Belediye Başkanı Selim Yağcı'nın doğup büyüdüğü köy olan Cumalıköy’de etkinlikler muhteşemdi. Civar köylerden, ilçelerden ve illerden binlerce insanın yanısıra Vali H. İbrahim Akpınar, Bilecik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Azmi Özcan, Emniyet Müdürü İbrahim Demirci, Diyanet İşleri Başkanlığı yetkilileri ve İlahiyatçı Mustafa Karataş katılanlar arasındaydı.
Cumalıköylü merhum Musa Uygun’un vefatının yıl dönümü nedeniyle konuşma yapan ve duygularını ifade eden Mustafa Karataş konuşmasında şu cümlelere yer verdi.
“Bilmeden, her hangi bir tarih vermeden, Allah’ın takdir ettiği bir vakitte, onun uygun gördüğü bir bölgede ve yine nasip ettiği bir anne babadan dünyaya geliyoruz. Bu kısa ama insana uzun gibi gelen külfetlerle meşakkatlerle tatlılarla lezzetlerle sevinçlerle neşelerle birbirine karışmış sonunu göremediğimiz bir alem içerisinde belli bir süre imtihan edilip sonunda da hadi gel denildiğinde “Allah’tan geldik, Allah’a gidiyoruz” diyerek bu aleme veda ediyoruz.
Önemli olan içinde bulunduğumuz vakti iyi değerlendirmek. İşte hayatını Allah yolunda insanlığa dine Allah’ın uygun gördüğü güzelliklere ve Resulullah’ın tavsiye ettiği hayata yönlendirmek ve hizmet etmek maksadıyla bir ömrünü harcamış Musa kardeşimiz arkadaşımız için tam bir yıl günü gününe dolmuş oldu. Onun için burada toplanmış bulunuyoruz. Geçen sene Antalya’da yine senelik buluşmamızı gerçekleştirmiştik. Yine ben yoldaydım. Bir de duydum ki Musa Hoca’mız birden bire rahatsızlanmış oradaki toplantıda ve ambulans ile hastaneye kaldırılmış. Hastaneye gittik rabbim sevenlerine bağışlar diye dua ettik. Takdir öyleymiş. Allah yanına çağırdı.
Ölen insanlar için elbette geri kalanlar üzülürler. Fakat sabretmekten başka da bir çaremiz yok. Ancak ölmekle işin sonu gelmez. Çünkü ölüm bizim inancımıza göre ahirete açılan bir kapıdır. Mühim olan doğumla ölüm arasında insanın güzel yaşamasıdır. Hayatını insanlara hizmete adayarak kendini diğer insanlar için feda eden insanlar bu alemden kendini bilerek giderler. Ama onların ardından ağlayan ağlar. İşte şu manzara da Musa Uygun ağabeymizin kendi hayatını güzel yaşadığının işaretidir. Onu sevenler ve hatırasını unutmayanlar onun ardından fatihalar gönderenler burada toplantık ve biz dönem arkadaşları olarak Türkiye’nin bir tarafından onun adına duada bulunmak ve bu manzaraya eşlik etmek için sizlerle birlikte olduk. Başta devlet büyüklerimiz olmak üzere buraya gelen tüm arkadaşlarımızı hanımefendileri beyfendileri saygıyla selamlıyoruz. Çünkü gerçekten burada Allah rızası için bir toplantı var. Musa kardeşimizin ruhunu şad etmek üzere bir meclis var. Bu meclisler hayır meclisleridir. Allah’ı hatırlatan Cenabı Hakkın rızasına uygun işler yapılan yerlerde bulunmak aynı zamanda bir ibadettir.
Dünya hayatı enteresandır. Bir taraftan doğum bir taraftan ölüm. Bir taraftan düğün bir taraftan cenaze. Hayat bu kadar yakın birbiriyle alakalı ve ölümle hayat iç içe girmiş şekilde. İşte bu hayat içerisinde insana düşen doğrudan dürüstlükten ayrılmamak. Ölüm anında da ölüm anında da sevinç halinde de hüzün halinde de insanı Rabbini unutmamasıdır. Doğduğu zaman çocuğumuz Allah’a şükredeceğiz. Aldığı zamanda isyan etmeyeceğiz. Bunun için de insanların kuran ışığında gönlünü eğitmesi olgunlaşması gerekir. Ölüm hayat kadar gerçek. Ama ölüm ötesi bizim için daha önemli. Önemli olan diğer taraftaki hayatı kazanmak. Soğan ekmek yiyende sabaha eriyor pirzola börek yiyen de sabaha eriyor. Ama önemli olan insanın gönül dünyası. Bir insanı saraya da koysanız gönlü ve kanaati olgunlaşmamışsa mutsuz ve huzursuzdur.
Her canlı Allah’ı zikreder. Şeytanı bile yeri geldiği zaman aratan insanoğludur. Ölümlü ve sevaba mayili yaratmış Rabbim bizi. Günaha da meyilli yaratmış. Sevap tarafını seçenler Allah’ın yolundan gidenler olgunlaşa olgunlaşa zamanla melekler seviyesine gelirler. Ama öyle bir kötü duruma düşebilir ki insanoğlu hayvanlardan da vahşileşebilir ve fenalaşabilir.” dedi.
