YETKİYİ KAYBETMİŞİZ

 

 

“Biz kaybetmeyi ahlaksız bir teklife tercih ettik”

“İnanmış insanlar bizimledir, doğru insanlar bizimledir, makam ve mevki beklemeyen cesur yürekliler bizimledir. "Onlar sanıyorlar ki, biz sussak mesele kalmayacak. Hâlbuki biz sussak, tarih susmayacak. Tarih sussa, hakikat susmayacak.” ifadelerini kullanan Yel devamında şunları söyledi:

 

“bu hızlı akış karşısında küçük ve hafif çakıl taşları yerlerini değiştirirken..”

“Yetkiyi almak, toplu sözleşme sürecinde masada eğitim çalışanlarını temsil etmek, karşılaşılacak her türlü sorunu beraberce çözebilmek için Yönetim Kurulumuzla, İlçe Başkanlarımız ve İlçe Yönetim kurulu üyelerimizle, İşyeri Temsilcilerimizle, Cesur Yürek Üyelerimizle ve Gönül Dostlarımızla beraber ciddi bir mücadele yaptık.

Korkuları, kaygıları aşamadık; bitmeyen beklentileri aşamadık. Ve yetkili olamadık. Kısacası bizim kaybettiğimiz bir şey yok, ama onlar itibarlarını kaybetti. Allah emeği geçen, bizlere destek olan tüm dostlarımızdan razı olsun.

Akarsuların çok hızlı aktığı dönemlerde bu hızlı akış karşısında küçük ve hafif çakıl taşları yerlerini değiştirirken sağlam ve büyük kayalar oldukları yerlerde sabit durmaktadır. İşte günümüzde de böyle bir zaman yaşanmaktadır. Kaya gibi sağlam duranlar ile zamana ve güce göre oradan oraya taşınanlar birbirinden ayrılmaktadır.

 

İşte Türkiye Kamu-Sen üyeleri ve Türk Eğitim-Sen üyeleri bu kaya gibi duruşun ete kemiğe bürünmüş örnekleri olarak tarihin sayfalarında şerefli yerlerini alacaklardır. Türk Eğitim-Sen Bilecik Şubesi olarak, ilimizde bizden desteğini esirgemeyen, yüreğinde korkuyu barındırmayan 654 kişiyi selamların en güzeliyle selamlıyoruz. Menfaati için mevzi alanlara inat, milli değerleri ve ülkesi adına dik duruş sergileyerek bizimle yürüyen her insanın ellerinden öpmeyi Türk Eğitim Sen Bilecik Şube Başkanı olarak şeref telakki ediyorum.

“Her türlü uyarıyı yaptık, yapılan edepsizlikleri herkesle paylaştık”

İşimiz zordu ve biz bunu en başından beri biliyorduk. Mücadelemizin hiçbir zamanında ihmal, yılgınlık ve bıkkınlığa kapılmadık. Yoğun gayretlerimiz oldu, girmediğimiz öğretmenler odası, derdimizi anlatmadığımız bir kişi, ulaşmadığımız kimse kalmadı. Her türlü uyarıyı yaptık, yapılan edepsizlikleri herkesle paylaştık. Yolumuzu yol bilen adam gibi adamlarla gönül bağı kurduk.

 

Türk Eğitim-Sen; alınları açık, başları dik olanların sendikasıdır. İlkeli ve şahsiyetli sendikacılığın tek adresidir. Türk Eğitim Sen'li olmak bir gururdur, dik ve onurlu bir duruştur. Bu kurumun bir üyesi olmak bizim için sonsuz bir mutluluk, büyük bir şereftir. Tarihsel değerlerini hiçbir zaman unutmayan-unutturmayan, gerektiği yerde gerekeni yapma sorumluluğundan asla vazgeçmeyen, sendikal çizgisinden taviz vermeyen Türk Eğitim-Sen; hedefleriyle, ilkeleriyle, tertemiz kadrosuyla, dik ve onurlu duruşuyla eğitim camiasının tek umududur. Yaşadığımız kıyım sürecinde bizim gibi düşünen ya da düşünmeyen taraflı tarafsız her kesimden destek aldık.

“Emin Olunuz Ki; Biz Yürüyoruz, Onlar Tir Tir Titriyor”

Kamuoyunun üzerine serpilmiş korku zihniyetini yıkmak için bir yürüyüş başlattık ve kararlı adımlarla yürüyüşe geçtik. Daha mutlu ve daha huzurlu bir eğitim camiası için inançlı ve kararlı bir yola koyulduk. Daha Ahlaklı, daha adil, daha hakkaniyetli bir dönemin başlangıcı için bu yürüyüş zorunludur. Tüm benliğimizle haksızlığa karşı yürüyoruz. Adaletsizliğe karşı yürüyoruz. Ahlaksız bir düzene karşı yürüyoruz. Kul hakkı yiyen haramzadelere, kariyeri ve liyakati yok sayan ve nifaktan geçinen çevrelere karşı yürüyoruz. Ahlaka doğru yürümek mecburiyetindeyiz. Temizliğe, dürüstlüğe, adalete ve samimiyete yürümekle sorumluyuz. Saflarımızı sıkı tutarak adımlarımızı daha da hızlandırıyoruz. Biraz daha, biraz daha mesafe alarak ahlaksızlara karşı göğsümüzü geriyor, durmaksızın yürüyoruz.

