ÜLKÜ OCAKLARI BİLECİK İL BAŞKANI GÜNER’DEN REFERANDUM HAKKINDA ÇOK ÖNEMLİ DEĞERLENDİRMELER

Ülkü Ocakları Bilecik İl Başkanı Av.Mehmet Fazlı Güner, Türkiye’nin en önemli gündem maddesi olan anayasa değişikliği için 16 Nisan’da yapılacak olan referandum hakkında, gazetemize çok önemli değerlendirmelerde bulundu.

Ülkü Ocakları Genel Merkezi’nin teşkilatlara evet veya hayır yönünde bir talimatı olmadığını belirken yapılacak referandumda kişilerin tercihini; hür iradesiyle, kendi vicdanıyla baş başa kalarak vermesi gerektiğini ifade etti.

Ayrıca teşkilatlarında Hayırcıların tasfiyesi gibi bir durumun olmadığını da söyleyen İl Başkanı Güner, “Benim yönetimde bulunan bütün kardeşlerim bir ülkücünün yapması gereken her türlü hal ve hareketi takınmıştır. “Evet” de diye bilir, “Hayır” da diyebilir. Bu onun kendi düşünsel yapısı içerisinde vereceği karardır ve vicdanıyla alakalı bir şeydir. Beni de uzaktan yakından hiç alakadar da etmez.” dedi.

Bilecik Ülkü Ocakları Başkanı Güner, sözlerini bitirmeden önce; Türkiye’de “Evet dersek şöyle olur, Hayır dersek böyle olur.” şeklinde bir sıkıntının olduğunu dile getirdi. “Evet de çıksa, Hayır da çıksa bu ülke bölünmez. Bölünmesinin önündeki bent biziz.” diyen Başkan Güner, Evet de çıksa hayırda çıksa toplumun tamamının geleceği için gerekirse her türlü kavgaya ve her türlü zorluğa talip olduklarını ifade etti.

Daha birçok konuda açıklama yapan Ülkü Ocakları Bilecik İl Başkanı Av.Mehmet Fazlı Güner ile yaptığımız röportaj şu şekilde:

-Ülkü Ocakları Genel Merkezi’nin ve Bilecik teşkilatının evet veya hayır yönünde almış olduğu size tebliğ edilen bir karar var mı? Ülkü Ocakları MHP ile aynı doğrultuda mı hareket edecek veya biz “Hayır diyoruz” mu diyecek?

“Ülkü Ocakları; Ülkücü, Milliyetçi, Türk Gençliğinin toplanma ve buluşma yeri; birlikte iletişim halinde olma ve memleketin, milletin geleceği için beraber hareket etmek için buluştukları nokta. Tabi benim Genel Başkanım adına konuşmaya hakkım yok. Genel Başkanım da gayet doğal olarak aslında ulusal medyada da, değişik toplantılarda da duruşunu belli etti.

“Ülkü Ocaklarının duruşu Milliyetçi Hareket Partisi’nin yanıdır ama…”

Ülkü Ocaklarının duruşu Milliyetçi Hareket Partisi’nin yanıdır ama şöyle de bir durum var; herhangi bir genelge ve benzeri bir şey gönderilmedi, herhangi bir talimat yok. Benim şahsi görüşümü söyleyebilirim; ben yıllardır ülkücü hareketin içerisinde her kademesinde bulunmuş biriyim. Ülkücü hareketin içerisinde her kademede bulunmakla beraber bazı konularda fikir ayrılığına düştüğümüz ülkücü kardeşlerimiz olabilir ki bu gayet doğal. Kimisi biraz daha milliyetçidir, kimisi biraz daha Turancıdır, kimisi biraz daha ırksal olarak bakar olaya ama hepimiz sonuç itibariyle Türk Milliyetçileriyiz, Ülkücüleriz.

“Evet veren de, hayır veren de bizim kardeşimizdir”

O yüzden siyasi görüşleri olarak biz kendi mensuplarımıza “Sen evet ver, sen hayır ver.” şeklinde herhangi bir telkinde bulunmuyoruz. Bu hususta evet veren de, hayır veren de bizim kardeşimizdir. Bunların ülkücülüğünü de biz yargılamayız. “Evet” veren arkadaşımızın da sonuç itibariyle anayasal hakkındır. “Hayır” veren arkadaşımızın da sonuç itibariyle anayasal hakkındır. Bu hakkını kullanacaktır.

