Bilecik Şeyh Edebali Kültür ve Kongre Merkezi’nde tüp bebek yöntemiyle ilgili bir seminer veren Kutlu, tüp bebek yönteminin her ne kadar başarılı sonuçlar vermiş olsa da kadın yaşının ilerlemesi halinde olasılıkların azaldığını belirtti.
“Bizim kliniğimizden mutlu ayrılan her hasta bizim yüzümüzü güldürüyor”
Eurofertil Merkezi’nde yaptıkları muayene ve tedavi yöntemlerinden bahseden Kutlu, “Bizim ilkelerimiz; başarı, yenilikçi, kaliteli, işine duygu katan. Biz işimizi seviyoruz. Bizim kliniğimizden mutlu ayrılan her hasta bizim yüzümüzü güldürüyor. Bize daha büyük çalışma şevki veriyor. Eurofrtil’in amacı kısırlık tanı ve tedavisinde dünyada başarısı kanıtlanmış en son teknoloji ve bilgi birikimini hastalarımıza sunmaktır. Eurofertil’de başarısı kanıtlanmış tedaviler kullanılıyor. Hiçbir zaman deneysel tedaviler Eurofertil’de kullanılmaz. Eurofertil’de bütün dünyanın kabul ettiği, bizim de incelediğimiz ve başarılı olacağına inandığımız uluslar arası kabul görmüş tedavi metotları kullanılıyor. Bizim gerçek amacımız sizleri bebek sahibi yapmak”ifadelerinde bulundu.
Kısırlık hastalığının iki kişinin de tedavi görmesini gerektiren tek hastalık olduğunu belirten Kutlu şunları aktardı:
“Tüp bebek, kısırlık her 7 çiftten bir tanesini tutan bir hastalık. Yaklaşık %15 civarında görülen bir rahatsızlık. Çocuksuzluk, kısırlık iki kişiyi tutan tek hastalık. Yani bütün hastalıklar bir kişiyi tutar. Kanser, ülser, apandisit gibi hastalıklar bir kişiyi tutar ama bir tek kısırlık bir çiftin hastalığıdır. Kimde problem olursa olsun neticede her iki kişi birlikte tedavi görmek zorundadır. Hakan Özörnek bizim grubumuzun başkanı. Kendisini televizyon ve medyadan da tanıyorsunuzdur
“Kısırlık nedir?”
Kısırlığı nasıl tanımlıyoruz? Çocuksuzluk olarak diyoruz ama tabi bunun belli bir süresi var. İlk yıllarda kısırlığı biz 2 sene çocuğu olmaması hali diye tanımlıyorduk. Son yıllarda bu değişti. Artık kadın yaşının çok önemli olduğunu biliyoruz. Kadın yaşına göre kısırlık tanımlamalarını değiştirdik. Kadın yaşı 35’in altındaysa 1 yıl korunmaksızın düzenli ilişkiye rağmen gebelik elde edilemiyorsa kısırlık problemi var denir. 35-40 yaş arasında bu süre 6 aya iniyor. Yani 6 ay içerisinde bir gebelik olmamışsa beklemeden doktora başvurulmalıdır. Çünkü 35 yaşından sonra, kadının yaşı 35’i geçtiğinde doğurganlık çok hızlı bir şekilde azalıyor. 40 yaş üzerindeyse evlenir evlenmez veya çocuk yapmaya karar verir vermez mutlaka doktora başvurulması lazım. Bir tıbbi yardım istenmesi lazım. Çünkü doğurganlık çok hızlı azalıyor. Aydan aya değişiyor.
Gebelik nasıl oluşacak buna bakalım; yumurtalıklardan her ay bir tane yumurtlama oluyor. O günlerde ilişki olmuşsa sperm rahim içerisinden geçerek tüpün içerisinde döllenme oluyor. Sperm yumurtayı döllüyor. Döllenmiş yumurta tüpün içerisinde yolculuğa başlıyor. Rahim içerisine doğru gelirken bir yandan da büyüyor. 8 hücreli veya daha büyük safhada rahim içerisine yerleşiyor. Daha sonrasında da gebelik oluşuyor ve gebelik rahim içerisinde ilerliyor.
