“Atataürk’ü yas tutarak anmıyoruz”

Geçen seneki anma töreninde de Atatürk'ü yas tutarak anmadıklarını hatırlatarak konuşmasına başlayan ADD Bilecik Şube Başkanı şu ifadelerde bulundu:

"Sevgili Attaürkçüler, bugün 10 Kasım, Atatürk'ün aramızdan ayrılışının 76. yıl dönümü. Ama geçen seneki anma töreninde de söylediğim gibi artık biz Atatürk'ü yas tutarak anmıyoruz. Atatürk'ün bir mücadele adamı olduğunu bilerek, mücadele bayrağını yükselterek anıyoruz. Ben, bu çerçevede bu akşamki programın bundan sonra bir forum gibi olmasını dileyerek düzenlendiğine inanıyorum. İnşallah bu bir gelenek olur. Daha farklı ortamlara da geçeriz.

Değerli dostlar, herkesin bildiği klasiklerden uzak bir Atatürk'ü anma yapalım istedik. Çünkü, öyle bir iktidarla karşı karşıyayız ki bütün milli değerlerimize saldırıyorlar. En başta da Atatürk'e. Son günlerde biliyorsunuz, özellikle Doğu ve Güney Doğu başta olmak üzere batılı kentlerimize hatta Söğütümüzde bile Atatürk büstüne saldırdılar. Türk bayrağını yaktılar. Atatürk büstlerine de saldırdılar. Dolayısıyla bizler Atatürk'e her zamankinden daha fazla sahip çıkacağız. Geçmişini bilmeyen geleceğini kuramaz.

Değerli dostlar, Atatürk'e olan bu kadar yoğun saldırılar bedavadan olmuyor. Hepsi planlı ve bilinçli. Yıllardır uygulanan bir planın parçası bu. Onun için biz bunlara sahip çıkmak zorundayız. Bu akşam, bu genç arkadaşlarımızla sizlere sunacağımız bir program hazırlarken çok düşündük. Atatürk'ü ne kadar tanıyoruz? Atatürk neler yaptı? Neler yapmadı? Atatürk'e bu kadar yoğun saldırıların olduğu Türkiye'de iki ayyaş diyerek Atatürk'ü kast eden bir Cumhurbaşkanımız var. Bu kişinin öncülüğünde onun partisinin nezdinde Atatürk'e saldırının hafifliğini yaşıyoruz. O yüzden biz bu Atatürk ile ilgili konuya gerçekten sahip çıktığımızı gösterecek bir adım atmalıyız. Nedir? Atatürk devrimlerini, ilkelerini iyi öğrenmemizdir.

Günümüzün iktidarı Ankara'dan Konya'ya dümdüz ovalarda bir hızlı tren yaptım diye övünüyor. Bir dikili ağacınız yok diyor. Bir çivi mi çaktınız diyor. Biraz sonra n çiviler çakıldığını göstereceğiz zaten. Böyle bir iktidata karşı faha teknolojinin kazma kürek olduğu zamanlarda bile Erzuru, Sşvas ve o yörelerin tümünde bir yılda 200 kilometre tren yolları yapılmış. Bunları eserlerimize sahip çıkarak göstereceğiz. Artık sesimizi kısmayacağız. Kimseden korkmayacağız. Biz Atatürkçüyüz. Atatürkçülükle de gurur duyuyoruz.

Bu akşamki sunumumuzun ana teması bu konu üzerinde. Neler yapılmış? Bu yapılanların içinde örnekleri sizlere sunacağız. Bizler Atatürk'e sahip çıkmaya devam eden, inançlı, yürekli Atatürkçüleriz. Atatürk'e sahip çıkmaya devam edeceğiz. Bir tek kurtuluşumuz o dur. Reçetemiz o dur.

Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk günlerdeki acıklı tablosundan çok kısa bir süre içerisinde nasıl kalkınma hamlesi gerçekleştirildi.

Bugün 10 Kasım Atatürk'ün aramızdan ayrılışının 76. yıl dönümü. Bugün iki tane hem üzücü hem de sevindirici haberle karşınızdayım. Şöy le ki, biliyorsunuz bu AKP hükümeti milli değerlerimizle oynarken çelenk koymaları da yasaklamıştı. Fakat 10 Kasım'da kim çelengini getirirse sırayla koydurdu. Valiliğin bir jestiydi teşekkür ediyoruz.

Sadece ekonomik anlamda bir başarı değil. Nazilli Basma Fabrikası bir üniversitedir. Şehre hayat veren bir üniversitedir. Her türlü sosyal etkinliğin yapıldığı bir üniversitedir. Dolayısıyla Türk mucizesi dünyaya örnek bir başarıya böyle imza atmış ve 10 yılda dışarıdan bir kuruş borç almadan Osmanlı'nın borçları ödenmek üzere savaştan çıktığımız halde bu ölçüde gerçekleşmiştir.

Sadece 1923 ile 1938 arasında yapılan fabrikaları tek tek saydığımız zaman inanılmaz bir tablo çıkıyor. Bu liste o kadar uzun ki. Hepsi bir mucize. Yıllarca bize anti komünizmden propaganda yapan batı emperyalizmi biz her zaman dostluğu Sovyetler Birliği'nden gördük. Bakın Nazilli Basma Fabrikası 8 milyon TL'ye çıkıyor. O zamanın çok büyük bir parası o. 18 ayda bu Sovyet dostlarla omuz omuza bu fabrikayı kuruyoruz. Ne karşılığında? Narenciye karşılığında. Bugünkü gibi kölelik anlaşmaları yok. IMF'nin, Dünya Bankası'nın dayattığı faiz lobileri yok. Dostluk budur. Biz kurtuluş savaşımızı da onlaın sayesinde gerçekleştirdik. Türk toplumunun yüzde 99'una anket yapın bilmez. istanbul'da Recep Tayyiplerin yıkacağım dediği Taksim Parkı'nda o kadar heykelin içinde iki tane Rus generalin heykeli vardır. Kurtuluş savaşının başından büyük taaruza kadar Mustafa Kemal'in yanında olan Rus genereli vardır. Ama sorun Türk toplumuna bilmezler.

Bu özelleştirme adı altında peşkeş çekilen ülkemizin bu karanlık gğnlerden çıkacağına ben eminim. Neden? Çünkü ışığımız var. Önderimiz var. Atatürk. Ben 29 Ekim'de kısa bir konuşma yaptım. Bizim harcımız, çimentomuz Atatürk'tür dedim. Bu da tekrarı. "Değerli dostlar, biliyorsunuz vatanın bütünlüğü tehdit ediliyor. Milli devletin yıkıma uğratılması gündemde. Cumhuriyet ekonomisi çökertildi ve gerçekten Cumhuriyetimiz yıkıldı. Sen, ben direnen son kaleleriz. Bu 10 Kasım 1938'den bu yana başlayan bir süreç ama yeniden bir çağ açan yılların peşindeyiz. Atatürk bizim için bir çağın adıdır. Cumhuriyetin, bağımsızlığın ve çağdaşlaşmanın adı. O yüzden biz bu akşam programımıza yas tutmuyoruz diye başladık. Çünkü Mustafa Kemal hüzünle anılacak bir lider değildir. O hayatının her döneminde ama her döneminde hep siperlerin içinde ve en önünde olmuştur.

Bizler hep birlikte ileri bir çağı açacağız. Yeniden tarih yazacağız. Çünkü bir mücadele mücadeleye inanan azimli insanlarla kazanılır.