 ‘Evet’ veya ‘Hayır’ demeyi herkes kendisi seçmelidir

Devletin bekasıyla ilgili böyle bir referandumda karar verecek olanlar bence kişilerin kendileri olmalıdır. Yani bazı siyasi hareketlerde veya bazı politik konularda siyasi partiler grup kararı alırlar gerçekten ona uymak gerekir kabul ama bu tip referandumlarda bence herkes kendi hür iradesiyle, kendi vicdanıyla baş başa kalarak ‘Evet’ veya ‘Hayır’ demeyi kişiler kendisi seçmelidir. O yüzden biz herhangi birine, herhangi bir oy kullanması yönünde bir telkinde veya bir yönlendirmede bulunmuyoruz.  Ben bulunmamak taraftarıyım.

Ülkü Ocakları Genel Merkez’inde veya Bilecik teşkilatında hayırcıların tasfiyesi gibi bir durum var mı?

Genel Merkezimizde böyle bir şey yok. Biz de zaten sormuyoruz; “Evet mi, Hayır mı diyorsunuz?” diye. O yüzden insanların ne diyeceğini de bilmiyoruz. Biz de kendi ilimizde böyle bir şeye yönelmedik. Ben bilhassa bu sormama hususunda çok dikkatli davranıyorum. Benim yönetimde bulunan bütün kardeşlerim bir ülkücünün yapması gereken her türlü hal ve hareketi takınmıştır. Bu hal ve hareketi hala da sürdürmektedir. “Evet” de diye bilir, “Hayır” da diye bilir. Bu onun kendi düşünsel yapısı içerisinde vereceği karardır ve vicdanıyla alakalı bir şeydir. Beni de hiç uzaktan yakından alakadar da etmez. Bence kimseyi de etmemelidir.

“Evet de çıksa, Hayır da çıksa bu ülke bölünmez”

Türkiye’de referandumla ilgili ciddi bir sıkıntı var. İşte “Evet dersek şöyle olur, Hayır dersek böyle olur.” şeklinde bir sıkıntı. Sonuç itibariyle bu millet kendi ile ilgili kararları kendisi vermek durumundadır. Evet de çıksa, Hayır da çıksa bu ülke bölünmez.

“Bölünmesinin önündeki bent biziz”

Bölünmesinin önündeki bent biziz. Biz bu işe de gönüllüyüz. Biz insanlar “Evet” derse evet diyenlerin gelecekleri için, “Hayır” derse hayır diyenlerin yani toplumun tamamının geleceği için gerekirse her türlü kavgaya, her türlü zorluğa talibiz. Biz daha önce birçok defa da söylediğim gibi; ‘Bu işin sefasını talip değil, cefasına talibiz.’ Biz herhangi bir yerde herhangi bir mevki makam bekleyen insanlar değiliz. Zaten ocaklarımızın hali ortada biz parayla veya belirli böyle kişisel menfaatlerin ön plana çıktığı diğer gruplara benzemeyiz. Kendi yağımızda kavrulmaya çalışırız.  Bizim işte ülkücü kardeşlerimizin verdikleri, kendi aralarında topladıkları 3 lira, 5 liralarla ayakta duran bir kurumuz.

“Ama benim kişisel düşüncemi soracak olursanız”

Ülkenin gündemi çok enteresan bir biçimde siyasi olarak kendi içinde bölünmeye gidiyor. İşte bunun sonuçlarında insanların korktuğu gibi bölünme falan olmaz. Evet de çıksa aynı olur, hayır da çıksa aynı olur. Ne olur? “Evet” çıkarsa belli zorluklar ortaya çıkar. “Hayır” çıkarsa başka zorluklar ortaya çıkar. Ama bu ülke hep zorlukları aşmak üzerine kurulmuş bir ülke zaten, hep bizim işimiz zorlukları aşmakla ilgili ondan sonra bizim görevimiz başlar yani olabilecek şeyleri engellemek için. Ama benim kişisel düşüncemi soracak olursanız, ülke herkesin düşündüğü gibi iyiye gideceği yerde biraz sıkıntıya gidiyor gibi gözüküyor.”