Kısırlığın tanısı nasıl konuyor?
Bir takım testler yapıyoruz önce. Kendisinde kısırlık problemi olduğunu düşünen çift bize başvurduğunda öncelikle kendileriyle konuşuyoruz. Bütün hikayeyi alıyoruz. Kayıtları yapıyoruz. Daha sonra erkekle ilgili son derece basit bir sperm testiyle erkekte bir problem var mı yok mu incelemiş oluyoruz. Kadında kısırlık problemlerine yönelik bir sürü testimiz var. Öncelikle yumurtalık kapasitesini araştırıyoruz. Bununla ilgili ultrason yapılıyor. Bir takım hormonlara bakıyoruz. Antimülleryen Hormon, Tiroid Hormonları, Süt Hormonu(Prolaktin Hormonu), yumurtalıkların ultrasonunda yumurta sayısının az çok bize fikir veriyor. Ultrasonda bir takım kistler var mı yok mu? Polikistik Over isimli bir hastalık var. Yumurtalık bozukluğuyla beraber seyreden bir hastalık. Böyle bir şeyler var mı yok mu onları inceliyoruz. Muayenelerde hormon tahlilleri yapılıyor. Tüpler açık mı değil mi bunların araştırılması yapılıyor. Histero Salpingo Grafi dediğimiz rahim filmleri çekilebilir. Ama son yıllarda biz biraz daha kolay metotlara da kaymış durumdayız. Histerosonografi yapmaya başladık. Ultrasonda serum vererek kontrol ediyoruz. Yine laparoskopi kullanılabiliyor bir takım şeylerden şüpheleniyorsak. Rahim içi araştırılmalı, gebelik oluştuğunda rahim içerisindeki boşluğa yerleşecek. O nedenle bu boşluğun sağlıklı, bebeği besleyecek yapıda, duvarının gelişmiş, damarlanmasının iyi olması gerekmekte. Bunun araştırılmasında yine ultrason en önemli yardımcımız. Ultrason ile rahim duvarında bir miyom içerisinde polip, bir yapışıklık var mı yok mu rahim duvarının kalınlığı nasıl? Bunları inceleme imkanımız var. Yine bu demin bahsettiğim sulu ultrason dediğimiz Histerosonografi dediğimiz metot rahim içerisine biraz serum vererek ultrasonla rahim iç boşluğunu kontrol edebiliyoruz. Şüphelendiğimiz bir bulgu varsa histeroskopi dediğimiz bir yöntemle direkt olarak bir rahim içerisine kamerayla girip inceleme imkanımız oluyor.
Sperm testi nedir?
Sperm testinin parametrelerinde biz 3-5 gün sonra penis sonrası sperm analizi alıyoruz. Sayının en az 15 milyon olması lazım. Yüzde 40’ının hareketli olması lazım. Kruger morfoloji dediğimiz özel bir boyama ile baktığımız sperm tahlili yapıyoruz. Burada da en az yüzde 4’ünün normal olması lazım.
Kimlere tüp bebek yapılıyor? Kronik yumurtlama bozukluğu olan kişilere yapılıyor genelde. Rahim içi ile ilgili bir takım sorunu olanlarda yumurtlama bozukluğu olan, erkek faktöründe sperm sayısı az olan kişilerde. Yeterince sperm olmadığında döllemeye yetecek sperm olmaması durumunda. Tüplerin tıkalı olduğu durumlarda spermler yumurtanın olduğu bölgeye geçemiyor. Rahim duvarıyla ilgili bir takım sıkıntılar oluştuğu zaman yine tüp bebek öneriyoruz. Artı kısırlık problemiyle gelip ciddi bir sorunu olmadığı halde normal yollardan tedavi görüp gebelik elde edemediğimiz hastalarda da artık tüp bebeğe geçmek gerekiyor. Bunun bir tanesi 3 kere aşılama yapılıp olmamışsa artık tüp bebeğe geçmek lazım. Bir de sebebi bilinmeyen kısırlık dediğimiz bir olgu var. Burada bütün bu analizler, muayeneler hepsi normal ama artık gebelik elde edilememiş, bunlarda da normal tedaviler denendikten sonra tüp bebek tedavisi önerilir.
