Profesyonel Turist Rehberi Ali Fuat Dal aracılığı ile yapılan sohbet esnasında her sene Uluslar arası Emitt Fuarı’na katıldıklarını ifade eden Kültür ve Turizm İl Müdürü Topsoy, “Emitt Fuarı’nda iki yıldır büyük kapsamda tanıtım yapıyoruz. İlimize gelen turist sayısı 2 yılda 10 katı artış gösterdi. İlimiz turistlerin başta konuklama olmak üzere her türlü beklentisine yanıt verebilecek düzeydedir. Keşfedilmemiş bir yıldız olan ilimiz keşfedilmeyi bekliyor” dedi. Misafir gazetecilerin, özellikle Alman turistlerin sayısının artırımı için Emitt Fuarı dışında alternatif fuarlara da katılmanın gerekli olduğunu ifade etmesi üzerine yanıt veren Topsoy, “Tanıtım konusunda eksikliğimiz olduğuna inanmıyorum. Tek bir eksikliğimiz var. O da yurtdışında yapılan fuarlara katılamamaktır.
Türk turizmi içerisinde bizim en çok gelen turistlerimiz Almanlardır. Misafirlerimizden ricam şudur. Biz kendilerine broşür ve kitapçıklar vereceğiz. İnanıyorum ki onlar bu kısa sürece ilimizi tanıdılar. Biz turistin milliyetine değil, memnuniyetine bakıyoruz. Onları elçi olarak görüyoruz. Bilecik Türkiye Cumhuriyeti içerisinde farklı bir yere sahiptir. Parlayan bir yıldız olarak turizme ivme kazandıracaktır. Tarihi ve tabii bir güzelliği vardır. Biz ağırladığımız misafirlerimiz ile aile olduk. Almanları şehrimize bekliyoruz.
Biz Bilecik tanıtımı çalışmalarımızın temeli üzerine, gerçekleştirdiğimiz bu medya grubu ziyareti ile bir tuğla koyuyoruz” dedi.
Topsoy konuşmasının devamında şunları aktardı:
“Bilecik; Kayı Boyunun Orta Asya’dan 400 çadırla gelip, Ertuğrul Gazi önderliğinde Söğüt’te kök saldığı, yurt edinip yerleştiği ve Osmanlı Devletinin kurulduğu yerdir. Yine Kurtuluş Savaşıda çetin mücadelelerinin verildiği, Büyük Önder Atatürk’ün "Siz orada yalnız düşmanı değil, milletin makûs talihini de yendiniz." dediği şanlı Metristepe’de 1 ve 2 inci İnönü Savaşlarının yapıldığı ve kazanılan zaferlerin anı ve izlerini taşıyan bu vesile ile Türkiye Cumhuriyetinin Kurulmasına beşiklik eden yerdir.
Kuruluştan Kurtuluşa uzanan güzel şehrimiz Bilecik Sakarya Nehri'nin etrafında topraklarının olması, antik çağlardan günümüze değin tarihin her döneminden izler taşıması, ayrıca bu kültürel zenginliğinin yanında zengin dereleri, gölleri, göletleri, ormanları, kanyonu ve maden ocakları ile ayrı bir zenginlik ve özellik taşır. Yine Bilecik’ten tarih öncesi dönemlerde ipek yolunun geçmesi günümüzde ise Marmara, Karadeniz, İç Anadolu ve Ege Bölgelerinin kesiştiği bağlantı yolları ve kavşak noktasında olması, Bursa Eskişehir Adapazarı ve İzmit gibi metropol kentlerin arasında bulunması, doğal güzellikleri ve kültürel değerleri ile iç ve dış turizm açısından konumunu ve önemini kat kat artırmaktadır. Kültür varlıkları ile zengin olan Bilecik şehrimizin Osmanlı Devleti’nin ilk kuruluş yerleşkesi olması, Ertuğrul Gazi, Şeyh Edebali, ilk hutbeyi okuyan ve Osmanlı’nın ilk kadısı, Osman Gazi’nin Bacanağı, aynı zamanda Şeyh Edebalı’nın damadı Dursun Fakıh’ın ve Kumral Abdal’ın Türbesi’nin bulunduğu yerdir.