Biz Yürüyoruz, Onlar Korkuyor. Biz Yürüyoruz, Onlar Telaşlanıyor. Biz Yürüyoruz, Onlar Geriliyor. Şundan Emin Olunuz Ki; Biz Yürüyoruz, Onlar Tir Tir Titriyor.

Biz kaybetmeyi ahlaksız bir teklife tercih ettik. Sendikalar arası rekabet anlaşılabilir. Ama rekabet adına sergilenen ahlaksızlığı anlamak mümkün değildir. Eğitim camiası için mücadele ettiğini söyleyen herkesin belli sorumlulukları vardır. Olanı ve olması gerekeni camiamızla paylaşmak sendikal kimlik taşıdığını iddia eden tüm tarafların üyelerine karşı ödev ve sorumluluğudur.

“hesap sormak da bizim üyelerimize verilmiş şeref borcumuzdur”

Bakın biz kimlerle mücadele ediyoruz; Adaletsizliğin kol gezdiği dönemde ortada bir ganimet varmış gibi dağıtılan makamlardan birilerini kapan vasıfsız bir yapıyla mücadele ediyoruz. Kul hakkı yiyen haramzadelerle, kariyeri ve liyakati yok sayan bir zihniyetle mücadele ediyoruz.

Bir eğitim çalışanına yapılmayacak uygulamalarla karşı karşıya kaldık. Ahlaksız tekliflerle karşısına gelenlerin yüzüne tükürenler oldu. Eğitim çalışanı olduğunu hatırlatanlar oldu. Dik ve onurlu duranlar oldu. Tüm bunların yanında yüreklerindeki korkuyu silemeyenler de oldu. Burada takdir sizlerindir. Bizim sendikal davamız ise çalışanlara huzur vermek, sorunlarına çözüm bulmaya çalışmak ve yüreklerinde umutsuzluğa zerre kadar yer vermemektir. Biz insanların yüreğine korku salmıyoruz, insanlara zulüm etmiyoruz. Günü ve zamanı geldiğinde, bu zulme ortak olanlardan ve bu zulmü yapanlardan hesap sormak da bizim üyelerimize verilmiş şeref borcumuzdur.

“Yüreğimizden geçenler, sizin alayınıza yetecektir”

Pes mi ettik: Asla. Pes mi edeceğiz: Asla. Unutacak mıyız: Asla. Unutturacak mıyız: Asla. Yüreğimizden geçenler, sizin alayınıza yetecektir. Yüreklerimizdeki iyilik, yüzümüzdeki kararlılık, ruhumuzdaki dürüstlük ve mertlik, kalbimizdeki Allah aşkı, gönlümüzdeki eğitim sevdası ve davranışlarımızdaki nezaket asla değişmeyecektir. Unutulmasın ki biz çileyi zahmetlere katık ettik. Ancak asla inandıklarımızdan dönmedik.

'Eşyayı dahi incitme' diyen bir medeniyetin mensupları olan bizler maalesef ki birbirini incitme yarışı içine sokulmak istenmektedir. Her zamankinden daha fazla birleşmeye ihtiyacımızın olduğu böyle bir dönemde eğitim camiasında oluşacak kutuplaşma tarafımızca kabul edilmeyecektir.

“Tarihin azabından kurtulsalar, Allah'ın gazabından kurtulamayacaklar”

Adam olmayı becerememiş gurursuzlara, İnsanlıktan nasibini almamış çulsuzlara inat duruşumuz dik olacaktır. İnsan doğup da insan kalamayanlara, yaşamının merkezinden insanı alıp yerine menfaati koyanlara, kendi olarak kalmayı başaramayanlara inat; duruşumuz dik olacaktır.

İnanmış insanlar bizimledir, doğru insanlar bizimledir, makam ve mevki beklemeyen cesur yürekliler bizimledir. "Onlar sanıyorlar ki, biz sussak mesele kalmayacak. Hâlbuki biz sussak, tarih susmayacak. Tarih sussa, hakikat susmayacak. Onlar sanıyorlar ki, bizden kurtulsalar mesele kalmayacak. Hâlbuki bizden kurtulsalar, vicdan azabından kurtulamayacaklar. Vicdan azabından kurtulsalar, tarihin azabından kurtulamayacaklar. Tarihin azabından kurtulsalar, Allah'ın gazabından kurtulamayacaklar."

 

 



E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir