TARSİM’de görevli eksperlerin çiftçiyi mağdur ettiği iddiası

Bölgede, 18 Nisan 2013 tarihinde meydana gelen don olayının ardından, bahçelerde büyük çapta hasar meydana geldiğini anlatan Osmaneli Ziraat Odası Başkanı Ertuğrul Ünver, TARSİM yetkililerinin çiftçiyi mağdur etmemeleri adına, sigorta kapsamına girecek şartların açıkça bildirilmesi gerektiğini dile getirdi.

Çerkeşli Köyü'nde, don olayının ardından mağduriyet yaşayan çiftçi Mehmet Aslan'ın armut bahçesinde incelemelerde bulunan Ünver, şöyle konuştu:

"Şu anda gördüğünüz gibi cilt bozukluğundan dolayı fiyat düşüklüğü, verim kaybı meydana geliyor. Aynı zamanda biz, buraya 20 gün önce geldiğimiz zaman, üzerinde yüzde 100 sağlam ürün vardı. Şimdi dökülmüş. Zarar görenler hep dökülüyor. Üzerinde kalanlar az ama TARSİM hala bunu diretiyor. TARSİM yetkililerinin sigorta yaparken, poliçede hangi şartlarda, nelerin sigorta kapsamına girdiğini tek tek belirtmeleri gerekir. Sonradan, 'Bunun içindeki çekirdeği sağlam. Bu don olayına girmez' gibi birtakım laflar üretmelerine gerek yok. Çiftçi arkadaşımızın da söylediği gibi TARSİM'in daha dikkatli olması gerekir. Çiftçilerimizin mağdur olmaması gerektiğini her zaman için söylüyoruz."

Çerkeşli Köyü'nde çiftçilikle uğraşan Mehmet Aslan da 18 Nisan 2013 tarihinde meydana gelen don olayında ilk zamanlarda ürünlerdeki hasarın belli olmadığını ancak yaklaşık 20 gün sonra ürünlerde çatlaklıkların oluştuğunu ve ürünlerde yüzde 80 civarında hasar meydana geldiğini anlattı.

TARSİM'in görevlendirdiği eksperlerin, iki ayrı zamanda yaptığı denetlemelerde, ürün çekirdeğinde herhangi bir zararın bulunmadığı ve ürün üzerinde oluşan cilt bozukluğunun sigorta kapsamına girmediği gerekçesiyle 'sıfır hasar' sonucuna vardıklarını belirten Aslan, şunları söyledi:

"TARSİM'den eksper istememize rağmen, birinci eksperde, bunların kalite kaybına girmediği söylendi. İkinci eksperi istediğimizde, aynı sonucu yani 'sıfır hasar' olduğunu söylediler ama ürün görüldüğü gibi bu şekilde ve ticari değeri yok. Burada benim bahçem, 15 bin metrekare ve yaklaşık 2 bin 500 ağaç var. Aşağı yukarı ürünlerin yüzde 80'i bu şekilde, tahriş olmuş durumda. Şu anda yüzde 20 oranında bir sağlamlık var bu ürünlerde. Mağdur olan çiftçilerin bodur bahçeleri, yaklaşık 10 bin ağaç civarında bir zarar görmüş durumda. Bizim de yaklaşık 60 ton civarında bir kaybımız var."  

Eksperlerin raporlarında, ürünlerde hasar oluşmadığı yönünde aldığı kararların hatalı olduğunu savunan Aslan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Kırağı dediğimiz hava olayı, tam çekirdeğini yakmadı fakat ürünün cildini tahriş ettiği bir ortam ortaya çıktı. Fakat TARSİM, bunu kabul etmedi. Yani, eksperlerin sıfır hata verdiği bir işlem yapıldı. Biz, eksperlere 'Bunları not olarak düşün. TARSİM'e gönderin' dedik. Eksperlerin büyük bir hatası da var. Bunları not düşüp TARSİM'e göndermediler. Biz, bu konuda eksperlerden de şikayetçiyiz. Buradaki en büyük hata eksperlerin. TARSİM'in eksperlerine tekrar bir kurs vermeleri gerekir. Biz, bu sefer mağdur olduk ama üreticilerin bir dahaki yıllarda mağdur olmaması için, yetkililerin bunları dikkate almalarını istiyoruz. Bunu, kalite kaybına koymalarını istiyoruz. Eksperlerin de bunları TARSİM'e net bir şekilde bildirmelerini istiyoruz. Bize verdikleri evraklarda sıfır hatalı ve not bölümünde de hiçbir işlem yazmıyor. TARSİM'in burada yapması gereken işlem, cildi hasar gören ürünleri, parantez içinde 'Bu ürün, ciltten hasar görmüştür. Kalite kaybına girebilir' işlemini koymaları gerekir. Yoksa, sadece don, bu ürün çekirdeği yanmadan da sapından tahriş olup dökülebiliyor. Bu ürünün, çekirdeği yanmamış, normal devam ediyor ama cildi patlak. Yani, ticari değeri sıfır. TARSİM'in bunu dikkate alması gerekir diye düşünüyoruz."

-TARSİM'den yazılı açıklama

TARSİM yetkilileri tarafından, çiftçinin mağduriyet yaşadığı iddiasına ilişkin yapılan yazılı açıklamada ise poliçede teminat altına alınan risklerden herhangi birine bağlı bir hasarın meydana gelmediği, ürünlerde 'döllenme yetersizliği' ve 'kara leke' hastalığına bağlı bir verim düşüklüğü meydana geldiği belirtildi.

Bahçede yapılan iki ayrı ekspertiz çalışmasında da don riskinden kaynaklanan herhangi bir hasarın tespit edilmediği kaydedilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

"Hasar tespitine ait raporlar ve görüntü kayıtları da incelendiğinde elde edilen sonucun doğruluğu açıkça görülmektedir. Ancak sigortalı, ilgili tespite itiraz ederek, bahçelerine bir kez daha tespit yapılmasını talep etmiştir. Bir başka eksper grubu tarafından yapılan hasar tespitleri neticesinde, bir önceki tespitlere paralel bir sonuç çıkmış ve don riskinden kaynaklanan bir hasar tespit edilememiştir. İtiraz üzerine yapılan kesin ekspertiz çalışmasında da alınan görüntü kayıtları, üründe 'kara leke' hastalığının varlığını net olarak göstermektedir. Hasarın meydana geldiği belirtilen dönemde, armut ürünü büyüme evresindedir. Bu evrede, don riskine maruz kalan üründe, riskin etkisi çekirdeklerin ve çekirdek çeperlerinin kararması olarak ortaya çıkmaktadır. Bu sebeple, hasar tespitlerinde kesit alınmaktadır. İlgili ürünler için de benzer uygulama yapılmış ve üründen alınan kesitlerde çekirdeklerin sağlam olduğu, don riskine ait herhangi bir emare bulunmadığı görülmektedir. Yapılan tüm tespit çalışmaları, teknik sayım ve değerlendirme yöntemleri kullanılarak gerçekleşmiştir. Teminat dahilinde olan ve olmayan durumlar sigortalıya teslim edilen poliçe üzerinde yer almaktadır. Sonuç olarak, ilgili üreticinin ürününde meydana gelen hasar, Devlet Destekli Bitkisel Ürün Sigortaları kapsamına giren bir hasar olmaması nedeniyle, konuyla ilgili bir hasar ödemesi de söz konusu olmamaktadır." AA

 



E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir