddine girmiş bir dönemde orada yapılacak bir provokasyon kim önleyebilirdi?”

“Şöyle bir şey söyleyeyim bir kere bu başarılı operasyonu yapan kahraman Türk Ordusu’nu tebrik ediyorum. Şöyle bir şey söyleyeyim özellikle muhalefet bunu kullanıyor. Ama şu seçim haddine girmiş bir dönemde orada yapılacak bir provokasyon kim önleyebilirdi? Suriye bataklığına girmeyin, girmeyin diye tezkerelerde barım barım bağıran muhalefet bu süreç içerisinde bu iş niye yapıldı diye söylenmesinde bence bir tezatlık var. Şimdi yerel anlamda siyaset konuştuğumuz için şunu söyleyeyim biz çıkış noktamız Osmanlı’nın çıkış noktası olan bu topraklarda biz elbette türbemizin bu civara gelmesini isteriz. Ama tabii ki Ankara’da bu işin dengesinin ne hadde ve boyutta olduklarını hesapladıkları için bu konuda çok net bir şey söyleyemiyorum. Ama öyle bir karar alırlarsa çok da mutlu oluruz.”

Toka:“Diyelim ki adaylığınız netleşti, 1.sıra adayı siz oldunuz. Diğer Partilerde işte örneğin Cumhuriyet Halk Partisi’nde üye bazında hakim huzurunda ön seçim olacak. Milliyetçi Hareket Partisi’nde henüz seçim takvimi belli ama adayı belli değil bugün itibariyle, diyelim adaylar netleşti. Yüksek Seçim Kurulu’na iletildi. Nasıl bir seçim kampanyası propagandası olsun istiyorsunuz?”

Bayrakçı: “Hepimiz bu memleketin çocuklarıyız”

“Bir kere şu çok net; ister Cumhuriyet Halk Partisi ister Milliyetçi Hareket Partisi ister diğer partilerden olan arkadaşlarımız olarak herkes kendi görüşlerini belli seviyede gösterecektir ve kendi politikalarına uygun olarak hareket edecektir. Ben öncelikle şuna çok öncelik veriyorum; insanlar söylemlerinde iki gün sonra hep yüz yüze bakacaklar. Bunun adı siyasetçi olsun kişilik olsun söylemlerine dikkat edeceklerdir. Bundan şüphem yok çünkü hepimiz bu memleketin çocuklarıyız. Bu memleketin çocukları ile ilgili olarak hiçbir zaman bir sıkıntı olamaz. Bizim insanımız inanın bir şey isterken bile yüzü kızararak ister, ikinci defa da bir şeyi söylemez. O yüzden bu konudan sıkıntım da yok iyi bir seçim süreci olacağını ve sonuçta da takdir halkımızın olacak. Halkımızın kararına da ister kazanalım ister kaybedelim, ister iktidar olalım ister muhalefet olalım tüm çevrelerin mutabık olup saygı göstereceğine inanıyorum. Bilecik’teki siyasi jargon ile ilgili olarak bir sıkıntı yaşayacağımızı ben sanmıyorum. Diğer adaylar ile ilgili de elbette hepsi güzide sevdiğimiz arkadaşlarımız, ağabeylerimiz, kardeşlerimiz onlara da başarılar diliyorum bu sürecin hepimize Vatanımıza, Milletimize, Bilecik’imize hayırlı olmasını diliyorum. Bu süreci hep beraber yaşayıp göreceğiz. Önemli olan kendi adımıza partimizin iyi bir sonuç alması için var gücümüzle çalışacağız.”

Röportajın ilk bölümünü www.bilecik11.com’ dan  “MUHAFAZAKAR DEMOKRAT YAPIDA BİR AİLEDEN GELİYORUM” başlıklı haberimizden takip edebilirsiniz.

  CANER ALKAN