2 gün sürecek olan program olan Organik üretim, gıda takviyeleri, sağlıklı beslenme, gibi konularda akademik, güvenilir ve daha berrak bir bakış açısı kazandırmayı hedeflleyen zirvede son dönemin önemli konu başlıklarından olan doğal beslenme, organik tarım gibi konular kapsamlı olarak masaya yatırılacak. Yaklaşık 100 akademisyenin katılacağı program bugün Sapanca’da yapılan programla devam edecek.
Alanında uzman akademisyenler bu sempozyumda
Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi’nin ev sahipliğinde gerçekleşen dev organizasyonun açılışı dün yapılan törenle gerçekleşti. Alanında uzman pek çok akademisyenin davet edildiği organizasyonun açılış programda; Türkiye Doğal Beslenme ve Yaşam Boyu Sağlık Zirvesi Genel Koordinatörü ve Türkiye Doğal Beslenme ve Yaşam Araştırmaları Derneği Başkanı Prof. Dr. Mehmet Rüştü Karaman, Yeşilay Ankara Şube Başkanı Şemsettin Torak, Türkiye Toprak Bilimleri Derneği Başkanı Prof.Dr. Ayten Namlı, Türkiye Soğutma Muhafaza, Taşıma Bilimler ve Sanayicileri Derneği Başkanı Prof.Dr. Rahmi Türk, Türkiye Bilinçli Sağlık Platformu Başkanı Prof.Dr. Mustafa Necmi İlhan, Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Azmi Özcan, Sanka Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Ahmet Sınav ve Vali Ahmet Hamdi Nayir açılış konuşmalarını gerçekleştiren isimler oldu.
“Programa ev sahipliği yapmaktan gurur duyuyorum”
Programın ev sahipliğini yapan Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Rektörü Azmi Özcan, yaptığı konuşmada yaptığı öncü temsilcilikten dolayı gurur duyduğunu ifade etti. Beslenmenin sadece teknik ve biyolojik bir vaka değil aynı zamanda da kültürel bir olgu olduğunun altını çizen Özcan, beslenme alışkanlığının, kültürel yozlaşma ve aile içi uzaklaşmayı da beraberinde getirdiğini belirtti. Özellikle Bilecik’te var olan toprakların bünyesinde büyük bir hazine barındırdığını dile getiren Özcan, kirletilmeye devam edilen Sakarya Havzası’nın bir an önce temizlenmesi için devlet görevlilerinin önlem alması gerektiğine vurgu yaptı. Kimyasal sanayiye karşı olduğunu her seferinde dile getiren Özcan, programda yaptığı konuşmada bunu bir kez daha hatırlatarak “Henüz bu bölgenin toprakları zehirli kimyasal sanayiyle tanışmamışken, lütfen bu bölgeye zehirli kimyasalları getrimeyelim. Toprak sanayi tamam. Eğitim tamam. Buna bağlı diğer sektörler tamam. Ama toprak bizim kendisine hem hayat, hem de vefa borcuıumuz olduğu bir değer. Onu zehirletirsek bilin ki kendimizi değil torunlarımızı, geleceğimizi zehirliyoruz. Buna da hakkımız yok” dedi.