İlimiz Bilecik tarihi misyonu ile öne çıkmakla beraber aynı zamanda doğal güzellikleri ile el değmemiş nadide bir inci özelliği taşır. Taşı mermer, toprağı seramik, yaprağı ipek, Şeyh Edebalı ve Ertuğrul Gazi Diyarı Bilecik ‘in muhteşem güzellikteki yaylaları, göl ve göletleri, ormanları, akarsuları ve Yunan işgalinden ayakta kalabilmiş tarihi yapıları ve Osmaneli Evleri ile keşfedilmeyi bekleyen cennetten bir köşedir.
Bakanlığmızın katkılarıyla restore edilmeye başlanan tarihi Osmaneli Evleri önümüzdeki yıllarda yeni bir Safranbolu, Beypazarı ve Eskişehir Odunpazarı gibi turistik bir cazibe merkezi haline dönüşecektir. Restore edilerek 2007 yılında hizmete açılan Bilecik Müzesi, Vezirhan’da tarihi Mehmet Paşa Kervansarayı’nın restorasyonu tamamlanmış olup Eski İpek Yolu üzerindeki yeni uğrak mekanlar olacaktır.
Bunun yanında tarihi Belekoma Kalesi, Saat Kulesi, Orhangazi Cami ve İmareti, Şeyh Edebalı Türbesi, Bilecik Müzesi, Türk Büyükleri Platformu, Ertuğrulgazi Müzesi, Dursun Fakıh Türbesi, Çelebi Mehmet Cami, Çifte Minareli Cami, Ertuğrulgazi Mescidi, Kaymakam Çeşmesi, Hamidiye Camii ve Rüşdiye Mektebi, Kuyulu Mescidi, İnönü Şehitliği, İntikamtepe Şehitliği, Metris Tepe Anıtı, Kumral Abdal Türbesi, Kasımpaşa Cami-İmareti, Kilise, sivil mimari örnekleri, Taşhan, Mihalgazi Cami, Kapılıkaya, Kayamezarı, sivil mimari örnekleri, Mihalgazi Türbesi gibi daha birçok tarihi-kültürel varlığa ev sahipliği yapmaktadır. Şehrimiz Bilecik tarihi ve sivil mimari güzellikleri içinde yanında yaylaları, göletleri, (Kayaboğazı) kanyonları Doğal yürüyüş parkurları tabi güzellikleri ve kendine has organik bir şekilde yetiştirilen kiraz, ayva, nar, domates, kavun karpuz, ceviz ,kabak gibi ürünleri ile de ön plana çıkmaktadır.
Ayrıca ayvasını ayva lokumuna, narını nar lokumuna, pancarını pancar pekmezine, zeytinini zeytin yağı ve sabuna dönüştüren ilimiz kendine has ürettiği boza ve helvası ile kendisini tanıtan, çanak çömlek ve ağaç işleri gibi unutulmaya yüz tutan el sanatlarımız ise günümüze kadar devam ettiren bir ildir.
Bu vesile ile kuruluş ve kurtuluşun beşiği kendine has tarihi, doğal güzellikleri ve özellikleri bulunan Şeyh Edebalı, Ertuğrul Gazi Dursun Fakıh ve Kumral Abdal gibi büyük Osmanlı Devletinin Manevi Kurucularının mezar ve türbelerine mekan ayrıca bu zamana kadar keşfedilmeyen güzelliklere sahip olan kültür ve turizm olgusu içinde ülkemizin parlayan bir yıldızı olması için tanıtımını yapmış olduğumuz Bilecik İlimize bu kutlu toprakları bize vatan olarak emanet edenleri tanımaları ve keşfedilmemiş güzellikleri görmeleri için insanları tüm konuk sevenliliğimiz ile davet ediyor ve şehrimize bekliyoruz.”
Topsoy Alman konuklara üzerine Osmanlı arması bulunan bir tabak hediye etti. Topsoy ayrıca tabak üzerindeki armanın ve Şeyh Edebalı’nın “İnsanı yaşat ki, devlet yaşasın” sözünün ne anlattıklarını aktardı.
Alman misafirler sonrasında Bilecik Belediye Başkanı Selim Yağcı ile bir araya geldi ve oradan da şehir müzesi ziyaret edildi. Grubun bugün de Söğüt’e geçeceği ve oralarda ziyaretlerde bulunacağı öğrenildi.