Tüp bebek nasıl bir tedavi?
Kadından alınan yumurta, erkekten alınan spermle tüpte döllendiriliyor ve rahim içerisine veriliyor. Tüp bebekte farklı tedavi metotları var. Klasik tüp bebek, ilk zamanlar hepimizin uyguladığı oldukça zor ve masraflı ve uzun süren bir tedavi yöntemiydi. Daha sonra bugünkü uyguladığımız metotta, biz buna “Konforlu Tüp Bebek” adını taktık bir de “Doğal Tüp Bebek” dediğimiz bir yöntem var yani bir takım ilaçları kullanmadan uyguladığımız tüp bebek. Bunlar nedir? Klasik tüp bebekte tedavi aşağı yukarı 40-45 gün sürüyordu ve çok uzun süre ilaç kullanılıyordu. Aşağı yukarı 60 civarında enjeksiyon yapılıyordu. 2 günde bir kontroller, kan tahlilleri yapılıyordu. Hasta 6-7 kere kliniğe gelip gidiyordu. 12-15 civarında çok sayıda yumurta elde etmemiz gerekiyordu ki gebelik elde edelim. Çünkü o zamanda başarı oranlarımız bir parça daha düşüktü. Şimdi burada artık bir soru işareti var, neden? Çünkü masraflı ve eziyetli bir tedavi… Konforlu Tüp Bebek’te daha az ilaç kullanıyoruz biz bugün dolayısıyla tabii ki daha az yan etki görülüyor. Neden? Çünkü kullandığımız ilaçlar hormon ilaçları… Daha az stres var, 15 günde bitiyor bugünkü bizim tedavimizde kadın adet gördüğünde iğnelere başladıktan sonra 15 gün içerisinde biz transferi yapacak konuma geldik. 15 gün içerisinde transferi yapıp tedavimizi bitiriyoruz. Aşağı yukarı 20 civarı enjeksiyon gerekiyor. Çok riskli değilse hasta, yani çok az yumurta büyüyor, ya da çok fazla yumurta büyümüyorsa kan tahliline çok fazla gereksinim duymuyoruz. Hastalarımız 1-2 kere klinik ziyareti yaptığında tüp bebeği tamamlayabiliyoruz. Doğal tüp bebek nedir? Hap ve tek bir iğne kullanılır ve hatta bazı hastalarda hiç ilaç kullanılmadan direk takip ediyoruz kendi büyüyen yumurtasını. Ya da 3-4 gün hap veriyoruz yumurta büyütücü ve ardından ultrasonla takip edip çatlatma iğnesi yapıp, daha sonra yumurta toplama yapıyoruz. Burada çok az ya da hiç ilaç kullanılmadığı için ilaca ait bir yan etki görmüyoruz tabii ki. Kan alma ihtiyacı duymuyoruz. Çünkü ilaç vermiyoruz, herhangi bir riskimiz yok. Yumurta toplama işlemi çok kısa sürüyor. Çünkü burada zaten çok fazla yumurta büyümüyor, 1 veya 2 en fazla 3 yumurta büyümüş oluyor. Buradaki fark nedir? En önemlisi daha kaliteli yumurta elde ediyoruz. Ve tabii ki ilaç masrafı olmadığı için çok daha uyguna tedavi masrafını kapatmış oluyoruz.
Yumurta gelişimlerini kliniğimizde ultrason takibi ile yapıyoruz. Hastanın durumuna göre 1-2-3 kere takip ediyoruz. Yumurta toplama işlemi Vajinal Ultrason eşliğinde, hemen rahimin altından iğne ile yumurtalıklara girip oradaki şişmiş, büyüyen yumurtaları çekiyoruz. Bunların hepsini sırayla topluyoruz. Daha sonra diğer yumurtalıktaki yumurtaları da topluyoruz. Sonra embriyologlarımıza iş düşüyor. Laboratuvar da yumurtalar ve spermler temizlendikten sonra yumurtalar sperm enjensiyonu ile dölleniyor. Bütün işlemler son derece steril ortamlarda yapılıyor. Özel kabinler içerisinde yapılıyor. Daha sonrasında da transfere geçiliyor.
